Uyku apnesine Anka’da teşhis ve tedavi
Özel Gaziantep Anka Hastanesi’nde Hizmet Veren Uyku Laboratuvarı, Uyku Apnesi Sorunu Yaşayanlara Çare Oluyor.
Abone olÖzel Gaziantep Anka Hastanesi’nde hizmet veren uyku
laboratuvarı, uyku apnesi sorunu yaşayanlara çare oluyor.
Uyku bozukluklarının en önemli nedenlerinden biri olan uyku
apnesi, yani uykuda solunum durması sorunu, Özel Gaziantep Anka
Hastanesi’nde modern olarak dizayn edilen uyku laboratuvarında
tedavi ediliyor.
Özel Gaziantep Anka Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.
Belgin İkidağ, günlük aktivite ve sosyal yaşantıyı bozan uyku
apnesinin tedavi edilmediği takdirde, yaşam kalitesini ve süresini
düşüren önemli hastalıklara zemin hazırladığını dile getirerek şu
bilgileri verdi:
“Sağlıklı bir yaşamın olmazsa olmazlarından biri olan uyku,
gündüz yıpranan vücudun gece boyunca yeniden yapılanması için
önemlidir. Ancak ülke genelinde uyku sorunu yaşayanların sayısı
oldukça fazla. Horlama, uykuda solunum problemi ve uykusunu
yeterince alamamak, sadece sağlık problemi olmakla kalmıyor,
kişinin yaşam kalitesini etkileyen büyük bir sorun olarak karşımıza
çıkıyor. Uyku bozukluklarının en önemli nedenlerinden biri olan
uyku apnesi, uyku sırasında en az 10 saniye nefesin durması
anlamına geliyor. Gece boyunca defalarca tekrarlayabilen uyku
apnesinin en önemli belirtileri kişinin uyku halinde horlamasının
kısa aralıklarla kesilmesi ve gürültülü bir sesle tekrar nefes
almaya başlaması, geceleri boğulma hissiyle sık uyanmalar, terleme
ve sık idrara çıkmadır. Diğer yandan ağız kuruluğu, şiddetli baş
ağrısı, yorgun kalkma ve gün boyu süren yorgunluk uyku apnesinden
kaynaklı olabilir.”
Yaşam kalitesi için uykunun önemli olduğunu söyleyen İkidağ,
hastaların şikayetlerine göre tetkikler yapılarak ayrıntılı olarak
değerlendirildiğini ve poliklinik takibinin ardından tam teşhis
için uyku laboratuvarına alındığını belirtti. İkidağ, şunları
dedi:
“Uyku laboratuvarında hastaya uykuya dalmadan önce beyin
dalgaları, kalp hızı ve kas aktivasyonunun takibi için elektrotlar;
nefes alışverişini, horlamasını, kan oksijen seviyesi ile nabzını
takip etmek için cihazlar takıyoruz. Daha sonra herhangi bir ilaç
vermeden hastanın kendini rahat hissederek, uykuya dalmasını
sağlıyoruz. Vücuda bağlanan elektrotlarda hiçbir şekilde elektrik
akımı yok, tersine hastanın vücudundaki doğal elektrik, gelişmiş
cihazlarla kayıt ediliyor. Uyku testi, hastalığın tespiti ve
tedavisi sürecinde en önemli aşama. Uyku testini yaptırabilmek için
hastaların bir gece uyku odasında kalmaları gerekiyor.
‘Polisomnografi’ denilen uyku testi beyin dalgaları, göz
hareketleri, ağız ve burundan hava akımı, horlama, kalp hızı, bacak
hareketleri ve oksijen seviyelerinin ölçümü esasına dayanıyor. Yani
bu test ile tüm gece boyunca beyin aktivitesi ve solunumsal
olayları kaydediliyor. Test sırasında vücuttan alınan sinyallerle
uyku süresince solunumun ne kadar süre ile durduğuna, durduğunda
oksijen değerlerinin ve kalp hızının nasıl etkilendiği ve derin
uykuya dalınıp dalınmadığı gibi parametrelere bakılıyor. Hasta
ertesi gün, günlük hayatına devam edebiliyor."
İkidağ, uyku apnesinin tedavi edilmediği takdirde uykuda ani
ölüm, inme, kalp krizi ve kalp yetmezliği, kilo vermede zorluk,
solunum yetmezliği, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık, diyabet,
yüksek tansiyon, gündüz sürekli yorgunluk ve konsantrasyon
eksikliğine bağlı olarak trafik ve iş kazalarına da neden
olabileceğini vurguladı.