Anasayfa /  Keyifli Haberler

Bugün prova yarın

Abone ol
Abone ol 23 Aralık 2018 14:18

Bugün prova yarın

Temel istanbula gelip bir otele yerleşir. gece yarısı uykusunun en tatlı zamanında yantaraftaki odadan müzik sesleri gelmektedir. Hiddetle yataktan kalkarak yan odaya girer. karşısında 4 tane genç ellerinde müzik aletleri birşeyler çalmaktadır. temel sorar: Hayrola çocuklar der gecenin bu yarıse ne gürültüder. çocuklardan biri cevap verir: Abi der biz yeni bir grup kurduk ve ilk işmize yarın bir barda çalarak başlayacağız. Onun için bu akşam prova yapıyor yarın ise galamız var der. Temel çocukalara hak verir nede olsa gençler heveslerini kırmamak lazım der ve gider ertesi akşam yine yan odadan müzik sesleri gelir. Temel yataktan kalkıp yan odaya gider ve sorar:

Hayrola çocuklar ne oldu der. çocuklar: abi gala ertelendi bugün prova yarın gala derler. Temel tamam deyip odasına döner. Ertesi akşam yine müzik sesleri yan odadan yine aynı cevaplar bu durum 1-2 gün daha devam eder. 3 gün ise gecenin bir yarısı yine müzik sesleri başlar fakat bu sefer temel çocukların odasına gitmemiştir. Bu sefer çocuklar merak eder temelin odasına giderler ve gördükleri manzara karşısında şaşırırlar. temel yatağın üstünde oturmuş kendi kendini tatmin etmekte çoçuklar sorarlar temele hayrola abi bu halin nedir.

Temel cevap verir. bugün prova yarın hepinizin sülalesini der.



BONUS FIKRA



Zengin Cenazesi



Nasrettin Hoca, bir gün zengin bir adamın cenazesine katılmış cenaze o kadar kalabalıkmış ki adamı tanıyan tanımayan adını duyan herkes oradaymış Nasrettin hoca hem tabutun yanında yürüyor hem de sesli sesli ağlıyormuş. Cenazeye katılanlardan biri onu teselli etmek için yaklaşmış.

– “Merhum akraban mıydı?”

Hoca cevap vermiş:

-“Yok akrabam değildi, bende ondan ağlıyorum ya!”



Onun Her İşi Terstir



Nasreddin Hoca’nın bütün gayretlerine rağmen malesef kötü huylarından vazgeçiremediği bir yakını varmış. Namazdan sonra camiden çıkmakta olan cemaate doğru bir çocuk koşarak gelmiş ve o adamın suya düştüğünü haber vermiş.

– “Falanca kişi ırmak kenarında gezerken ırmağa düştü. Azgın sularla boğuşuyor” demiş.

Hoca birkaç arkadaşıyla birlikte koşarak ırmak kenarına gelmiş ve suyun geldiği tarafa doğru ilerlemeye başlamış.

Köylüler:

– “Su öbür yana doğru akıyor Hocam” demişler. “Aşağıda aramak gerekmez mi?”

Hoca başını sallamış;

– “Bu adamın ne aksi, ne ters biri olduğunu siz bilmezsiniz. Onun her işi terstir” demiş.



Size Niçin vereyim?





Şehrin hayırsever vakıflarından birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bagışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

-Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500 000 dolar, ancak bu güne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz? Avukat bir süre düşündü, sonra:

-Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Görevli utandı:





-Şey, hayır.

-Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum olduğunu? Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken avukat onun sözünü kesti:

-Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını? Görevli yerin dibine geçmişti, sadece,

-Hayır, hiç bir bilgim yoktu … diye mırıldanabildi. Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti:

-Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?



Temel ve Acemi Avcılar





Dört kişilik avcı gurubu, tecrübeli avcı Temel’in önderliğinde ormanda ilerlemektedirler. Karşılarına küçük bir delik çıkar.

Temel:

– Yatın yere, tavsan deliği !





Bütün avcılar yere yatarlar. Gercekten bir muddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen vururlar. Tekrar yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyükçe bir delik çıkar karşılarına.

Temel: Yatın yere, tilki deliği!

Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar. Onu da vururlar. Tekrar yola düşerler. Bu defa daha büyük bir delik çıkar.

Temel:

-Yatın yere, ayı ini !

Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. iyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel’e bakar.

Temel:

– Uşaklar ne çıkacağını bilmiyorum. Ama Yatın yere, ne çıkarsa bahtımıza ! Ertesi gün gazetelerde manşet:

Dört avcı tren altında can verdi…

Baban ne iş yapıyor

Birinci sınıfa başlayan çocuklara öğretmen, babalarının mesleklerini soruyordu:

-Söyle bakalım Tuna, baban ne iş yapıyor? Tuna :

-Otobüsleri kaldırıyor efendim, dedi.

Bir sıra önde oturan bir çocuk yanındaki arkadaşına yavaşça sordu:

-Pekiyi anlayamadım, neymiş babası?

Arkadaşı büyük bir saflıkla cevap verdi:

-Vinç miş, vinç!



BONUS FIKRA



Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş..

Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş , ve girmiş ameliyata..

Ameliyat sonrasibandajlar açıldıktan bir süre sonra

“Aman Allahım Doktor! Bana kadın kulaklaritakmışsınız!” diye bağırmaya başlamış..

“Kulak kulaktır!” demiş Doktor.. “Kadını erkeği olmaz!”

“Yanılıyorsunuz!” demiş hasta.. “Herşeyi duyuyorum ama hiçbir şey anlamıyorum!”



Babam öyle demiyor



Konuklar gittikten sonra annesi kaşlarını çattı:

– Bugün beni çok utandırdın Osman.

– Neden anneciğim?

– Sana kaç kez söyledim, “Eve konuk gelince insan oturduğu yerden kalkıp hoş geldiniz der, el sıkar, gelenlere yer gösterir.” dedim.

Sen koşup baş köşeye kuruluyor, bir daha yerinden kalkmıyorsun.

– Ama babam öyle demiyor.

– Ne diyor?

– “Osman” diyor, “konuklar gelince hemen koşup kanepenin sağ yanına otur.” diyor.

“Kanepenin kumaşı yırtılmış, annen de bir türlü dikemiyor. Kimseye mahcup olmayalım.”



Tilki ve Kurt



tilki ormanda gezmektedir. bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür.

açtır ama şüphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir tuzak. geyik budu bir iple bombaya bağlıdır.

epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi. tilkiye sorar:

-ne yapıyorsun dostum?

-hiç yatıyorum

-burada bir but var

-evet var

-neden yemedin?

tilki sakince cevap verir:

-bu gün orucum

kurt kendinden emin:

-ben yiyeyim o zaman

tilki:

-buyur afiyet olsun

kurt buta uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman, kurt yaralı, hareketsiz,

10 metre uzakta, perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye başlar.

bunu gören kurt:

-lan şerefsiz hanı oruçtun?

tilki pişkin pişkin:

-biraz önce top patladı duymadın mı?



Beni Gördün mü?



soyguncunun biri bir bankaya girmiş.

çekmiş silahını havaya ateş etmiş.

herkesin yere yatmasını istemiş.

kasalardaki paraları toplamış ve kapıya doğru yönelmiş.

tam çıkacakken ordaki bir adama sormuş:

-”beni gördün mü?”

-adam şaşkınlıkla ”evet gördüm.” deyince çekmiş tabancasını adamı alnından vurmuş.

tam tekrar kapıya hamle etmiş ki; kapının yanında bir karı koca duruyor.

adama sormuş:

-”beni gördün mü?”

-adam gayet soğukkanlı bir şekilde yanıtlamış:

”valla ben hiçbir şey görmedim, ama benim hanım gördü herhalde.



İdris Amerika’da



idris amerikaya gitmiş, kısa zamanda çok para kazanıp zengin olmuş. birgün temel’i aramış:

+ ula temel napayisun?

– napayum da, iş yok güç yok sürüniyurum.

+ ula sen de gelsene ha buraya, bak ben zengin oldim.

– haçan ben hamsidan başka bişey bilmem ki, amerika’da ne yaparım.

+ ohooo, burada yerde bulduğun paraları toplasan yine geçinirsin.

idris uçak biletini almış, temel de uçağa atlayıp amerika’ya gitmiş.

havaalanından dışarı çıkmış, bi bakmış yerde 100 dolar! “vay be idris gerçekten doğru söylemiş” demiş.

tam eğilmiş parayı alacak, vazgeçmiş.

“ulan ilk günden çalışmaya mı başlanır!”.


Baban ne iş yapıyor

Birinci sınıfa başlayan çocuklara öğretmen, babalarının mesleklerini soruyordu:

-Söyle bakalım Tuna, baban ne iş yapıyor? Tuna :

-Otobüsleri kaldırıyor efendim, dedi.

Bir sıra önde oturan bir çocuk yanındaki arkadaşına yavaşça sordu:

-Pekiyi anlayamadım, neymiş babası?

Arkadaşı büyük bir saflıkla cevap verdi:

-Vinç miş, vinç!



BONUS FIKRA



Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş..

Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş , ve girmiş ameliyata..

Ameliyat sonrasibandajlar açıldıktan bir süre sonra

“Aman Allahım Doktor! Bana kadın kulaklaritakmışsınız!” diye bağırmaya başlamış..

“Kulak kulaktır!” demiş Doktor.. “Kadını erkeği olmaz!”

“Yanılıyorsunuz!” demiş hasta.. “Herşeyi duyuyorum ama hiçbir şey anlamıyorum!”



Babam öyle demiyor



Konuklar gittikten sonra annesi kaşlarını çattı:

– Bugün beni çok utandırdın Osman.

– Neden anneciğim?

– Sana kaç kez söyledim, “Eve konuk gelince insan oturduğu yerden kalkıp hoş geldiniz der, el sıkar, gelenlere yer gösterir.” dedim.

Sen koşup baş köşeye kuruluyor, bir daha yerinden kalkmıyorsun.

– Ama babam öyle demiyor.

– Ne diyor?

– “Osman” diyor, “konuklar gelince hemen koşup kanepenin sağ yanına otur.” diyor.

“Kanepenin kumaşı yırtılmış, annen de bir türlü dikemiyor. Kimseye mahcup olmayalım.”



Tilki ve Kurt



tilki ormanda gezmektedir. bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür.

açtır ama şüphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir tuzak. geyik budu bir iple bombaya bağlıdır.

epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi. tilkiye sorar:

-ne yapıyorsun dostum?

-hiç yatıyorum

-burada bir but var

-evet var

-neden yemedin?

tilki sakince cevap verir:

-bu gün orucum

kurt kendinden emin:

-ben yiyeyim o zaman

tilki:

-buyur afiyet olsun

kurt buta uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman, kurt yaralı, hareketsiz,

10 metre uzakta, perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye başlar.

bunu gören kurt:

-lan şerefsiz hanı oruçtun?

tilki pişkin pişkin:

-biraz önce top patladı duymadın mı?



Beni Gördün mü?



soyguncunun biri bir bankaya girmiş.

çekmiş silahını havaya ateş etmiş.

herkesin yere yatmasını istemiş.

kasalardaki paraları toplamış ve kapıya doğru yönelmiş.

tam çıkacakken ordaki bir adama sormuş:

-”beni gördün mü?”

-adam şaşkınlıkla ”evet gördüm.” deyince çekmiş tabancasını adamı alnından vurmuş.

tam tekrar kapıya hamle etmiş ki; kapının yanında bir karı koca duruyor.

adama sormuş:

-”beni gördün mü?”

-adam gayet soğukkanlı bir şekilde yanıtlamış:

”valla ben hiçbir şey görmedim, ama benim hanım gördü herhalde.



İdris Amerika’da



idris amerikaya gitmiş, kısa zamanda çok para kazanıp zengin olmuş. birgün temel’i aramış:

+ ula temel napayisun?

– napayum da, iş yok güç yok sürüniyurum.

+ ula sen de gelsene ha buraya, bak ben zengin oldim.

– haçan ben hamsidan başka bişey bilmem ki, amerika’da ne yaparım.

+ ohooo, burada yerde bulduğun paraları toplasan yine geçinirsin.

idris uçak biletini almış, temel de uçağa atlayıp amerika’ya gitmiş.

havaalanından dışarı çıkmış, bi bakmış yerde 100 dolar! “vay be idris gerçekten doğru söylemiş” demiş.

tam eğilmiş parayı alacak, vazgeçmiş.

“ulan ilk günden çalışmaya mı başlanır!”.



Yorumlar