Fonksiyonel tıpla kendimi nasıl tedavi ettim 4 – Tedaviye bağırsakları düzeltmekle başla

Bağırsakların acil servislerle ciddi bir benzerliği bulunmaktadır. Bağırsaklar hem vücudun içindedir hem de değil... Acil servisler de hem hastanenin içindedir hem de değil... Acil servisler dış dünyayla hastaneden çok daha fazla ilişki içerisindedir. Bağırsaklar tıpkı acil servisler gibi çok önemlidir. Fakat bazı hekimler tıpkı acil servislere yaptıkları gibi önemsemezler. Her ikisi de ilk karşılama ve karşılaşma bölgeleridir. Bağırsak iyiyse beyin ve vücut iyi, acil servis iyiyse hastane yönetimi (beyin) ve tüm hastane bölümleriyle birlikte (vücut) iyidir. Acil servis yetersizse hastane kötü, bağırsaklar ve sindirim yetersizse vücut ve beyin kötüdür. Bağırsaklarımız çok zor ve pek de hoş olmayan bir işle uğraşıp durur, tıpkı acil servisler gibi…

Bağırsaklarımız savunma hattımızın yüzde yetmiş gibi büyük bir kısmını oluşturmaktadırlar. Kendilerine ait savunma hücreleri vardır. Beyinle kendilerine ait konuşma sistemleri vardır. Bu sistem bağırsaktan beyne ve beyinden bağırsaklara doğru çift yönlü bir iletişim ağıdır. Kendilerine özgü bir akılları ve hafızaları vardır. Hatta son zamanlarda “ikinci beyin” olarak tanımlanmaktadırlar. Japonlar bağırsağı, “zihnin ve ruhun yeri” olarak görürler. Bu mucizevi organ sessiz sedasız, hiç yorulmadan, usanmadan, sıkılmadan toksinlerin ve bakterilerin vücudumuza girmesini engellerken, atıkların ise zamanında ve verimli bir şekilde atılmasını sağlamaktadır.

Sağlıklı işleyen bir sindirim sistemi besin maddelerini, sağlıklı dişler sayesinde iyice öğüterek, yeterli mide asidi, sindirim enzimleri ve safra yardımıyla en küçük parçalarına kadar ayırır.  Besin maddeleri sindirim ve emilim sayesinde hücrelerimizin tüm ihtiyaçlarını (amino asitler, yağ, şeker, vitamin ve mineraller) karşılamaktadırlar. Girdi ve çıktı işlemleri bağırsak yüzeyinde, sadece bir hücre kalınlığındaki bir bariyer sayesinde olur. Bu bariyer, zararlı maddelerin (kötü toksinler, mikroplar, kimyasallar) alınmasını engeller ve yararlı maddelerin emilimini sağlar.

Bağırsaklarımızda yaşayan bakteriler (yaklaşık bir buçuk kilo ağırlığındaki 500 değişik tür), patojen (zararlı) bakterilerin yerleşme ve üremesini engeller, sağlığımız için önemli olan molekülleri ve vitaminleri üretir ve yemekleri sindirmemize yardımcı olurlar. Aynı zamanda enflamasyonu (vücut iltihabı) azaltır ve bağışıklık sistemimize yarar sağlarlar.

Bağırsaklarımızdaki savunma sistemimiz tek hücreli bariyer sisteminin hemen altında sınır-sahil güvenlik, istihbarat servisi gibi nöbet tutar. Zararlı tüm dış uyaranları vücuda girmeden zararsız hale getirir. Tıpkı iyi çalışan bir istihbarat servisi, askeriye, polis teşkilatı gibi bizim haberimiz bile olmadan yüzlerce saldırı riski, saldırı henüz risk halindeyken bertaraf edilmektedir.

Vücudumuzun dengede olması için bağırsaklarımızın dengede olması şarttır. İnanması sizlere güç gelebilir (bana gelmişti) ama bozulmuş bağırsaklar; otizm, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, depresyon, bunama, Alzheimer, multiple skleroz, insülin direnci, obezite, metabolik sendrom, astım, sinüzit, irritabl bağırsak sendromu, atopik dermatit, ürtiker (kurdeşen), fibromyalji, inflamatuar artrit, ülseratif kolit ve Crohn’s hastalığına yol açabilmektedir. Bu kadar hastalığın ortak mekanizması bağırsaklardaki hasara bağlı olarak; (1)oral toleransın (vücudun yiyeceğe alışık olması) kaybı, (2)sızdıran (geçirgen) bağırsak oluşmasıdır. 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar