SOYKIRIMIN BAŞKA ŞEKİLLERİ..

Söylenenlere göre dünya artık insan nüfusunu kaldıramıyor, peki ne yapmalı?

İnsanlığı yok etmeli ?

İşte soykırımın hikayesi böyle başlıyor. Kimseye kalmayacak olan dünyayı sadece kendilerine kalacak sanan ufak akıllar, soykırım oyunlarına bu hedef ile başladılar.

Önce savaşarak, toplu katliamlar yaparak, güçsüzü ezip yok ederek, başlayan bu oyun ileri zamanlarda renk değiştirdi. Yediğimiz, içtiğimiz tüm ürünlerin DNA'sıyla oynayıp önce hasta ettiler sonra tedavi etmeyen ilaçlar üretip bunları sundular. Her kullandığımız ilaç bizde başka bir hastalığa kapı araladı. Bir tarafımızı iyi ederken bin tarafımızı daha beter hale getirdi. Peki neden ? insanları ölüme sürüklemek ve sürüklerken son paralarını ceplerinden almak için mi?

Bilmem hiç dikkatinizi çekti mi? küçük yaşlardan itibaren tanıştığımız nestle çikolataları vardı. Çok severek yerdik çünkü her tv programlarında bilinçaltımıza öyle gönderiler yapılıyordu ki, yerken bile bambaşka bir lezzet alırdık. Şimdi şeker hastasıyım ve şeker ilacının üretimini nestle yapmakta. Çok manidar değil mi? Önce güzel ambalajlarla ve aromalarla bizi hasta ediyorlar sonra tedavisi olduğu halde çözümü olmayan ilaçlar üretiyorlar. Bunu da bana,sana, bize şifa diye dayatıyorlar. Üzerimizde oynanan oyunları bu tabloda birazcık düşünmeye ne dersiniz?

  Şimdi gelelim günümüzün soykırım oyunu, LGBT programına.

Her ne yaparlarsa yapsınlar anladılar ki insanlar üredikçe bizim öldürmemiz, hasta etmemiz, yetmeyecek yani kısaca dünya rahatlamayacak, sıkışıp kalacağız. LGBT adı altında özgürlük feryatları ile tam bir soykırım savaşı başlattılar. Nesiller tükenecek, aile kavramı kalkacak, ortada ben her tür cinsim diyen cins sizlik meydana çıkacak. Cinsiyet secimi gibi gösterilen bu propagandalar aslında cinsiyetsiz kalma planlarıdır. Yani insan türünü kısırlaştırma ve insan üzerinde soykırım yapma, ruhsal bir boşluğa ve verimsizliğe sürükleme çalışmasıdır.

Hiç kimse cinsiyetsiz değildir ya erkektir yada bayan yada hünsa’dır. Bu hünsa kavramı islam fıkhında geçen bir terimdir. eğer farklı bir hal varsa kişi doktora gider durumunu öğrenir, İslam fetvasına da sorar, ona göre kendine bir yol çizer. Sadece ben böyle istiyorum demekle verilen kararlar, insan fıtratına aykırı olduğundan her ne kadar huzurlu gibi hissedilirse de, sonunda büyük bir burhana sürüklenmesi kaçınılmazdır. Bu yazımdan önce yaptığım bir kaç araştırma da abd hükümetinde yaşayan iki kişi cinsiyet değiştirdikten sonra intihar ettiklerinin haberini okudum. Sebebi ise aslında istediklerinin bu olmadığı idi. Sadece bir heves ve o anki ruhsal bir karmaşa.

Şimdi ise hiç doğmamış, daha ne olduğunu bile anlamayan çocuklarımıza, bu sapkınlığı dayatmak dünya üzerinde insanlığa yapılan en büyük hatadır. Bu yanlışa destek vererek insanlığı kimliksizliğe sürüklemek ise ne acımasız bir gayedir. Sizde, kendi nesliniz ve gelecekteki gelecek için bu dayatmaya hayır deyin. Daha sağlıklı, daha mutlu, daha huzurlu, daha güzel bir gelecek bizim seçimlerimizde.

Seçimlerimizi neslimiz için yapalım mı? geleceğimizi cinsiyetsizleştirmeye çalışanlara hayır diyerek, önce aileyi sonra toplumu ve vatanı korumaya ne dersiniz? Ben oyumu şimdiden kullanarak LGBT ye Hayır diyorum…

Sevgi, Saygı ve Huzurda  kalın..    

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar