Terör örgütünün "kimyasal bomba" yalanı madde madde böyle boşa çıkarıldı
Terör Örgütünün “türk Ordusu Beyaz Fosfor Bombası Kullanıyor” Yalanı, Uzman Kişilerin Değerlendirmesi Ve Görüntüler Üzerinden Yapılan Analizlerle Bir Kez Daha Boşa Çikarildi.
Abone olTerör örgütünün “Türk Ordusu Beyaz Fosfor bombası
kullanıyor”
yalanı, uzman kişilerin değerlendirmesi ve görüntüler üzerinden
yapılan analizlerle bir kez daha boşa çıkarıldı.
Terör örgütünün “Türk Ordusu Beyaz Fosfor bombası
kullanıyor”
yalanı, uzman kişiler tarafından görüntüler üzerinden yapılan
analizlerle bir kez daha boşa çıkarıldı. Görüntüleri inceleyen
uzmanların yaptığı değerlendirmeler göre şu sonuçlara ulaşıldı:
“1- Üzeri yanık bir çocuk, beyaz fosfor bombasına maruz
kaldığı
iddiasıyla hastane de önce görüntü çekip, olayı anlatan kişiye
poz
veriyor. Daha sonra görüntüyü çeken kişi çocuğa “ağla” diyerek
komut veriyor ve çocuk ağlamaya başlıyor.
2- Beyaz Fosfor Bombasına maruz kalan kişide bombanın
etkileri
nasıl olur?
- Beyaz Fosfor, diğer kimyasallar kadar yakıcı değil,
esasında
solunum yollarına etki eden bir kimyasaldır. Öncelikle gözlerde
sulantı, yanma ve kör olma gibi etki gösterir. Solunum
yollarında
boğulma, akciğerde hırıltı, göğüste ağır, bulantı ve kusma,
akciğerde ödem, oksijen yetersizliği ve kalp durması.
-Olası bir kimyasal saldırıda çocuğun ayakta bile duramaması
gerekiyor. Eğer şiddetli bir beyaz fosfor bombasına maruz
kalmış
olunursa ancak o zaman ciltte tahriş, kızarıklık, yanık ve
kabarma
olabilir.
- Videoda çocuk nefes alabiliyor, gözlerde hiçbir sıkıntı
yok.
Vücudu yanık ama yüzünde ve başında hiçbir şey yok.
- Çocuğa müdahale eden sağlık çalışanları da eldiven ve
maske
takmaya gerek duymamış. Çocuğa da ilk anda solunum maskesi
takılması gerekirken o da yok. Sağlık çalışanları da
oyunculardan
ibaret.”
Kimyasal bomba konusunda uzman kişiler ve doktorların
tespitine
göre, görseldeki çocuğun vücudu kimyasal değil, ısı yoluyla
yanmış
olabilir. Yüzünde hiçbir hasar olmaması, nefes alarak
ağlayabilmesi, ayakta durabilmesi, sözde doktor/hemşirelerin
eldivensiz ve maskesiz çalışması ve yine çocuğun solunum
yollarını
kurtarmak için oksijen maskesi vermemeleri bu olayın tamamen
kurguya dayalı büyük bir yalan olduğunu ortaya koyuyor.