BİR VEDA MEKTUBU

Benim canım anneannem tombişusum, insan böyle durumlarda ne der gerçekten bilmiyorum. Hayatımda gördüğüm en güçlü insan, kalbi sevgi dolu, benimle gülen, benimle ağlayan, kolları her zaman sarmaya sarmalamaya hazır tontiş ananem. “Benim süper anneannem, bunu da yener” dedim hep kendi kendime. Ama buraya kadarmış. Onu kaybetmek, çocukluğumu kaybetmek gibi geldi bana.

Dün sabah gitti sessiz sedasız, yoğun bakım yatağında bir başına. Yatıp kalkar dua ederdi. Elden ayaktan düşmeden al canımı Allah’ım diye. İstediği gibi olmadı belki ama ardında pırlanta gibi evlatlar ve torunlar bıraktı. Dört bir yandan eşten dosttan akrabadan dua yağıyor. ne çok sevenin varmış. Çok da olmadı dedemi kaybedeli… Dilediğin gibi buluşursunuz belki yine dedemle bir yerlerde.

Mutlu günler, zor zamanlar, kahvaltı sofraları...

Hep umutlu, hep yaşam dolu, en küçük kutlama fırsatlarını bile kaçırmayan, doğum günü, bayram seyran ne varsa hep büyük sofralar kuran, gönlünü açan, herkesin nefes aldığı bir ıssız ada gibiydi anneannem.
Onun yanında hep dünyanın en güzeli, en akıllısı, en değerlisiydim ben. Güzel olan her şeyi önce ona anlatırdım, büyük bir heyecanla karşılayacağını bildiğimden. Sesini bir daha duymayacağımı, o güzel yüzünü bir daha göremeyeceğimi düşünmek…

Roller değişti sanki. Yani artık anneniz anneannenizin yerini alırken, siz de annenizin yerine geçmişsiniz gibi. Ne tuhaf bu büyüme meselesi! Dün bir asra yakın ömrünü tamamlayan canım anneannemin vefat haberini alınca hissettiğim buydu. Yaşını hesaba katınca bekleniyordu demek kolay tabi! Ama anneninizi ağlarken duyup da teselli edince, roller değişse de "anne her yaşta anne, çocuk da her yaşta çocuk!" diyorsunuz.
O olmadan yaşanacakların tümünün üzerinde hep gri bir sis gezinecek. Bir daha hiç o kırmızılar, o pembeler olmayacak, sensiz hep eksik olacak gibi. Ama sana söz her bayram yapacağım yine bonbonları. Huzurlu uyu... biz seni, senin bize kattıklarını hep hatırlayacağız ve yaşatacağız. Seni çok ama çok seviyorum...

Yorumlar