SAATİNİZ KAÇ ACABA?

İlk taktığım kol saati çok küçükken hediye edilmişti. 6 yaşında okuma yazma bilmeden saatin kaç olduğunu bilen biri olmuştum. Nacar marka saati kolumdan çıkarmadan büyüdüm.

Saat önemli bir yer tutardı o zamanlar. Dedemin köstekli saati, babamın Omega kol saati, duvardaki kocaman bir saat, yatağın başındaki saat..

İsviçre malı saatler ise en kaliteli olanlarıydı. Öyle çok saatleri yoktu insanların. Bir saat eskiyene kadar kullanılır, eskiyen kayış değiştirilir, bozulursa tamir edilirdi.

Zamanla dijital saatler çıktı. Sayısal değerleri gösteren saatler pek havalıydı. Üniversite yıllarında kullandığım saat onlardan biriydi. Çalışma hayatımda birçok saatim oldu. Takım elbise ile saat takmak, marka saat taşımak prestij meselesi haline geldi.

Saat takmak hala prestij ama cep telefonları saatin krallığını yerle bir etti. Çok az insan saat takar hale geldi.

Kol ve duvar saatlerinin yanında meydanlarda saat kuleleri bulunur. Saat kulelerinin yapılış amacı zamanı göstermek olsa da şehir estetiği için önemli bir unsurdur.

İzmir Konak Meydanı, Adana Büyük Saat, Dolmabahçe Saat Kulesi ve niceleri..

Adana' da semt ayrımını bile saat belirler. Büyük Saat, Küçük Saat. Büyük olanı heybetlidir, küçük olanı ise ismi gibi küçüktür.

Bir seneye yakın Ankara' da yaşamaya başladım. Olur olmaz yerlerde saçma sapan saatler dikilmiş. Neredeyse her kavşakta, her parkta, her meydanda. Kim yapmış bu saatleri? Ağlayarak koltuğunu bırakan Melih Gökçek. Yaptığı sadece saatler değil. Şehrin girişlerine yaptığı kapılar, oraya buraya koyduğu dinozor heykelleri, parayı betona gömdüğü oyun parkı..

Saat kulelerinin bir estetiği vardır. Times Meydanı Saat Kulesi' ni tanımayan yoktur sanırım. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi saat kulelerimiz de muhteşem eserlerdir.

Ankara' nın saat kuleleri ise berbat bir mimari ile yapılmış hilkat garibeleridir. Ne amaçla yapıldıklarını çok iyi biliyoruz.

Ankara Belediyesi' nin bir birimi var. Kent Estetiği Daire Başkanlığı. Başındaki kişi uzun yıllar devlet kurumlarında çalışmış, işini bilen biri. Başkan Selami Aktepe ile 4 gün önce tanıştım. Ankara' ya çok şeyler katacak bir birikimi var.

Kent estetiği deyince sadece parklar ve güzel şeyler yapan bir müdürlük gibi anlamayın. Ankara' nın çöpünden, taşına kadar bu birim sorumlu. Mansur Yavaş ve ekibi eski dönemde ne kadar yanlış yapılmışsa düzeltmeye başladılar.

Genelkurmay ve TBMM kavşağında bulunan kol saati yerine Atatürk' ün Ankara' ya gelişini simgeleyen bir heykel dikiliyor. Heykelin yapım masraflarının tamamı Ankara Barosu tarafından karşılanacak.

Ankara değişiyor. Atatürk' ün ayak izleri yeniden ortaya çıkıyor. Mansur Yavaş Ankara' nın değerini yukarıya taşıyor.

İlk adım saatler ile, sıra dinozorlara gelecek.

Bir öneri de ben sunayım bari.

Dinozorları koyacak yer bulamazsanız Melih Gökçek' in evinin karşısına koyun derim.

Baktıkça eski günlerini hatırlasın..

Yorumlar