Metabolik cerrahi ile şeker hastalığı tarihe karışıyor
Genel Cerrahi Uzmanı Op.dr. Mehmet Yalım Uçtum
Abone olOp.Dr. Mehmet Yalım Uçtum, metabolik cerrahi ile şeker
hastalığının tedavi edilebileceğini söyledi.
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Mehmet Yalım Uçtum, “Bu ameliyat
şişmanlık ameliyatları gibi laparoskopik yani kapalı olarak
yapılabilmektedir. Genel anestezi altında yapılmaktadır,
yaklaşık
2-3 saat süren bir işlemdir. Karna açılan 5 delikten girilen
aletlerle yapılabilmektedir. Birinci aşamada tüp mide ameliyatı
yapılır. İkinci aşamada ince bağırsak ile kalın bağırsağın
birleşim
yerinden yaklaşık 250 cm mesafeden ince barsak kesilerek alt
ucu
mide ile bağlanır. İnce bağırsağın son kısmı mide çıkışına
yaklaştırılır. İleum denilen bu ince bağırsağın son kısmı GLP-1
adı
verilen ve pankreas dokusundan insülin salınımını uyaran bir
hormon
salgılar ve ince bağırsağın son kısmının mide çıkışına
yaklaştırması bu hormonun salgısını arttırır. Mideye giren
besin
maddelerinin 2/3 ü bu yeni yapılan yoldan geçecektir” dedi.
Üçüncü aşama ise alt ucu mide ile birleştirilen bağırsağın
üst
ucunun (safra ve pankreas salgıları getiren kısım) ince
bağırsak
ile kalın bağırsağın birleşim yerinden yaklaşık 80-100 cm’ e
bağlanması olduğunu ifade eden Op.Dr. Uçtum, “Duodenum denen
Oniki
parmak bağırsağından GIP salınır. GİP insülin direncini
arttıran
bir hormondur. Gıdaların 2/3 ü yeni bağlantı yolundan geçtiği
ve
oniki parmak bağırsağından sadece 1/3 lük gıda geçtiği için GİP
salınımı azalmaktadır. Hem hacim kısıtlayıcı hem emilimi
engelleyen
bir ameliyat yöntemidir.Ameliyat sonrasında her şey yolunda
giderse
birinci gün su içmeye başlamaktalar 2. veya 3. Gün sulu
gıdalara
geçilmektedir. Ekstra bir sorun olmazsa 3 veya 4. gün arasında
taburcu edilmektedir. Bu ameliyatla şeker hastaları hem şeker
hastalığından, hem fazla kilolarından hem de şeker hastalığının
sebep olduğu diğer hastalıklardan büyük bir olasılıkla
kurtulabilmektedir. Şişman tip 2 şeker hastasının pankreas
rezervi
tükenmemişse %90’ın üzerinde şeker hastalığından
kurtulabilmektedir. Bu ameliyatın yapıldığı hastaların yaklaşık
5
yıllık takipleri sonucunda şeker hastalığının tekrar etmediği
gösterildi” diye konuştu.
Bu ameliyatın şişmanlık ameliyatları ile benzer yönleri
olduğu
gibi farklı tarafları da mevcut olduğunu kaydeden Op.Dr. Uçtum,
bu
farkların en önemlilerini şöyle sıraladı:
“Şeker hastalığını daha iyi kontrol etmesi. Devre dışı
bırakılan
ince barsak olmadığı için çok fazla emilim sorunu yaşanmamakta
ve
sonrasında çok fazla ilaç ve takviye tedavilere ihtiyaç
olmamaktadır.”
Şeker hastalığı ameliyatının mide ve ince bağırsak üzerinde
işlemler yapılan ve yüzde 1 in altında ölüm riski olan ciddi
bir
ameliyat olduğunu belirten Op.Dr. Uçtum, “Fakat şişmanlık ve
şeker
hastalığı ve bunların beraberinde getirdiği bir sürü ağır
hastalık
ve bütün bunların insana vereceği zarar ve ölüm riski bu
ameliyatın
riskinden daha fazladır. Şeker haplarının ve insülin
iğnelerinin
tam olarak bırakılması yada azaltılması. Kan şekerinin yüksek
seyretmesi nedeniyle karşılaşacağınız göz, böbrek, nörolojik
problemler, kalp ve damar sorunlarından da kurtulabilir yada en
aza
indirilir. Şeker hastalığının yanında var olan şişmanlık,
tansiyon
yüksekliği, uyku apnesi, kolesterol yüksekliği koroner arter
hastalığı ve polikistik over sendromu gibi çoğu hastalıklardan
da
kurtulabilirler. Günümüz şartlarında şeker hastalığının uzun
süreli
kalıcı tedavisini sadece cerrahi ile başarıla bildiği
anlaşılmıştır. Şeker hastalığının tedavi alternatiflerinden
birinin
de cerrahi olduğunu, ameliyat başarısında en önemli rolün
pankreastaki insülin rezervlerinin tükenmemiş olması ve ciddi
geri
dönüşü olmayan organ hasarlarının başlamamış olması
gerekmektedir”
açıklamalarında bulundu.