ÜZGÜN GÜNLER..

Müslüman beldesinde, Noel telaşları var gene. Aslında müslüman; “Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz." (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63) 

Bu hadisi şerifte ki gibi olmalı, din düşmanlarının iç yüzlerini gördüğümüz halde, onların modalarından, kahvelerinden, markalarından, noellerinden vazgeçemiyorsak Müslümanlığımızda bir sıkıntı var demektir. 

7 Ekimden beri, izlediğimiz katliamlar bize bir şeyler anlatmıyorsa, yaşayan ruhsuz bedenleriz demektir. Şunu okumamız lazımdır ki, gazze’deki kardeşlerimizin soykırım vahşetiyle, yok edilmelerinin bir tek sebebi var. O da müslüman olmaları. Zannediyor musunuz ki, bu suskunluk bizi kurtaracak. Bu noktada yanılıyoruz çünkü tüm müslüman ülkeler, bizde dahil olmak üzere tehdit altındayız. Bunu başımıza bomba yağınca mı anlayacağız? Rabbim buna fırsat vermesin..

Bosna Hersek olaylarına bakın neler yaşadılar. Neden? Müslüman oldukları için. Bunları görmemek için akıl gözünün kör olması lazım. Akıl gözü de ne ile kör olur? Bilgisizlikle. Müslümanlığı çok iyi bilip, anlaya bilseydik, noel telaşını yaşamazdık. Çünkü imanımıza dokunan ve gitme tehlikesi olan bu kutlamayı yapmazdık.

Maalesef ne üzücü bir şeydir ki, insanlığımızı da kaybetmiş durumdayız. Bir yerde kanlar, çığlıklar, feryatlar, ölen bebekler, yavrularını kaybeden, anne ve babalar, akrabası kalmayan yetimler ve böyle can alıcı bir manzara karşısında, sadece kendini ve kendi zevkini düşünen, bencil insanlar olmuşuz. 

Buradan da şunu anlamamak mümkün değil, demek ki senelerce, sen önemlisin, senin rahatın daha önemli, sen değerlisin, kimse seni ilgilendirmez diye güya özgüven adı altında, verilen telkinler hepsi bir planın parçasıymış. Gerçekten bir yerler de çocuklar ölüyor ama kimsenin umurunda değil, beni ilgilendirmez diye bilecek kadar rahat bir nesil türemiş. Çok yazık . Eğitim adı altında, sadece kendine duygulu, başkalarına duyarsızlık ama, kedi, köpekler için bağırıp çağıran garip bir hale gelmişiz. Bir hocamızın duası gibi, Allah düştüğümüz yerden kalkmayı nasip eylesin. 

Çok söylenecek söz var ama  böyle bir zamanı anlatan ve anlam veren kelimeler yok. İnsanların duyarsızlığı beni günden güne şaşırtıyor çok acı, çok üzücü..

Tek çaresinin vicdan çalıştırmak olduğunu düşünüyorum. Bol bol vicdan çalışalım. O özgüven kazandıran kelimeler var ya, onların bizi birer bencillere dönüştürdüğünü anlayalım ve artık duyarlı olalım..

Sevgi, saygı, vicdan ile... 

Yorumlar