Anasayfa /  Güncel /  Gündem

“Kendi engelimizden çok, vatandaşın koyduğu engel bizi zorluyor”

Edirne’nin Keşan ilçesinde yaşayan görme engelli Ramazan Oğuz, engelli olmayı anlattı. Günlük hayatta elinde bastonu, bir yerden bir yere gitmek için kaldırımda yürümeye çalışan Oğuz, “Bizim kendi engelimizden ala, vatandaşın koyduğu engel bizi zorluyor” diyerek kamuoyunu daha bilinçli olmaya çağırdı.

Abone ol
Abone ol 03 Aralık 2019 11:29

      Ramazan Oğuz (60), Keşan’da Aşağı Zaferiye Mahallesi’nde yaşıyor. Elinde değneği şehir sokaklarında her gün evinden gittiği camiye, camiden de eve kaldırım ve yollardaki engelleri aşarak yürüyor. İnsanların yavaş yavaş engellilere karşı bilinçlendiğini belirten Oğuz, “Çocuklar beni görünce karşıdan karşıya geçmemde yardımcı oluyorlar ama ondan önce bastonumun ne işe yaradığını bilmiyorlardı. ‘Bacağın topal değil, neden baston kullanıyorsun’ diyorlardı bana. Yolda yürürken elim, kolum insanlara çarpıyor buna kızıyorlar ve laf söylüyorlardı. Ama sonradan durum değişmeye başladı” diyerek toplumda engellilere ilk zamanlarda olan olumsuz görüşün değişmeye başladığını söyledi.


Şehir içi yolların fiziksel durumlarından değil, insanların kaldırımlara bıraktığı eşya ve arabalardan dolayı büyük mağduriyet yaşadığını söyleyen Oğuz, “Kurumlarımız yapıyor ancak insanlar bozuyor. Her şeyi belediyeden ve devletten bekliyoruz. Yasak olduğu halde esnaf, masa ve sandalyesini dışarı çıkarıyor. Kaldırımlara ve inişler için yapılan eğimlere arabalarını park ediyorlar. Karşıdan karşıya geçerken çift sıra park eden araçlara takılıyoruz” dedi ve “Bizim kendi engelimizden çok, vatandaşın koyduğu engel bizi zorluyor” diyerek asıl zorluğun, insanlar tarafından çıkarıldığını dile getirdi.


3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün yılda bir kere değil, her gün hatırlanması gerektiğini söyleyen Oğuz, “Konu sadece yoldan karşıdan karşıya geçirmek değil, bizi her gün hatırlamasını istiyoruz insanların, para da veriyorlar ama istemiyoruz” diyerek şunları söyledi:
“Bir Aralık bir de Mayıs’ta var engelliler günü. Elimize üç beş kuruş sıkıştırmakla olmuyor bu işler, insanlar gelip elimize tutuşturuyorlar ‘gönlümden koptu’ diyerek. Ama konu yanlış anlaşılıyor. Geçim şartları ağır olan arkadaşlarımız yardım istiyor, doğru ama bu sefer hepimizi öyle sanıyorlar. Sadece bize insanca yaklaşılması lazım. Bir fert olarak bizi de aralarında görmeleri lazım. Biz de onlar gibi yiyip içen bir kişiyiz.”

Yorumlar