ÇOK YORGUNUM KAPTAN

"Çok yorgunum, beni bekleme kaptan"..

Dilime dolanıyor kelimeler.

Nazım' ın çektiği sıkıntılar, özlem, keder..

O günlerden farklı değil yaşadıklarımız.

Büyüğünden küçüğüne kadar yorgunuz.

Yorgunluk kafamızın içinde.

5 yaşında başlıyoruz mücadeleye.

Günün karanlığında yollara düşüyor çocuklar.

Gereksiz şeylerle dolduruyoruz hayatı.

Dolan bir şey olmuyor, boşa yaşıyoruz.

Bilgiyi unuttuk, tek hedefimiz para.

Güce ulaşabilmek için insanlığımızdan sıyrılıyoruz.

Eziyoruz, çiğniyoruz, bir köşeye atıyoruz kuralları.

"Ben" duygusu her şeyin önünde.

Ben iyi yaşamalıyım.

Ben mutlu olmalıyım.

Ben çok para kazanmalıyım.

Beni bana bırakmıyorlar.

Her şey daha güzel olmuyor.

İnsanlar hiç yerine ölüyor.

Hemen yanıbaşımızdaki acıyı görmüyoruz.

Canlıya saygıyı unuttuk, insana, hayvana sevgiyi unuttuk.

Gökyüzüne bakmıyoruz artık.

Temiz havayı içimize çekmiyoruz.

Ne yediğimizden anlıyoruz, ne içtiğimizden.

Devamlı koşuyoruz bir şeylerin peşinden.

Yapay bir dünya içindeyiz.

Açık denizde dolanan bir gemideyiz.

Uçsuz bucaksız bir deniz.

Kara gözükmüyor, liman çok uzak bize.

Beni o limana götür kaptan.

Çıkmak istiyorum bu hayattan.

Çok yorgunum kaptan, çok yorgunum..

Yorumlar