AYASOFYA İMAMI

Fatih' in bir vasiyeti daha varmış.

Ayasofya' nın imamını tarif etmiş. Öyle her adam oraya imam olamazmış. Özel bir imam, özel bir adam..

"Uzun boylu olacak. Yakışıklı olacak. Arapça, Latince, İbranice bilecek. Musiki ile ilgilenecek. Tek eşli olacak. Kuran, Tevrat ve İncil ilmine haiz olacak. İyi at binecek. İyi kılıç kullanacak. Karısı okur yazar olacak.."

Namaz kılınan dönemlerde buna uydular mı bilemem. Şimdi uyacaklar mı, onu da bilemem.

Vasiyet bu!

Uymak lazım. Uyan adamı bulmak lazım. Bulunca bacadan dumanı tüttürmek lazım. Memlekette bulamazsak dışarıdan getirmek lazım.

Her şeyi buluruz da Latince bilen bir imamı bulmak zor be kardeşim. Vatikan' dan bir kardinali Müslüman yapmak lazım.

Kendime bakıyorum.

Boy 1.72, ıhhh uymadı.

Yakışıklılık; ehhh işte, biraz kel, biraz göbek, gözlerim güzeldir ama.

Arapça, İbranice, Latince?? Kuran okumuşluğum var. Veni, vidi, vici.. Şalom ötesi beni bozar.

Musiki derseniz sordum sarı çiçeğe..

Eş konusu bir muamma, geçimsizim biraz.

Kuran, Tevrat, İncil işi benim işim.

Dinler tarihi, mitoloji ve paganizm..

At binmek dediniz galiba, bisiklet bile zor.

İyi bıçak kullansam olur mu? O da zor, elimi parçaladım üç beş ay önce.

Uymadık vesselam..

Kimi bulsak bu işe?

Az da kaldı zaman. 24 Temmuz günü açılacak, ilk namazı kim kıldıracak?

Yok, yok, yok..

Uyacak adam yok!

Bir kişi var aklımda.

Boy uysa da olur, uymasa da.

Adam yakışıklı, sevimli..

Yüzüne bakınca görmüyorsun boyu.

Cin gibi adam, diğer şartlar uyacak gibi.

Aklıma gelen bizim Cübbeli Ahmet Hoca.

Yapar mı yapar.

Olacaklar arasında o en iyisi..

Adamı bulduk, hazır olan imama uyduk.

Uysa da uyduk, uymasa da..