SALGIN GÜNLERİNDE BAYRAM

Başlık bir  ‘ İntihal ‘ değil elbet, ‘ Öykünme ‘ bile sayılmaz!

‘ Kolera Günlerinde Aşk ‘ romanına bir gönderme yaptık hepi topu.. Latin Amerika’da Gabo diye çağrılan büyük usta Marquez’i de tee 11 bin kilometre öteden anmış olduk.

Geçen yılın mayıs ayında editörümüz bir elektronik posta yollayarak farklı konularda, farklı görüşlerin doğrultusunda kalem oynatan farklı farklı köşe yazarlarından bir ricada bulunmuştu. Elbette arşivimde. Aynen alıyorum aşağıya.

‘’ Merhaba Değerli Yazarlarımız,

Bu bayram daha önce hiç yaşanmamış bir bayram olacak. Kucaklaşmadığımız, sarılmadığımız ve buluşamayacağız bir bayram. İşte böyle bir bayramda konularınızın dışında birer bayram yazısı istiyoruz tümünden… ‘’

Şeker Bayramı dolayısıyla, 24 Mayıs 2020 Pazar Günü  ‘ Büyüklerin Ellerinden Küçüklerin Gözlerinden ‘ yazımla icabet etmişim bu isteğe.. Hemen tüm köşe yazarlarının da satırlarının ortak paydası  içinden geçtiğimiz olağanüstü dönemmiş; Salgın Günlerinde Bayram!. Lakin; ev ziyaretlerine, bayramlaşmaya getirilen kısıtlamaların gölgesinde yaşadığımız bir bayramdı..

Haydi gelin; olağanüstü kısıtlamalı o bayram günlerine kısa bir yolculuk yapalım. 24 Mayıs 2020 tarihinde Covid-19 tanısı konulan kişi sayısı 1141, yitirdiğimiz 32 can var!

Dünün tablosu?

50 canımızı ebediyete uğurlarken tanı konmuş kişi sayısı ise 7 bin 667!. Niyetim bayramınızı zehir etmek değil, felaket tellallığı hiiç değil! Yeni moda deyişle ‘ Farkındalık ‘ falan? O da değil; bayram yazısı yazıyorum yahu!

Düşünce tarlalarının onulmaz bir yarası vardır; kanıksamak..

En kötü örneği şehit haberleridir kanıksamanın.. Küçük sütunlara doğru gerileyen bu haberlerin yaralı sayıları ise kanıksanmamanın da ötesindedir maalesef.

Kaş yaparken göz çıkarmanın vebalini kim taşımak ister?

O gözler yerinde kalsın ve GÖRSÜN diye yazmaktayım. 24 Mayıs 2020 tarihindeki bayram yazımdaki bir paragrafı aynen aldım aşağıya:

Ama, bu bayram başka.. Çok başka hem de!. Çocukluğum ve gençliğimde altmış yediydi; şimdilerde 81 olan illerimizin tamamında  sokağa çıkamıyoruz, öpüşüp el öpüp öptürüp kucaklaşamıyoruz!. Bir müsibet var ki başımızda ‘ Düşman başına ‘ falan da diyemiyoruz!. Gezegence aynı derdin kurbanlarıyız!.

Farkındayım! Başlığın tam tersi içerikte bir yazı okudunuz!

‘ Bayram Günlerinde Salgın ‘ bile olabilirmiş..

Bitmedi!

Aşılarımızı olalım derim. Maskelerimizi takalım n’olur. Her şeyin ama her şeyin gönülden olanı yeğdir. Gönülden sarılalım birbirimize. Her birimiz bir taneyiz, biriciğiz. Kiminin biricik evladı, kimilerinin biricik annesi, babası..

Boktan bir salgının tarihçesinde ölenler arasında bir rakam olmayalım..

Bayramı en fazla hak eden; ama salgınla savaşlarında bu günleri göremeyip sonsuzluğa uğurladığımız tüm sağlık kuvvacılarının anıları önünde saygı ve minnetle eğiliyorum…

Yorumlar