Anasayfa /  Politika

Bakan Çelik: “Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkeleri hoşnut değil”

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkeleri hoşnut değil” dedi.

Abone ol
Abone ol 12 Eylül 2017 17:42

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkeleri hoşnut değil” dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, İngiltere’nin başkenti Londra’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Çelik, Türkiye’yi çok iyi tanıyan siyasetçilerin sürekli olarak Türkiye ile Avrupa Birliği müzakerelerinin kesilmesinden bahsettiğini belirterek, “Türkiye ile AB müzakerelerini keserseniz siz aşırılıkla nasıl mücadele edeceksiniz. Herhalde aşırı grupların en çok duymak istediği sözlerden bir tanesi nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan laik demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye’yle Avrupa Birliği ilişkilerinin kopmasıdır. Dolayısıyla Türkiye ile müzakereleri donduralım şeklinde her cümle bu aşırı gruplara verilmiş bir destek anlamına gelir dedim” şeklinde konuştu.

“Biz sadece Türkiye olarak Avrupa Birliğinden Avrupa üyeliği talep eden bir ülke konumunda değiliz” diyen AB Bakanı Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz bir Avrupa devletiyiz ve Avrupa demokrasisiyiz. Dolayısıyla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrasında da Avrupa’nın geleceği hakkında söyleyeceğimiz sözler var.”

“Tartışmayı büyütmek Sigmar’ın vizyonuna yakışmaz”

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in Türkiye’ye silah ihracatının büyük kısmını dondurduklarını yönelik açıklamasına ilişkin Bakan Çelik, “Sigmar Gabriel, bizi çok iyi tanır. Biz de kendisini çok iyi tanırız. Aslında Sigmar’ın son zamanlarda ortaya koyduğu ifadelerin gerçekçi olmadığını en iyi kendisi bilir. Türkiye ile Almanya arasındaki tartışmayı büyütmek Sigmar’ın vizyonuna da yakışmaz, Türkiye Almanya ilişkilerine de fayda etmez. Bugün, Almanya dışişleri bakanının yapması gereken şey Türkiye ile Almanya arasında köprü kurmaya çalışmaktır. Zaten Türkiye Almanya arasında duvarlar örülsün diye uğraşan Almanya’da birçok ırkçı, faşist akım var. Halbuki Almanya dışişleri bakanı bunlarla mücadele etmeli, köprüler kurmaya çalışmalı. Türkiye ne için kullanıyor bu silahları DEAŞ’la mücadele için, PKK ile mücadele için. Bu cümlelerin dolaylı olarak gittiği yer, Türkiye’nin terörle mücadelesini zaafa uğratmaktır. Bu Türkiye’ye zarar vermez. Artık DEAŞ, PKK gibi örgütler Avrupa başkentlerinde de dolaşıyor. Bakın şu unutulmasın, bizim burada verdiğimiz etkili mücadeleyle Türkiye egemen bir devlet olarak kendi sınırlarını aynı zamanda Avrupa’nın sınırlarını koruyor. Dolayısıyla Türkiye’nin terörle mücadelesinde bir zaaf ortaya çıkarmak demek Avrupa’nın ve Almanya’nın güvenliğinde de bir zaaf ortaya çıkartmak demektir” diye konuştu.

Çelik, seçimlere giderken Sigmar Gabriel’e açıklamalarını daha dikkatli yapması gerektiğini önerdiğini, özellikle güvenlik konularını ve ekonomik konuları bu politik tartışmanın dışında tutmasının her iki taraf için de faydalı olacağını söyledi.

“Sağduyusuz yaklaşımlar adeta bir virüs gibi dolaşıma giriyor”

“Sağduyusuz yaklaşımlar adeta bir virüs gibi dolaşıma giriyor ve birçok yerde karşımıza çıkıyor” diyen Çelik, “Biz büyük bir devletiz. Diyorum ki bunlara siz bu sağduyusuz yaklaşımlarla Avrupa Birliğini yıkacak, Avrupa Birliğini zaafa uğratacak, hatta ırkçıların iktidara gelmesine yol açacak bir takım yanlışlar yapıyorsunuz. Biz sizi bu yanlışlardan koruyacağız. Yarın bir gün oradaki ırkçıların ya da faşistlerin iktidara gelmesi bizim çıkarlarımıza da uygun bir şey değil ki. Dolayısıyla bazen öyle bir şey oluyor ki size karşı yapılan bir yanlışa cevap vermek durumundasınız. Fakat o yanlışa cevap verirken karşınızdakini de yaptığı yanlışın içine iyice mahkum etmemek, onu da o yanlıştan çıkartmak gibi bir sorununuz oluyor” dedi.

“Avrupa Birliğine ne olacak?”

Bir toplantıda ‘Türkiye dosyasını bir kenara bırakın’ dediğini ifade eden Bakan Çelik, “Bu stratejiyle sizin yaptığınız bu açıklamalarla bu Avrupa Birliğine ne olacak dedim. Çünkü şunu gördük biz matematiksel olarak bu ölçülüyor. Bakın, Türkiye düşmanlığı, göçmen düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı yapılan her yerde merkez partiler oy kaybetti. Çünkü orada orijinali varken kimse sahtesine oy vermiyor. Bakın biz bunu en iyi burada gördük. Fransa’da merkez sağ ve merkez sol çöktü. Yeni bir merkez ortaya çıktı. Peki bu şekilde haklı çıkıyoruz. Ama bu şekilde haklı çıkmak istemiyoruz. En azından onlara bu istikrarın bizim açımızdan kıymetini anlamıyorlarsa kendileri açısından kıymetini anlasınlar yönünde telkinlerde bulunmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkeleri hoşnut değil”

Son katıldığı zirvelerde Türkiye ile müzakereler kesilsin denmesinden Avrupa ülkelerinin hoşnut olmadığını ifade ettiğini söyleyen Çelik, “Daha çok konuşmamız gerektiğini, daha çok işbirliği yapmamız gerektiğini ifade ediyorlar. Zaten bu süre içerisinde İngiliz Dışişleri Bakanlığının, Fransız Dışişleri Bakanlığının açıklamalarını gördünüz. Beni şaşırtan Avrupa Komisyonu başkanının ifadesi oldu. ‘Türkiye dev adımlarla Avrupa’dan uzaklaşıyor’ diye. Halbuki kendisiyle bu konular konuşuldu. Ortak atmamız gereken adımlar var. Bakın, verilen sözlerin tutulmaması söz konusu olduğunda bunun altını çizdiğimizde çalışıyoruz, yapalım edelim diyorlar. Bu çift taraflı bir şey. Sonra Türkiye dev adımlarla uzaklaşıyor diyorsunuz. Ben de söylüyorum. Yakınlaşmanın yolu müzakere etmek. Gel açalım 23’üncü, 24’üncü fasılları. Nasıl yakınlaşacağımızın yollarını arayalım. Dolayısıyla, çok somut bir sonucu ön göremiyorum. Ama genel hava Türkiye ile ilişkilerin sürmesinden, ilişkilerin geliştirilmesinden yana” dedi.

Yorumlar