Anasayfa /  Popüler  /  Önemli günler

Dünya Tiyatro Günü nedir? Tiyatro Günü ne zaman kutlanır? Dünya Tiyatro Günü tarihi

27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedir? Drama, Trajedi, müzikal gibi alanları buluann Tiyatro sanatı tarihini ve önemini haberimizde sizlerle paylaşıyoruz. Dünya Tiyatro Günü ilk olarak ne zaman kutlanmaya başladı diye merak edenler haberimizden tüm detayları görebilirler.

Abone ol
Abone ol 27 Mart 2018 09:16

27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedir? Drama, Trajedi, müzikal gibi alanları buluann Tiyatro sanatı tarihini ve önemini haberimizde sizlerle paylaşıyoruz. Dünya Tiyatro Günü ilk olarak ne zaman kutlanmaya başladı diye merak edenler haberimizden tüm detayları görebilirsiniz...

Dünya Tiyatro Günü 1961'de Uluslararası Tiyatrolar Birliği (International Theatre Institute) tarafından kuruldu.

Her yıl 27 Mart günü ITI merkezleri ve dünya çapında tiyatro grupları tarafından kutlanmaktadır. Pek çok ulusal ve uluslararası etkinlik kutlamalarda yer almaktadır. En önemli etkinliklerden biri, dünya çapında başarı kazanmış bir tiyatro oyuncusu, yönetmeni veya yazarınyazdığı evrensel bildirgedir. İlk bildirge 1962’de Jean Cocteau (Fransa) tarafından yazılmıştır.

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest)ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır.

Tiyatro, bir sahne sanatıdır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıolarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebi eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken, tiyatro oyununun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır. Değer ölçülerini, izleyenin kanaat ve anlayışlarından alır. Göze görünür bir karaktere sahip olması, canlı olarak meydana geliş niteliğiyle toplum psikolojisine hitap eder. Temsil yeri ve eser, tiyatronun edebiyat öğesidir. Bu edebiyat öğesi yanında tiyatro kavramı içinde oyunculuk, sahne düzeni, ışıklandırma, dekor, kostüm, müzik gibi unsurların bütünlüğü söz konusudur.

Tiyatro metinlerine "oyun" metinleri yazan kişiye oyun yazarı (müellif) ve oyunu sahnede canlandıran kişilere ”oyuncu” (ya da daha genel olarak tiyatrocu) denir. Ayrıca eserin sahnelenmesinde görev alan sahne amiri, dekor ve kostüm sorumlusu, ışıkçı, suflör gibi diğer yardımcı elemanlar da vardır.

Tiyatro, Yunanca theatron yani "görme yeri" sözcüğünden gelmektedir. Çünkü günümüzdeki anlamıyla çağdaş tiyatronun tarihi bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan dinsel törenlere dayanmaktadır.

İlk tiyatro şenliği MÖ 534 yılında Atina'da yapılmıştır.[kaynak belirtilmeli] Antik çağ'da tiyatro, üst sınıfa özgü bir etkinlikti. Her yıl Dionysos'u kentin hangi ileri geleninin onurlandıracağına karar verilir ve bu kişi etkinlikleri düzenlerdi. Bu nedenle sosyal itibarla doğrudan ilgiliydi. Tanrı adına bir yarışma yapılır ve en iyi oyun, hazırlayan kişinin itibarını arttırırdı. Festival niteliğinden dolayı popüler olarak nitelendirilebilecek olan antik tiyatro, günümüze de örnekleri kalmış olan, genellikle amfitiyatro olarak adlandırılan sahnelerde sergilenirdi. Türkiye'de oldukça iyi durumda örnekleri olan bu amfitiyatroların boyutları, dönemin tiyatrosunun halk için önemini göstermektedir. Ayrıca, ilk tiyatro eserleri ile Yunan mitolojisinin el ele olduğunu söylemek gerekir. Bu nedenle bu iki alan birlikte değerlendirilmelidir.

Bu dönemde oyunlarda dekor ya da kostüm bulunmazdı. Sahne tamamıyla boş olur, baş roller de önemli kişiler tarafından oynanırdı. Bir de anlatıcı görevi gören "koro" bulunurdu. Günümüzde geçerli olan oyunculuk anlayışı yoktu ve ifade edilen duygular oyuncuların ellerinde tuttukları ve yeri geldikçe yüzlerine koydukları maskelerle belirtilirdi. Bugün tiyatronun simgesi haline gelen gülen ve ağlayan maskeler bu uygulamanın bir uzantısıdır. Nitekim, Yunan tiyatrosunda sadece iki tür oyun vardı: trajedive komedi.

Trajedilerde içerik daha çok Tanrılarla insanların çatışmaları üzerineydi. Dönemin dini inanışlarının sembolik bir ifadesi olarak, oyunlarda Tanrılar ile insanlar arasında doğrudan etkileşim normaldi. Bu mitik düzen tarih boyunca edebiyat eserlerini etkileyen bir nitelik olmuştur. Komedilerin ise çoğunlukla siyasi alay içerikli oldukları söylenebilir. Kullanılan dil ise yoğunlukla argodur.

Ayrıca bu dönem tiyatrosu Aristoteles'in "üçlü birlik" ilkesine dayanır: olay, yer ve zamanda birlik. Aristoteles'e göre oyunda baştan sona takip edilen tek bir hikâye olmalıdır. Ara hikâyeler ya bulunmamalıdır ya da çok az olmalıdır. Bir oyun tek bir yerde geçmeli, farklı yer ve coğrafyalara yayılmamalıdır. Sahne tek bir yeri temsil etmelidir. Olay örgüsü bir günden fazla bir zamanı kapsamamalıdır.

Orta dönem

 

Tiyatro perdesi

Özellikle William Shakespeare'in ön plana çıktığı bu dönemde artık tiyatro dinsel niteliğini yitirmiştir ve popüler bir eğlence türü olarak dikkat çekmektedir. Antik Yunan'dan izler taşısa da, halkla olan doğrudan ilişkisi nedeniyle tiyatro yaklaşımları değişime uğramıştır. Komedi ve trajedi türlerine "tarihsel" oyunlar kategorisi eklenmiştir. Aristoteles'in "üç birlik" kuralından vazgeçilmiştir. Ayrıca tiyatro artık "profesyonel" bir etkinlik olmuştur. Shakespeare'in kraliçeden maddi destek aldığı ve kar üzerinden dönen bir tiyatro grubu olduğu bilinmektedir. Bu dönemde oyunculuk kavramı değişmiş olsa da, henüz kadın oyuncular bulunmamaktadır. Kadın rolleri genç erkek oyuncular tarafından oynanmaktadır. Shakespeare bunu özellikle kıyafetle cinsiyet değiştiren roller yazarak oldukça komik ve ironik hale getirmiştir.

Günümüz Tiyatrosu

Modern tiyatroya damgasını vuran önemli isimlerden biri belki de Konstantin Stanislavski'dir. 19. yüzyıl'ın sonralarına doğru "sihirli eğer" diye bilinen oyunculuk kuramını geliştiren Stanislavski özellikle gerçekçi akıma yön vermiştir. Söz konusu kuramda, oyunculardan kendilerini, canlandırdıkları karakterlerin yerlerine koymalarını ve bu şekilde seyirciye söz konusu duyguları vermeleri beklenmektedir.

Türleri

Tiyatro eserleri müziksiz trajedi, komedi, drama ve müzikli (opera, operet, müzikal, pandomim bale, revü, skeç,tuluat) olmak üzere iki grupta toplanır. Edebi türler içinde en canlı ve yaşama en yakın olanı tiyatrodur.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN DÜNYA TİYATRO GÜNÜ MESAJI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sevgi, saygı, hoşgörü ve barış ortamının vazgeçilmez koşulu olan sanat, sanatçılarımızın fedakar ve duyarlı çalışmalarıyla yükselecek, ülkemizi kültür ve sanat alanında da muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyacaktır." ifadesini kullandı.

Erdoğan, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Evrensel değerleri savunan, milletin kültürel gelişimine ve eğitimine son derece olumlu katkılar sağlayan, sevgiyi, saygıyı, iyiyi ve doğruyu temel alan her türlü sanat anlayışının, Türkiye'nin gelişmesinde ve ilerlemesinde önemli rol oynadığını belirten Erdoğan, kendine özgü araçları ve ifade biçimleriyle, insani ve vicdani yönleri ortaya koyan, etki gücüyle toplumların kültürel yapısını ve ahlaki birikimlerini sağlamlaştıran sanat dallarından biri olan tiyatronun, toplumsal yaşamda etkinliğini her geçen gün artırarak sürdürdüğünü ifade etti.

Yaşama ayna tutan, insanı insana anlatan, sorgulayıcı ve eleştirel bakış açısıyla olayların anlaşılmasına vesile olan tiyatronun, meddah, kukla ve gölge oyunu gibi türleriyle Türkiye'de gelenekselleştiğini, her zaman geniş bir seyirci kitlesine hitap ederek çocuklar ve gençler başta olmak üzere tüm toplum için etkili bir eğitim aracı olduğunu vurgulayan Erdoğan, tüm sanat dallarında olduğu gibi, tiyatroda da kaliteli ve seçkin eserlerin izleyiciyle buluşturulmasının, evrensel değerlerin benimsenmesinde, milli kültürün zenginleşerek yaşatılmasında, geliştirilmesinde ve geleceğe taşınmasında büyük önem taşıdığının altını çizdi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sevgi, saygı, hoşgörü ve barış ortamının vazgeçilmez koşulu olan sanat, sanatçılarımızın fedakar ve duyarlı çalışmalarıyla yükselecek, ülkemizi kültür ve sanat alanında da muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyacaktır. Bu büyük sorumluluğu üstlenen, kendileriyle ve kültürleriyle barışık değerli sanatçılarımıza vatandaşlarım adına teşekkür ediyor, sanatçı ve sanatsever vatandaşlarımızın da desteğiyle bu alandaki zenginliklerimize her zaman sahip çıkacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Değerli tiyatro sanatçılarımızın, tiyatro çalışanlarının ve sanatseverlerin Dünya Tiyatro Günü'nü kutluyor, tüm vatandaşlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum."




Yorumlar