Yüzdeki kırışıklıklar kaderiniz olmasın
Estetik Plastik Ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ali Rıza Öreroğlu
Abone olOp.Dr. Ali Rıza Öreroğlu, yüz ve boyun problemlerine dikkat
edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Ali Rıza
Öreroğlu, “Hem ameliyatlı hem de ameliyatsız estetik uygulamalar
ülkemizde de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde oldukça
popüler bir hal almışlardır. Gerek plastik cerrahinin ve
ameliyatsız estetik işlemlerin gelişmesi ve hem cerrah hem de
uygulayıcı sayısının artması ve buna eşlik eden internet ve
beraberinde sosyal medyanın oldukça yaygınlaşması ve erişilebilir
hale gelmesi ile, insanlar estetik uygulamalar hakkında kolayca,
zengin bir içeriğe ulaşabilmekte, bunlardan haberdar olabilmekte ve
bunlara ilgi gösterip yaptırmaya yönelebilmektedirler”
dedi.
Her hastanın bireysel bir yapısı, ihtiyaçları ve istekleri
olduğunu ifade eden Dr. Öreroğlu, “Günümüzde artık birçok kişi
görünümüne daha fazla özen göstererek, gerek kozmetik ürünlerle,
gerek ameliyatlı ve ameliyatsız estetik uygulamalarla görünümlerini
daha iyileştirmeye yöneldiğini ve yaşlanmaya karşı direnç
gösterdiğini görüyoruz. 20’li yaşlarda ve 30’lu yaşların başlarında
burun estetiği (rinoplasti), meme büyütme, dolgu ya da yağ
enjeksiyonları ile yüz kontürlerini iyileştirme gibi işlemler daha
popülerken, 30’lu yaşların devamında ve 40’lı yaşların başlarında
ise meme dikleştirme, liposuction, göz kapağı estetiğ ve tabii yine
botoks ve dolgu ya da yüze yağ enjeksiyonu gibi işlemler popüler
bir hal alabiliyor. 40’lı yaşların devamı ve 50’li yaşlarda ise
yine vücut şekillendirme işlemleri ile beraber, yüz gençleştirme
işlemleri sıkça başvurulan alanlar arasında yer alıyor. 60’lı
yaşlar ve devamında ise yüz ve boyun germe, yüze yağ enjeksiyonu,
göz kapağı estetiği gibi yüz gençleştirme işlemlerinin daha ön
plana çıktığı görülebiliyor. Burada değineceğim yüz estetiği konusu
ise estetik uygulamaları alanları arasında en önemli, en hassas ve
en çok gözle görülebilen sonuçlara sahip uygulama alanlarının
başında yer alıyor. Yüz estetiği oldukça bireyseldir. Aynı
uygulamanın bile iki farklı hasta üzerinde farklı şekilde
gerçekleştirilmesi gerekebiliyor. Hastanın anatomik yapısı ile
beraber, yaşamı boyunca maruz kaldıkları, geçirdiği süreçlerden
almış olduğu etkiler, istekleri, sağlık durumu gibi farklı etkenler
bu bireyselliği oluşturur. Bu nedenle özellike yüz estetiği ile
ilgili cerrahi işlemlerin her hasta için detaylı bir şekilde, özel
olarak planlanması gerekir. Ameliyatsız olan işlemlerin uygulanışı
dahi bu bahsedilen nedenlerden dolayı bu bireysellikten pay
alabiliyor” diye konuştu.
Yüz estetiğine dair işlemlerin ameliyatlı ve ameliyatsız olarak
iki şekilde ele alındığını kaydeden Dr. Öreroğlu, “Botoks, dolgu,
PRP, mezoterapi, peeling, mikroiğneli radyofrekans uygulamaları,
cilt bakımları gibi ameliyatsız uygulamalar günümüzde popülerliğe
sahip, sıkça tercih edilen uygulamalardır. Cerrahi olarak ise, yüz
ve boyun germe, yüze yağ enjeksiyonu, göz kapağı estetiği, kaş
kaldırma, alın/şakak germe gibi operasyonlar, hem yüz şekillendirme
hem de yüz gençleştirme konularında etkili ve tercih edilen
işlemlerdir. Daha verimli sonuçların alınması adına, ameliyatlı ve
ameliyatsız işlemler, aralarında sinerji oluşturularak, eş ya ya da
yakın zamanlı şekilde gerçekleştirilebilirler. Burada sizlere yüz
estetiğine dair cerrahi işlemlerden olan, oldukça ilgi gören fakat
üzerine fazla konuşulmayan yüz ve boyun germe ameliyatlarından
biraz bahsetmek istiyorum. Zaman içinde, insanlar yaşlandıkça,
yüzlerindeki deri gevşeyerek yer yer sarkmalar geliştirebiliyor.
Çene hattı çizgisi yumuşayarak ‘’gıdı’’lara dönüşebiliyor. Ön çene
altında gevşemiş deri ve yağ dokusu fazlası dikey olarak katmanlar
oluşturabiliyor. Yüz altındaki derin dokular (yağ, kas gibi)
gevşeyerek deriyle beraber derin sarkmalar oluşmasına sebebiyet
verebiliyor. Yüzdeki çeşitli bölgelerde kırışıklıklar oluşabiliyor.
Tüm bunlara zamanla beraber kişisel yaşam tarzı, yoğun kilo
alımları ve verimleri, yerçekimi etkisi, güneşe maruz kalma gibi
durumlar da katkı sağlıyor. Yüz ve boyun germe ameliyatlarının
temel hedefleri, yüzde ve boyunda oluşan bu oluşumları düzeltmek,
görsel olarak iyileştirmektir. Çene çizgisi üzerindeki sarkmış,
gevşek derinin sıkılaştırılması, ağız, burun çevresindeki derin
çizgilerini giderilmesi, yanaklardaki sarkık ve fazla derinin, çene
ve boyundaki sarkık, fazla derinin ve yağ dokusunun alınması, orta
yüzdeki sarkmış derin yüz dokularının sıkılaştırılarak daha üst
pozisyona alınması yüz ve boyun germe ameliyatlarının hedefleri
arasındadır. Ayrıca, yüz hatlarının belirginleşmesi, yüzün genel
olarak daha genç bir görünüm kazanarak yenilenmesi, yüz ve boyun
germe ameliyatlarının hedeflediği sonuçlardır. Yüz ve boyun germe
ameliyatları alın bölgesini, kaşları, göz çevresi ve göz
kapaklarını hedef almaz. Fakat bahsedilen bu bölgelerdeki sorunları
düzeltmek için yapılan alın/şakak germe, kaş kaldırma, göz kapağı
estetiği ameliyatı gibi ameliyatlar, bir yüz ve boyun germe
ameliyatı ile birleştirilebilir ve ihtiyaca göre çok daha etkili
sonuçlar oluşturulabilirler. Yüzeysel, ince kırışıklıklar, ciltteki
düzensizlikler ve cilt kalitesindeki sorunlar, ciltteki güneş
hasarı gibi oluşumlar yüz ve boyun germe ameliyatlarının hedefinde
değildir. Bahsedilen bu durum için farklı tedavi uygulamaları
bulunur. Ayrıca yüz ve boyun germe ameliyatları yaşlanmayı
durdurmayı hedeflemez. Yaşlanmanın yüz ve boyundaki mevcut
göstergelerini düzeltmeyi, iyileştirmeyi hedefler. Yüz ve boyun
germe ameliyatları, yüz ve boyun için birer restorasyon çalışması
olarak ifade edilebilirler” ifadelerini kullandı.
Yüz germe operasyonunda, kulak önünden başlayan, saç çizgisine
ve kulak arkasına uzanabilen kesilerin yapıldığını belirten Dr.
Öreroğlu, “Yüz derisi kaldırılarak alttaki derin yüz yapılarından
(kas, yağ dokusu gibi) ayrılır, fazla yüz derisi alınarak
gerginleştirilir ve kesi yapılan yerlerden dikiş veya zımbalama
yöntemi ile birleştirilir. Böylelikle yüz derisi drape edilmiş
olur. Gerekli görülen yerlerde alttaki derin yapılar da gerilir.
Beraberinde çene altına yapılan bir kesi ile de boyun germe işlemi
de yapılır. Yüz germe operasyonları genellikle, genel anestezi
altında, 2 ile 5 saat arasında sürer denebilir. Operasyonun
kapsamlılığı ve diğer başka operasyonlarla kombine edilip
edilmediği bu süreyi etkiler. İyileşme süreci de yine bu
faktörlerden etkilenir. Fakat genellikle hasta, dikkat etmesi
gereken bazı durumlar dışında kısa süre içinde günlük hayatına
dönebilmektedir” açıklamalarında bulundu.