HDP

Gezegende  ‘ Ülke ‘ diyebileceğimiz 206 oluşum var. Bunların 193’ü Birleşmiş Milletler üyesi. Bu ülkelerden 48’i parlamenter cumhuriyet marifetiyle yönetiliyor. Parlamenter monarşi ile idare edilen 9 Avrupa ülkesini eklersek tırnak içinde 57 ülke için demokrasiden bahsedebiliriz!.

Demokrasilerin olmazsa olmaz figürleri siyasal partilerdir. Siyasal Partiler için de yukarıdakinden çok daha ayrıntılı bilgi verilebilir olsa da; Maurice Duverger’in ‘ Siyasal Partiler ‘ adlı kitabını ilgilenenler için önerebilirim. Son 15 yıldır Amerikan ve Fransız Üniversitelerinde zorunlu olarak okutulan ünlü düşünürün adı geçen eseri yaklaşık 35 yıl önce fakültede ders kitaplarımızdan biriydi. Girişi bu denli detaylı tutmamın nedeni; aşağıda okuyacağınız tümceleri basit bir kızgınlığa indirgemenizden bir şekilde kaçınmaktır!.

Unutmadan! Bu satırları klavyeye aldığım masamın hemen sağındaki kitap yığınının arasında Karl Marx’ın üç ciltlik ‘ Kapital ‘ eseri durmakta!. Bunu yazmamın nedeni de aklımla dalga geçilmesini ( görece ) engellemek!.

Dünyada örnekleri var.. İngiltere senelerce İRA ile uğraştı! İspanya’da Katalanlar ve Bask öğeleri hep gündemde. Fransa’nın yumuşak karnı Korsika’dır. Belçika’yı hiç yazmayayım!. Yugoslavya’dan 7 ülkecik çıktı yakın geçmişte!. Her biri için ciltlerce araştırma yapılabilir; ancak beni ilgilendiren kendi vatanım..

Şimdiki HDP’nin yolculuğu 1990 yılında HEP ile başlayıp; DEP, HADEP, DEHAP, DTP ve BDP ile devam etmiş!.

Aradan geçen 30 yılda yukarıda adı geçen parti oluşumlarının hiç biri ama hiç biri kendini terörden ayrıştırarak net bir duruş sergilememiş. Sırtlarını dayadıkları kitle ise hiç değişmemiş; feodal düzenin ezilenleri!. Zorla, ceberutça oy kazanmışlar bu garibanların üzerinden!. Araştırın yöneticilerini! Aşiret batağında bulacaksınız..

Şimdilerde bir iki bağlama tıngırdattırıp, bir iki kitabını yayımlatmak suretiyle sözüm ona bir çakma ‘’ Mandela ‘’ üretmek derdindeler!. Atatürk adını taşıyan ödülü kabul etmeyen Mandela’dan hazzetmem; Selahattin Demirtaş ise benim yargılarımın ucunda bir teröristten başka şey değildir..

Kimi kendini bilmezlerin yazıyı okuduktan sonra sarfedecekleri küfürleri takmıyorum da; yakınımdaki değer verdiğim arkadaşlarımın yüzlerindeki ifadeyi görür gibiyim!. Hemen reçeteyi yazayım: Atatürk’ün Söylev’i.. Masamda sol yanımda durur hep; tıkandıkça okurum.. Ayrıca hatırlatmak isterim ki; Karl Marx’ın  ‘ Dünyanın Bütün Kürtleri Birleşin ‘ diye bir vecizesi yoktur!.

Sayı olarak yüze doğru giden yazılarımda tek güvendiğim hissettiklerime yön veren bilgimdir ve insan sevgim..

Yeni haftanın müjdelerle dolu olmasını dilerim…

Yorumlar