Anasayfa /  Yaşam

Namaz nasıl kılınır ?

Namaz nasıl kılınır ?

Abone ol
Abone ol 01 Haziran 2016 16:42

Bilindiği gibi namazlar farz, vacib, sünnet ve müstahab kısımlarına ayrılmakta ve ikişer, üçer, dörder rekatlı bulunmaktadır. Bu namazlar daha önce yazdığımız üzere farzlarına, vaciblerine, sünnetlerine ve adabına riayet edilerek şöyle kılınır:

1) Sabah Namazı

Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: "Niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya", diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp "Allahu Ekber" diye tekbir alınır. Ondan sonra eller bağlanır ve "Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük" okunur. Arkasından "Eûzübillahimineşşeytani'r-racim Bismillahirrahmanirrahim" diyerek eûzü besmele çekilip Fatiha suresi okunur sonra "Amîn" denir ve bir mikdar daha Kur'an okunur (1). Arkasından "Allahu Ekber" deyip rükûya varılır. Bu halde en az üç defa "Sübhane Rabbiye'l-Azîm" denir. Sonra "Semiallahülimen hamideh" denilerek ayağa kalkılır. Ayakta "Allahumme rabbena ve lekelhamd" denilir (2). Ondan sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye varılır. Secde halinde de üç defa "Sübhane Rabbiyel'alâ" denir. Sonra "Allahu Ekber" denilerek kalkılır ve dizler üzerine oturulur ve bir tesbih miktarı durulur. Yine "Allahu Ekber" denilerek ikinci secdeye varılır. Bunda da üç defa "Sübhane Rabbiyel'alâ" denilir. Bununla bir rekat bitmiş olur. Bu ikinci secde arkasından "Allahu Ekber" denilerek ikinci rekata kalkılır. Tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur'an okunur. Birinci rekatta olduğu gibi, rükû ve secde yapılır. İkinci secdeden sonra oturulur ki, buna "Ka'de = oturuş" denir. Burada "Ettehiyyatü lillâhî ve Allahumme Salli ve Barik, Rabbena atina" diyerek dualar sonuna kadar okunur. Sonra "Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah" diyerek sağ tarafa ve yine "Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah" diyerek sol tarafa selam verilir. Böylece iki rekatlı namaz bitmiş olur (3). Bütün bu tekbirler, tesbihler ve kıraatlar, yalnız namaz kılanın işitebileceği bir sesle gizlice yapılır. Namazda erkeklerle kadınların ellerini nasıl kaldıracakları, nasıl bağlayacakları, rükû ile secdede ve ka'delerde nasıl vaziyet alacakları "Namazın sünnetleri ve edebleri" bölümünde bildirilmiştir. Sabah Namazının iki rekât Farzına gelince: Önce yalnız erkeklere mahsus olmak üzere ikamet getirilir. Sonra "Bugünkü sabah namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Eller kaldırılarak "Allahu Ekber" diye namaza başlanıp eller bağlanır. Sabah namazının sünnetinde bildirildiği gibi iki rekat kılınır ve tamamlanmış olur. Yalnız sabah namazlarının farzlarında Fatiha'dan sonra biraz fazla Kur'an okunması sünnettir. Bu sünnetin en az derecesi kırk ayettir. Bununla beraber üç kısa ayet de okunması caizdir. Vaktin çıkmasından korkulduğu zaman az ayet okunur. Öyle ki, yalnız Fatiha ile veya birkaç ayet ile yetinilir. Yalnız başına bu sabah namazının farzını kılan kimse, tekbirleri ve "Semiallahu limen hamideh" cümlesini, Fatiha'yı ve ekleyeceği ayetleri aşikare olarak okuyabilir.

2) Öğle Namazı

Öğle namazının ilk dört rekat sünnetinin evvelki iki rekatı, tam sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Yalnız bunda niyet "Bugünkü öğle namazının ilk sünnetine" diye yapılır. Bir de bunda ikinci rekattan sonraki oturuş, son oturuş değil, birinci oturuş (ka'de) olduğundan bu oturuşta yalnız "Tahiyyat" okunur. Sonra "Allahu Ekber" deyip ayağa kalkılır. Yalnız besmele, Fatiha ve bir mikdar da Kur'an okunarak yukarda bildirildiği şekilde, rükû ve secde yapılır. Ondan sonra dördüncü rekat için "Allahu Ekber" denilerek ayağa kalkılır. Bunda da yalnız besmele ile Fatiha ve bir mikdar da Kur'an okunarak yine bildirildiği gibi, rükû ve secdelere varılır. Sonra oturulur; bu oturuş son ka'dedir. Bunda da Tahiyyat okunduktan sonra, Salli ve Barik, Rabbena atina duaları tamamen okunup, yazdığımız şekilde, iki tarafa selam verilir. Böylece bu dört rekat sünnet kılınmış olur. Öğle Namazının Dört Rekat Farzına Gelince: Sünnetten sonra namaza aykırı bir iş yapmadan ayağa kalkılır. İkamet getirilir. O günkü öğle namazının farzını kılmaya niyet edilir. Eller yukarıya kaldırılarak "Allahu Ekber" diye tekbir alınır. İlk iki rekatı sabah namazının iki rekat farzı gibi kılınır. Ancak bu iki rekattan sonraki oturuş, birinci ka'de olduğundan bunda yalnız "Tahiyyat" okunur. Ondan sonra "Allahu Ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. Yalnız Besmele ile Fatiha okunur. Anlatıldığı gibi rükû ve secdelere varılır. Sonra "Allahu Ekber" diyerek dördüncü rekata kalkılır. Besmele ile yalnız Fatiha suresi okunarak rükû ve secdelere gidilir. Sonra oturulur. Bu oturuş son ka'dedir. Bunda "Tahiyyat" okunduktan sonra "Salli ve Barik, Rabbenâ âtinâ" duaları okunur ve iki tarafa selam verilir. Böylece öğlenin farzı bitmiş olur. Öğlenin farzında okunacak ayetler, sabah namazında okunacak mikdardan daha az olur. Öğlenin Son İki Rekat Sünnetine Gelince: Bu da, "Bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya" diye niyet edilip tamamen sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu son sünneti dört rekat kılmak müstahabdır. O zaman ya her iki rekatta bir selam verilir veya dört rekatın sonunda selam verilir. Dört rekat sorumda selam verilince, ilk oturuşta yalnız "Rabbena atina" duası okunmaz. Üçüncü rekat için tekbir alınarak ayağa kalkınca yine "Sübhaneke" okunur. Sonra bu son iki rekat evvelki iki rekat gibi kılınır. Yalnız başına namaz kılan kimse, öğle namazlarının hem sünnetlerinde, hem de farzında kıraati, tekbirleri, tesbih ve tahmidleri gizlice yapar.

3) İkindi Namazı

İkindi namazının dört rekat sünnetinin her iki rekatı, müstakil (iki rekatlı) namaz gibidir. Onun için bu dört rekatın her iki rekatı (şef'î) tamamen sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Şöyle ki: Önce o günkü ikindi namazının sünnetini kılmaya niyet edilir. Bu namazın ilk iki rekatı bildirildiği gibi kılınınca oturulur. Bu oturuş, son oturuş demektir. Bunda "Tahiyyat ve salavatlar" okunur. Yalnız "Rabbena atina" duası okunmaz. Sonra "Allahu Ekber" diyerek üçüncü rekata kalkılır. Sübhaneke ve Eûzü Besmele'den sonra Fatiha ile bir mikdar ayet okunarak rükûya ve secdelere varılır. Ondan sonra tekbir ile dördüncü rekata kalkılarak yalnız Besmele ile Fatiha ve bir mikdar da Kur'an okunur. Sonra yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu son oturuş olduğu için bunda "Tahiyyat ile Salavatlar" ve "Rabbenâ âtinâ" okunur ve iki tarafa selam verilir. İkindi Namazının Farzına Gelince: Bu da tamamen öğle namazının farzı gibi kılınır. Yalnız niyet değişir. O günkü ikindinin farz namazını kılmaya niyet edilir. Tek başına namaz kılan kimse, ikinci namazının sünnetini de, farzını da öğle namazı gibi gizli okuyarak kılar.

4) Akşam Namazı

Akşam namazının üç rekat farzı, öğle ile ikindi namazlarının ilk üç rekat farzları gibi kılınır. Şöyle ki: O günün akşam namazının farzını kılmaya niyet edilip namaza tekbir ile başlanır. Yukarda açıklandığı üzere ilk iki rekatı kılınarak oturulur. Bu, birinci oturuştur. Bunda yalnız "Tahiyyat" okunur. Ondan sonra üçüncü rekata kalkılarak yalnız besmele ile Fatiha suresi okunur. Sonra "Allahu Ekber" denilerek rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda "Tahiyyat ile Salavatlar" ve "Rabbenâ âtinâ" okunur, iki tarafa selam verilir. Akşam namazının farzında vaktin darlığından dolayı kısa sureler okunur. Akşam Namazının Sünnetine Gelince: Bu da "Bu akşam namazının sünnetini kılmaya" diye niyet edilip tam sabah namazının sünneti gibi kılınır. Bu sünneti altı rekat olarak kılmak ise müstahabdır. Bu halde her iki rekatta bir selam vermeli ve aynı şekilde her iki rekatı kılmalıdır. Bununla beraber dört rekatında bir selam verilip ikindi namazının sünneti gibi de kılınabilir. Bu ziyade olan dört rekat namaza "Salât-ı Evvabîn" denir. Bunun çok sevabı vardır. Tek başına akşam namazının farzını kılan kimse, onu sabah namazının farzı gibi aşikare de kılabilir.

5) Yatsı Namazı

Yatsı namazının ilk dört rekat sünneti, tamamen ikindi namazının dört rekat sünneti gibi kılınır. Dört rekat farzı da, tamamen öğle ve ikindi namazlarının farzları gibi kılınır. İki rekat son sünnetine gelince, bu da tamamen sabah ve akşam namazlarının iki rekat sünnetleri gibi kılınır. Yalnız niyetler değişir, yatsı namazının farzına ve sünnetine niyet edilir. Yatsı namazının son sünneti de, dört rekat olarak kılınabilir. Bu halde tamamen ilk dört rekat gibi kılınır. Bununla beraber iki rekatta bir selam vermek sureti ile de kılınabilir. Bu takdirde her iki rekatın ka'desinde "Tahiyyat ile Salavatlar" ve "Rabbena atina" duası okunur. Geceleyin kılınan nafile namazlarda daha faziletli olan, böyle iki rekatta bir selam vermektir. Tek başına namaz kılan kimse, yatsı namazının farzını sabah namazının farzı gibi namaz surelerini sesli okuyarak da kılabilir.

6) Vitir Namazı

Üç rekattan ibaret olan vitir namazı da şöyle kılınır: Önce o günün vitir namazını kılmaya niyet edilir. "Allahu Ekber" denilerek namaza başlanır. Sübhaneke okunduktan sonra "Eûzü Besmele" çekilerek Fatiha okunur. Arkasından bir mikdar daha Kur'an-ı Kerîm okunur. Açıklandığı şekilde rükû ve secdelere gidilir. Sonra ikinci rekata kalkılır ve yalnız besmele ile Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur'an-ı Kerîm okunarak yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu oturuş birinci ka'dedir. Bunda yalnız "Tahiyyat" okunur. Ondan sonra "Allahu Ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. Bunda da yalnız Besmele ile Fatiha ve bir mikdar daha Kur'an-ı Kerîm okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp "Allahu Ekber" diye tekbir alınır. Tekrar eller bağlanıp ayakta "Kunut" duası okunur. Sonra "Allahu Ekber" diye rükû ve secdelere gidilir. Ondan sonra oturulur. Bu da son oturuşdur. Bunda da bildiğimiz gibi "Tahiyyat ile Salavatlar" ve "Rabbenâ âtinâ" duası okunarak iki tarafa selam verilir. İmam Şafiî'ye göre, vitirde Kunut duasını okumak, ramazanın son yarısına mahsustur ve rükûdan kalkınca, okunur. Şafiî'lere göre vitir namazının en azı bir rekat, en çoğu da on bir rekâttır. Hangi namazın kaç rekat olduğunu ve hangilerinin birbirine benzediğini daha kolay anlamak için aşağıdaki "Benzerlik Tablosu"ndan yararlanın. (1) Bir mikdardan maksad, en az bir sure veya en az üç kısa ayet veya kısa ayete denk bir ayettir. (2) Rükû ile secde arasındaki doğruluşa (kıyama) kavme denir ki, bu halde eller yanlara salıverilir.

Namaz abdesti nasıl alınır ?

Önce kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır, sonra "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir. Ve "Eûzü billahi mineşşeytanirracîm Bismillahirrahmanirrahîm" okunur. Eller bileklere kadar üç kere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına dikkat edilir. Parmaklarda yüzük varsa oynatılıp altının yıkanması sağlanır. Sağ avuç ile ağıza üç kere ayrı ayrı su alınıp her defasında iyice çalkalanır. Sağ avuç ile buruna üç kere ayrı ayrı su çekilir. Sol el ile sümkürülerek burun temizlenir. Alında saçların bittiği yerden itibaren kulakların yumuşağına ve çene altına kadar yüzün her tarafı üç kere yıkanır. Sağ kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı, kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur. Sol kol dirseklerle beraber üç kere yıkanır. Yıkarken kolun her tarafı, kuru bir yer kalmayacak şekilde iyice ovulur. Eller yeni bir su ile ıslatılır. Sağ elin içi ve parmaklar başın üzerine konularak bir kere meshedilir. Eller ıslatılarak sağ elin şehadet parmağı ile sağ kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın dışı; sol elin şehadet parmağı ile sol kulağın içi, baş parmağı ile de kulağın arkası meshedilir. Elleri yeniden ıslatmaya gerek olmadan geriye kalan üçer parmağın dışı ile de boyun meshedilir. Sağ ayak üç kere topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir. Sol ayak topuklarla beraber yıkanır. Yıkamaya parmak uçlarından başlanır ve parmak araları iyice temizlenir. Abdest bitince ayakta ve kıbleye karşı "Kelime-i Şehadet" okunur. Abdestin Farzları: 1. Elleri dirseklere kadar kollarla birlikte yıkamak. 2. Yüzü yıkamak. 3. Başın dörtte birini meshetmek. 4. Topuklarıyla birlikte ayakları yıkamak.

Abdestin Sünnetleri:

1. Abdest almaya niyet etmek 2. Abdeste eûzü besmele ile başlamak. 3. Abdeste başlamadan önce elleri bileklere kadar yıkamak 4. Dişleri misvak veya fırça ile, yoksa parmaklar ile temizlemek. 5. Abdest organlarını peş peşe ara vermeden yıkamak. 6. Yıkanan organları ovmak. 7. Ağza üç kere su almak. 8. Oruçlu olmadığı zamanlarda gargara yapmak. 9. Burna üç kere su vermek ve sol elle sümkürmek. 10. Yıkanan her organı üç kere yıkamak. 11. Abdestte çift organları yıkamaya sağ organdan başlamak. 12. Eller ve ayaklarda yıkamaya parmak uçlarından başlamak. 13. Sakalı olanların sakalını hilallemesi. 14. Parmaktaki yüzüğü oynatarak suyun altına ulaşmasını temin etmek. 15. Kulakları meshetmek. 16. Boynu meshetmek. 17. Başın tamamını meshetmek. 18. Parmakların arasını hilallemek.

Oruç Nasıl Tutulur ?

Oruç, bedenle yapılan ibadettir. Oruç ergenlik çağına gelmiş olanların ve akıl sağlığı yerinde olan her müslümanın tutması şarttır. Allah rızası için tutulur. Oruç çeşitlerinden hangisi olursa olsun farz, vacip, nafile oruçlar gibi oruçları tutmak önce niyet etmek gerekir. Niyet etmek şöyle olur. Niyet ettim Allah'ım senin rızan için orucumu tutmaya denir. Ramazan ayından başka bir oruca nafile gibi oruçlara niyet edilmez. Edilsebile ramazan orucuna niyet etmiş gibi olur. Çünkü bize farz olan ramazan orucunu vaktinde aynı zamanda birkaç oruca niyet edilmez. Ramazan ayında tuttuğumuz her gün için ayrı ayrı niyet etmeliyiz. Ramazan ayında belirli sebeplerden dolayı tutamadığımız zamanda başka bir zaman tuttuğumuzda niyet ettim Allah'ım senin rızan için kazaya kalmış orucumu tutmaya diye niyet etmeliyiz. Oruca niyet etme vakti gün batımından başlayıp ertesi günü kuşluk vaktine kadar niyet edilir. Yani öğle namazı vaktinin girmesinden az önceki vakte kadar devam eder. Öğle vakti girdikten sonra hiç bir oruca niyet edilmez. Bir sonraki güne yani akşam Vakti güneş batmadan bir sonraki yani ertesi güne niyet edilmez. Niyet çok önemlidir. Niyet için kesin ifade kullanmalıyız. Mesela " yarın şu işim olursa oruç tutarım" şeklinde niyet olmaz. Oruç zayıflamak yada rejim yapmak için tutulmaz. Allah'ın rızasını kazanmak için tutulur. Oruç sahur ile başlar. Sahur, oruç tutacak kişilerin imsak vaktinden önce yedikleri yemektir. Sahur oruca dayanma gücü verir. Sahura kalkmak müstehaptır. Peygamber efendimiz, " sahur yiyiniz; çünkü sahurda bereket vardır" buyurmuşlardır. İftarı erken vaktinde yapmak yani acele etmemek gerekir. Sahuru ise geç vaktinde yapmak yani sahuru geciktirmek sünnettir. Sahur vakti, gecenin en bereketli ve özel vakittir. Bu saatte uyanık olmak gerekir. Çünkü duaların ve ibadetlerin makbul olduğu vakit olarak bilinir. İmsak bilim açısından kendini tutmak, yasakları engellemek anlamına gelir. Yani oruç yasaklarından uzak durma demektir.imsak vakti tan yerinin ağrıması vaktidir. Tan yerinin ağrıması yatsı namazının vaktinin çıktığı sabah namazının vakti girdi demektir. Bu vakit aynı zamanda sahurun sona erip orucun başladı demektir. Orucumuzu tutup iftar vakti oruç yasaklarının sona ermesidir. Güneşin batması ile başlar. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti girmiş olur. Sahura kalkmış bir insan niyet etmeyi unuttuysa bile sahura kalkması niyet yerine geçer. Akşam vakti girdikten sonra imsak vaktine kadar yeme, içme ve ailevi münasebette bulunmak serbesttir. 10-11 yaşındaki çocuklara da tutturup orucu sevdirmek gerekir. Oruç tutmaya alışkanlık kazanmış olurlar.

Orucu Bozan Şeyler Nelerdir ?

Oruca aykırı olan bir şeyin yapılması halinde oruç bozulur. Orucu bozan bazı şeyler hem kaza, hem de keffareti gerektirir. Orucu bozan bazı şeylerden dolayı da sadece kaza gerekir.

Orucu bozup kaza ve keffareti gerektiren şeyler

1. Oruçlu olduğunu bilerek yemek ve içmek (yenilip içilen şey ister gıda,ister ilâç olsun). 2. Oruçlu olduğunu bile bile cinsel ilişkide bulunmak. 3. Karı-kocadan biri ötekine zorla cinsel ilişkide bulunduğu takdirde zorla ilişkide bulunana kaza ve keffaret, kendisine zorla ilişkide bulunulan kişiye de kaza lâzım gelir. 4. Ağzına giren yağmur, kar ve doluyu kendi isteğiyle yutmak. 5. Sigara içmek, öd ağacı veya anber ile tütsülenip dumanını içeri çekmek. 6. Buğday ve arpa tanesi yutmak. 7. Dışardan bir susam tanesi kadar bir şeyi alıp yutmak. 8. Yenmesi alışılmış olan çamur, kil ve kömür gibi şeyleri yemek. (Bazı kimseler bunları severek yerler.) 9. Az miktarda tuz yemek. 10. Karısının veya sevdiği bir kimsenin tükürüğünü yutmak. (Bundan zevk aldığı için kaza ve keffaret gerekir. Başkasının tükürüğünden iğrendiği için bundan keffaret gerekmez.) 11. Kan aldırdıktan veya sadece karısını öptükten sonra orucu bozulduğu kanaatiyle bile bile orucunu bozmak. 12. Pamuk ve kağıt gibi yenmesi mutad olmayan bir şey yutmak, 13. Bir defada çok miktarda tuz yemek, 14. Yenmesi mutad olmayan zeytin çekirdeği yemek. Yenmesi alışılmış olan çekirdeği yemek ise keffareti gerektirir. 15. Taş, toprak, demir, altın ve gümüş gibi şeyleri yutmak. 16. İçi olmayan ceviz ve badem yutmak. (Bunların içi olanları yenildiği takdirde keffaret gerekir) 17. Burnuna ilaç çekmek. 18. Ağzına aldığı boyalı iplik gibi şeylerin boyası ile rengi değişen tükürüğü yutmak. 19. Boğazına kaçan kar veya yağmuru kendi isteği olmayarak yutmak. (Kendi isteği ile yutarsa keffaret gerekir.) 20. Zorlama ile oruç bozmak. 21. Dişleri arasında nohut tanesi kadar kalan yemek kırıntısını yutmak. 22. Abdest esnasında ağzına ve burnuna su alırken kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak. 23. Unutarak yeyip içtikten sonra orucunun bozulduğunu zannederek yeyip içmek. 24. Ağız dolusu kusmak. (Kendi isteği ile). 25. Ağız dolusu gelen veya kendi isteğiyle getirdiği kusuntuyu mideye geri çevirmek. 26. Kendi isteği ile içine veya genzine duman çekmek. Kendi isteği ile olmazsa oruç bozulmaz. (İçeri çekilen duman sigara dumanı olursa keffaret gerekir.) 27. Güneş batmadığı halde-battı zannederek-iftar etmek. 28. İmsak vakti geçtiği halde daha vakit vardır zannederek yemek. 29. Cinsel ilişki dışında kadına dokunmak veya öpmek sonucu boşalmak. 30. Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak. (Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak sadece kazayı gerektirir.) 31. Ramazan orucuna niyet etmiyerek yeyip içmek. (Keffaret, niyet edilerek başlanan orucu bilerek bozmaktan lâzım gelir. Oruca niyet edilmeyerek yeyip içtiği takdirde sadece o günün orucunu kaza eder.) Ancak mazaretsiz olarak ramazan orucunu tutmamak büyük günahtır. 32. Misafir iken oruca başlayıp ikamete niyet ettikten sonra yemek. 33. Mukim iken oruca başlayıp sefer mesafesi yolculuğa niyet ederek bulunduğu yerin sınırlarını geçtikten sonra orucu bozmak. Sayılan bu şeylerden birini yapan kimsenin orucu bozulur ve bozulan orucun gününe gün kaza edilmesi gerekir. Bunlardan biri ile orucu bozulan kimse akşama kadar orucu bozacak bir şey yapmamalıdır.

Yorumlar