HAVAİ İŞLER

Çinliler tarih sahnesinde birçok buluşa imza atmaları ile tanınırlar.

Barut dersen Çinliler akla gelir ilk önce. Biz at sırtında iken onlar yerleşik düzende bize karşı Çin Seddi' ni yapmışlar yüzyıllar önce. Kağıt, barut, cam, çini, yapı ve daha niceleri..

İlk havai fişek yine Çinliler' in icadı.

Havai fişek kültürü Çin’de 2000 yıl kadar önce keşfedilmiştir. Havai fişeklerin icadı ya da kaza sonucu bulunuşu ile ilgili en yaygın efsane, o günlerde mutfaklarda çokça bulunan odun kömürü, kükürt ve güherçilenin karıştırılmasıdır. Bu karışım bambu bir tüp içerisinde sıkıştırıldığında ve yakıldığında patlamaktaydı.

Her ne kadar barutun mutfakta icadı ile kestane fişeğinin keşfi arasındaki zaman farkı şüpheye sebep olsa da bazı kaynaklar, havai fişeğin 2000 yıl kadar önce keşfedildiğini söylerken, bazı kaynaklar ise 9. yüzyılda Song hanedanlığı (960-1279) zamanında bulunduğunu iddia eder.

Bazı kaynaklar havai fişeğin Hindular tarafından bulunduğunu fikrini öne sürer. 18 Ekim 2003 tarihinde ulusal bir gazete olan The Hindu’nun internet sayfasında, yalnızca barutun keşfinin Çinliler tarafından yapıldığı iddia edilmektedir.

Havai fişeklerin renkleri genelde yıldız adı verilen ve yakıldığında kuvvetli ve parlak ışık veren karıştırılmış kimyasallarla üretilir. Yıldızlar 5'temel karışımdan oluşur.

-Yakıt : Yıldızların yanmasını sağlar.

Oksitler : Bu bileşim oksijen üreterek yakıtın daha iyi yanmasını sağlar.

-Renk : Kimyasallar tarafından üretilir.

Tutkal : Yıldızları oluşturan kimyasalların bir arada kalmasını sağlar.

Klor verici : Renkli alevin gücünü artırır. Bazen oksitlerde bu işlevi yerine getirir.

Renk veren tüm kimyasalların havai fişeklerede renk verecek anlamına gelmez. Fakat kimyasallar doğru hazırlanmış karışımlarda saf ve parlak ışık verir.

Böyle anlatıyor tarih ve bilim bize.

Gelelim bize;

Düğün dernek işleri, bayram, kutlama, boktan işlerde havai fişekler göklerde.

Neyi ifade eder, ne anlatır üç beş dakikada anlaşılır gibi değil. Havaya sıkılan kurşun misali gibi..

Bir ses duyulur, bir ışık parlar gecenin karanlığında. Balkona, pencereye koşulur. Yanar döner meyve misali. Başlar ve biter. Para harcanır, gösteriş yapılır, doğa katledilir. Ateş ve barut yanyana gelir.

Başına yıldızlar düşer sanırsın. Yıldızlar sana ulaşmadan söner.

Gerçek olanı bilmezsin aslında.

Gerçek olan para hırsıdır.

Sağlıksız ortamda üretim vardır.

Üretirken patlayan havai fişekler vardır.

Ölen insanlar vardır.

İmha etmeye kalkarsın, beceremezsin yine ölür insanlar..

Havai işler dersin unutursun.

Havai fişekler ölen insanların ailelerinin tam ortasına düşer.

Yakar kül eder her şeyi.

Onlar yanar, sen seyredersin.

Hep bu Çinliler' in işi der geçersin..

 

Yorumlar