ŞEFKATKENT

 Köşe yazacak durumda değilim! En iyisi sohbet etmek.. Merakınız olmasın; gönlü yücelerin sesleri kulaklarıma kadar ulaşıyor…

Sosyal medya uygulamalarıyla yakınlarımıza güvendeyiz haberini  ‘ Ben iyiyim. ‘ diye verdik. Ama; biz iyi değiliz!.

Gece – Gündüz birbirine karıştı buralarda.. Canlarımız enkaz altında.. Kayıplarımız var.. Havalar soğuyor..

Kızgınız!.  ‘ Deprem değil bina öldürür ‘ savını canlı canlı yaşamaktayız.

Barış sitesi, Rıza Bey Apartmanı, Doğanlar Apartmanı, Yılmaz Erberk apartmanı adeta cinayet mahali. Adeta betondan tabut!. Bunların hesabını hukuk önünde hep birlikte soracağız. Hele yaralarımızı bir saralım!.

Gözümüz, kulağımız, yüreğimiz enkazlarda olsa da; içinde yaşanamayacak binalar var. Oralarda ikamet eden vatandaşlarımız var. Enkazlardan kurtulup da yakınları için oralardan ayrılmayan/ayrılamayan evsiz kalmış hemşehrilerimiz var. Ve hayat, ne kadar acılı olsak da hepimiz için devam ediyor..

Depremin olduğu gün, sabaha karşı enkazları dolaştım.. Yolumun üzerindeki Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda çadırkent oluşturma çabaları vardı. Ertesi gün İzmir Atatürk Lisesi Mezunları Derneği olarak aynı yerdeydik. İkiyüzü İzmir Büyükşehir Belediyesi, üçyüzellisi AFAD tarafından kurulan çadırlara ilaveten hemşehrilerimizin kendi olanaklarıyla oluşturduğu yüzün üzerinde çadırla bir yaşam alanı meydana getirilmiş durumda. Ayrıca Bornova Stadı, Ege Üniversitesi Kampüsü başta olmak üzere enkaz alanlarına yakın yerlerdeki parklarda da çadırkentler var.. En büyüğü Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’ndaki çadırkent..

Öğleden sonra yardım amaçlı tekrar yola çıktık.. Hiç abartmıyorum; depremzede vatandaşlarımızdan çok daha fazla sayıda hemşehrimiz karınca kararınca ellerinde poşetler, sırtlarında yataklar, battaniyeler belediyemizin ve AFAD’ın yardım masalarındaydı.

Fotoğraflarla destekledim yazmaya çalıştıklarımı!.

Harflerle, sözcüklerle her zaman içiçe olmama rağmen bugün gördüklerimi ve yaşadıklarımı yazıya dökmekte çok zorlanıyorum.. Fotoğraflardan destek alma nedenim bu!.

İzmir’im son derece çetin bir sınavı gözlerimizi yaşartan dayanışmayla aşmaya çalışıyor.. Çadırkentlerde yardım malzemesi dağları oluşmuş durumda..

Çok sayıda otel sahibi bırakın fiyatlarını katlamayı odalarını depremzedelere açtılar.

Enkazların etrafında yıkılmayan binalarda yaşayan kadınlarımız Arama Kurtarma Ekiplerine tencere tencere yemek taşıyorlar.

Üç dört yaşlarında bir evladımızın minik ellerinde depremzede kardeşi için tuttuğu bebek bezini görünce; çadırkent hafif gelir diye düşündüm göz yaşlarımla..

İzmir kocaman bir ŞEFKATKENT dostlarım…

 

Yorumlar