Anasayfa /  Politika

İşte Cumhurbaşkanlığı YİK üyelerinin maaşları

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Mehmet Ali Şahin; Bülent Arınç, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin ile ANAP'lı eski Başkan Yıldırım Akbulut'un görev aldığı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyelerinin maaşlarını açıkladı

Abone ol
Abone ol 26 Temmuz 2019 09:08

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Mehmet Ali Şahin; Bülent Arınç, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin ile ANAP'lı eski Başkan Yıldırım Akbulut'un görev aldığı Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyelerinin maaşlarını açıkladı

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Mehmet Ali Şahin Habertürk TV ekranlarında yayınlana “Kübra Par’la Açık ve Net” programına davetli oldu. Kübra Par’ın sorularını yanıtlayan Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve TBMM eski Başkanı Mehmet Ali Şahin, Cumhurbaşkanlığı YİK üyeliğiyle ilgili merak edilen sorulara yanıt verdi.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu ile ilgili açıklamalarda bulunan Şahin, “Birincil toplantımızı yaptık. Beklentilerini açıklama ediyorlar. çok iyi oldu diyorlar. İşte Türkiye’nin içinden geçtiği süreçte dışta ve içte Türkiye’yi sıkıntıya sokabilecek gelişmelerle ilgili şu konuların bu heyette görüşülerek şöyle bir söylev alınması daha uygun olur anlamında mektuplar alıyoruz. Bunun haricinde kişiye özel işlerini de buraya taşıyarak çözebilir miyiz diye, bir avukat arkadaş Samsun’dan göndermiş. Bir yasal konu, yargının kabul edilemez bir karar vererek, bunun çözümünde tezgâhtar olabilir misiniz diyor. Yargıya intikal ettikten sonra bizimle ilgisi muhtemel değil natürel.” dedi.

“Cumhuriyet tarihinde böyle bir yapı ilk önce kuruldu”

Cumhuriyet tarihinde böyle bir yapının başta kurulduğunu ifade eden Şahin sözlerine şöyle sürdürdü: “Yüksek İstişare Kurulu’nun görevi, Cumhurbaşkanımızın manâlı gördüğü konularda öbür düşünceleri almak suretiyle daha isabetli karar vermeyi amaçladığını düşünüyorum. Türk milleti olarak bizim geçmişte, yönetimlerde, üst yönetimlerde bulunmuş kişiler, deneyimli insanları bir araya getirerek böyle oluşum yapmışlar. Ola Ki Cumhuriyet tarihinde böyle bir inşa ilk kez kuruldu. Mutlaka dikkat çekecektir, biz bundan hastalık duymuyoruz.”

“Cumhurbaşkanı belirledi, maaşlarımız 15 bin 130 lira”

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyelerinin maaşlarını Cumhurbaşkanı kadar belirlendiği açıklayan Şahin, “Birincil toplantımızda böyle bir şey konuşmadık, gündemimiz bu değildi. Bu kurumun egzersiz yöntem ve esasları ne olacak, hangi vakit diliminde geleceğiz ve gündemi ne olacak, bunları konuştuk. Meydana Çıkan kararnamede kurulun yöntem ve esasları Cumhurbaşkanı’nca belirlenecek, yapılacak ödemeleri de keza Cumhurbaşkanı belirleyecek diyor. Kendi takdiridir. Bizim bir talebimiz olmamıştır. 15 bin liradır. Birazcık küsuratı var ama 15 bin 130 filan olması lazım. Milletvekillerinin maaşları zaten tekrar tekrar tartışılmıştır. hemen biz milletvekili değiliz lakin eski Meclis Başkanı olarak bize ödenecek bir meblağ da kamuoyunun gündemine gelebilir, olumlu negatif sözler söylenebilir. Bunları da anlayışla karşılamak lüzumlu.” ifadelerini kullandı.

“Maaşımı yüksek lisans öğrencisine gönderiyorum”

Cumhurbaşkanımız böyle takdir etmiş. Ben bunu alıyorum, yurtdışında milletlerarası ticaret hukuku alanında yüksek lisans yapan bir gencimize tamamını aktarıyorum. Kendime bir tek kuruş almadan oraya aktarıyorum. Ilk maaşımı aldım ve aktardım. Ilk toplantımızda yalnızca usul ve esaslarla ilgili görüşme yapıldı. Cumhurbaşkanımız dediler oysa, konuşacağımız toplantıları sizlere gönderirsek siz de hazırlığınızı yaparsınız dedi. İç ve dış politikalarla ilgili hususlarda görüşlerimizi olmak isteyebilir.

“Davutoğlu, ‘Son nefesime dek da AK Parti içinde siyaset yapacağım’ demişti”

Ahmet Davutoğlu hocayla yakın çalıştık. Ben genel başkan yardımcısıydım, siyasi ve yasal işler başkanlığı gibi bir görevim vardı. Kendisi 5 Mayıs 2016’da AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı yaptı. “Partili arkadaşlarım ve Cumhurbaşkanımızla yaptığımız istişareler neticesinde görevimi bırakacağım dedi ve son nefesime kadar sayın Erdoğan’la vefa ilişkimi sürdüreceğim, AK Parti’de siyasete devam edeceğim. Kendisiyle barışık insan en zinde insandır” dedi. Ben sayın Davutoğlu’nun bu sözünde durmasını bekliyorum. Daha Sonra 22 Mayıs’ta genel kongremiz yapıldı. Kendileri ‘bu kongre bir veda değil vefa kongresidir’ dedi. ‘Son nefesime değin da AK Parti içinde siyaset yapacağım’ dedi. Benim yakından tanıdığım sevdiğim hocamın bu noktada kalmasını açlık ederim.

“Sayın Babacan, sayın Gül Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini bir türlü içine sindiremediler”

AK Parti kurulduğunda hangi esaslara göre hareket ediyorsa hemen de öyledir. Ahmet Bey partiye sonradan gelmiştir, ben birincil yeniden beri varım. Kuruluşta esaslar bugün de vardır. Sayın Babacan, sayın Gül Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini bir türlü içine sindiremediler. Türkiye için dürüst olmayacağını düşündüler. Buna hürmet duyarsınız. Ama bu millete gitti. Millete soruldu. Aslında bu Başkanlık sistemidir. Biz millete sorduk. Irk yüzde 53’e yakın oyla sistemi kabul etti. 1 yıldır da uygulanıyor. Natürel oysa yeni sistemin aksayan yönleri olacaktır. Nitekim Cumhurbaşkanı yardımcımız Fuat Bey konuyla ilgili çalışma yapıyor. Sistemin en manâlı özelliği işlerin ivedi yürümesidir. Nitekim Sayın Davutoğlu da açıklamayla buna karşısında olduğunu söylüyor. Bu arkadaşlarımızla biz birlikte siyaset, karar ve felek birliği yaptık. Sayın Davutoğlu, Babacan ve Abdullah Gül’le. Cumhurbaşkanlığı’ndan daha sonra sayın Gül’ün partimizle bir organik bağı olmadı, aza de olmadı. Kendisi bir parti kuruluşunda yer alır mı, almaz mı bilmiyorum.

“Arkadaşlarımızın bizim dışımızda hareket etmeleri beni üzer”

Ali Babacan Bey partiden ayrıldı. Parti kuracağına dair hakkında ifadeler var. Arkadaşlarımızın bizim dışımızda hareket etmeleri, geçmişte felek birliği yapmış bir arkadaşları olarak beni üzer. AK Parti en son seçimde, 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı’nda yüzde 53, milletvekili seçiminde yüzde 50’nin aşağıda olmamakla birlikte gücünü koruyan bir oy aldı. Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’yla yüzde 53’e yakın oy aldı. Dolayısıyla gücünü koruyor. Yeni partilere ihtiyaç olmadığını düşünüyorum. Kurabilirler mi, kurarlar. Peki ne yaparlar? Bundan Böyle bir parti grup birkaç milletvekili içeri almamak iktidar olmaya yetmiyor ama. Bu arkadaşlarımızın yeni sisteme kadar bir iktidar elde etmeleri muhtemel yok. Kurarlarsa, seçimlere girerlerse ne olur? Ola Ki AK Parti’den bir miktar oy kayması olabilir. Bu kimin işine yarar? Daha fazla ana muhalefet partisi CHP’nin işine fayda. 2023’de seçimler yapıldığında diyelim ama bir parti kurdular, seçime girdiler. Ne olur? Şayet AK Parti’nin oylarında bir arz azalma olur, bu CHP’ye yarar. Ama bizim tabanımız o kadar şuurludur oysa, böyle tablo karşısında AK Parti tabanı kendi partisine oy verir. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın böylece netice almaları mümkün görünmüyor.


Yorumlar