Anasayfa /  Güncel

Türk mutfağını başarıya taşıyacak reçete

Türk Mutfağının Yurt Dışında Tanınmasına Öncülük Eden Ünlü İsimlerden Biri Olan Şef Aylin Yazıcıoğlu, Bilgilerini Yaşar Üniversitesi Gastronomi Ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğrencileri İle Paylaşıyor.

Abone ol
Abone ol 16 Ekim 2019 10:06

Türk mutfağının yurt dışında tanınmasına öncülük eden ünlü
isimlerden biri olan Şef Aylin Yazıcıoğlu, bilgilerini Yaşar
Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri ile
paylaştı. Her yöredeki küçük lokantaların neden turizm elçiliğimiz
gibi ciddiye alınıp düzenlenmesi gerektiğini anlatan Şef
Yazıcıoğlu, İzmir’in potansiyeline de dikkat çekti.


Şefliğini üstlendiği Nicole Restoran’ın, yüzlerce rehberin ve
milyonlarca çevrim içi incelemenin derlemesini temel alan La Liste
2019’a göre dünyanın en iyi bin restoranı arasında yer almasını
sağlayan Aylin Yazıcıoğlu, Yaşar Üniversitesinde verdiği ‘Türk
Mutfağı ve Yöresel Mutfaklar’ dersi ile birikimlerini öğrencilere
aktardı. Öğrencilerle birlikte Türk mutfağının zenginliğine doğru
bir yolculuk gerçekleştirdiklerine değinen Şef Yazıcıoğlu, “Hep
birlikte mutfakta öğrenmeyi, öğrenirken memleketin bir
zenginliğinden diğerine savruluyoruz. Ülkemizin gastronomik
geleceği ile ilgili hayallerim var. Organizasyon aklının işlediği
bir ülkede, gençler en iyi eğitimi almalı, çalışma alanları doğadan
ve insandan yana düzenlenmeli ve emeğimizle yeniden sofraya
gelmeli” dedi.


"İzmir’in Gaziantep’ten hiç bir eksiği yok”


Turizmin önemli bir kolu olan gastronomi turizminde Türkiye’nin
duruşunu değerlendiren ünlü şef, İzmir’in potansiyeline de dikkat
çekti. Yazıcıoğlu, şunları söyledi:


"Aslında katma değeri yüksek ürünler üretemememizle gastronomi
turizmindeki potansiyelimizin açığa çıkmama nedenleri tamamen aynı.
Türkiye’de muazzam bir insan enerjisi var. Sunduğu deneyim iyi
olmayan bir mutfağın pazarlamayı dert edinene kadar çok daha uzun
bir yolu olduğundan eminim. Şimdilik iyi işleri çoğaltmaya ve yeni
iyi işleri oluşturan ortak akıllara destek vermeye devam etmeliyiz.
Ayrıca Gaziantep’in UNESCO tarafından gastronomi dalında şehirler
ağına girmesi mutluluk verici bir gelişme oldu. Mesela İzmir’in
Antep’ten hiçbir eksiğinin olmadığına inanıyorum. İzmir’in dünyanın
tek zeytinyağlılar kategorisine sahip olması, deniz ürünleri, göç
mutfağı, mezeleri bu kentin zenginliklerinden bir kaçı. ’İzmir çok
geç kaldı’ bile diyebiliriz. Kısa sürede yaşamın ve yaşamanın öncü
şehri İzmir’in gastronomi alanında hak ettiği yere geleceğini
düşünüyorum.”


"Mutfakta ağır işçiliğe odaklanmalı"


Türk mutfağının yurt dışında tanıtılması için nasıl bir yol
izlenmesi gerektiğini de anlatan Yazıcıoğlu şöyle konuştu:


"Mutfakta her şey ürünle başlar. Ürünü en iyi haline getirmeden
diğer aşamalara geçmemiz nafile olur. Sonra o, en iyi ürünü
işleyecek marifetli ve eğitimli ellere gelebiliriz. Bu iki doğru
bir süre sonra yeni doğrular biriktirir ve emeğin sonucu olan
sonuçlar belirmeye başlar. Mesela dünya çapında mutfağıyla ünlü
restoranlarımız çoğalır. Gençler, her ülkeden edindikleri
tecrübeleriyle mutfağımıza çalışmaya gelir. Her yöredeki küçük
lokantalar bile turizm elçiliğimiz gibi ciddiye alınır ve
düzenlenir. Enstitüler açılır. Anadolu’nun yer altında değil
sofranın üstünde bekleyen gerçek hazinesi mutfak zenginliği dilden
dile yayılır. Yani pazarlamayla, tanıtımla bu zamanın ustaları
fazlaca zaman harcıyor. Biz, yeni nesillerle birlikte ağır işçiliğe
odaklanalım derim.”


Yorumlar