İstanbul’da böbrek bulamadı, sağlığına Çanakkale’de kavuştu
Doğuştan Böbrek Rahatsızlığı Bulunan Ve Yaşadığı Şehir Olan İstanbul’daki Yoğun Nüfus Sebebiyle Böbrek Nakil Sırası Bir Türlü Kendisine Gelmeyen 30 Yaşındaki Güney Yeşil, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (çomü) Sağlık Uygulama Ve Araştırma Hastanesine Başvurdu Ve Kısa Sürede Uygun Organın Bulunması Sonrası Başarılı Bir Ameliyatla Sağlığına Kavuştu.
Abone olDoğuştan böbrek rahatsızlığı bulunan ve yaşadığı şehir olan
İstanbul’daki yoğun nüfus sebebiyle böbrek nakil sırası bir türlü
kendisine gelmeyen 30 yaşındaki Güney Yeşil, Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesine
başvurdu ve kısa sürede uygun organın bulunmasıyla sağlığına
kavuştu.
Erken doğum sebebiyle, doğduğu günden beri böbrek rahatsızlığı
bulunan Güney Yeşil, ikamet ettiği İstanbul’da böbrek nakil sırası
bir türlü kendisine gelmeyince farklı arayışlara yönelmek zorunda
kaldı. Sosyal medyada, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sağlık
Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile ilgili olumlu yorumlardan
etkilenen genç hasta, Çanakkale’ye gelerek bu merkeze başvurmaya
karar verdi. Kısa sürede kendisine böbrek bulunan ancak kan
uyuşmazlığı sebebiyle nakli onaylanmayan Güney Yeşil, 2.kez uygun
böbreğin bulunması için bekleyişe geçti. Çanakkale Mehmet Akif
Ersoy Devlet Hastanesinde vefat eden vatandaşın organlarını
bağışlama kararı alan ailesi, genç hastaya umut oldu. Yapılan
testler sonucu bağışlanan böbreğin Güney Yeşil’e uygun olduğu
tespit edildi ve yaklaşık 3 saat süren başarılı bir ameliyat ile
hasta kısa sürede sağlığına kavuştu.
“Birkaç gün içinde kendisini taburcu etmeyi planlıyoruz”
Güney Yeşil’in tedavi sürecinde başrol oynayan isimlerden olan
ÇOMÜ Tıp Fakültesi Üroloji A.D. Öğretim Üyesi ve Organ Nakli
Merkezi Müdürü Doç. Dr. Cabir Alan, genç hastanın kısa süre
içerisinde taburcu edileceğini belirterek, “Hastamız, doğuştan
gelen böbrek rahatsızlığı sebebiyle yıllardır tedavi görmekteydi. 4
yıl öncesine kadar ilaçlarla ve uygun tedavilerle diyalize
bağlanmadan hayatını devam ettirdi. 4 yıl önce artık son dönem
böbrek yetmezliği gelişti ve diyalize bağlanma ihtiyacı doğdu. O
zamandan beri de haftada 3 gün diyalize giriyordu. Güney, böbrek
nakli için İstanbul’da değişik merkezlere müracaat etti. Ancak
İstanbul yoğun bir nüfusa sahip olduğu için maalesef sıra kendisine
gelemedi. Sosyal medyadan ve nakil yaptığımız hastalardan
merkezimizi duymuş. Bize müracaat etti. 2. kez böbrek nakli için
merkezimize çağrıldı. En son olarak 12 Eylül akşamı Mehmet Akif
Ersoy Devlet Hastanesinde beyin ölümü gerçekleşen hastanın
yakınları organları bağışlama kararı aldı. Yapılan testlerin
sonucunda böbreğin hastamıza uygun olduğu saptandı. O gece 3
saatlik bir operasyonla organı kendisine naklettik. Başarılı bir
operasyondu. Hiç idrar çıkaramazken şuan 3 litrenin üzerinde idrar
çıkarıyor. Böbrek değerleri de şuan normal insanların böbrek
değerlerine yaklaşmış durumda. Birkaç gün içinde kendisini taburcu
etmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
“‘İstanbul’da çıkmayan böbrek niye Çanakkale’de çıksın?’
dedim”
Güney Yeşil ise, başta Doç. Dr. Cabir Alan olmak üzere
tedavisinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Yeşil, İstanbul’dan
Çanakkale’ye uzanan tedavi süreci hakkında şunları
kaydetti:
“ÇOMÜ’yü sosyal medyada birkaç hastanın tavsiyesi ile öğrendim.
Buraya geldim. Bundan 6 önce geldim, 1 ay sonra kadavra çıktı. Kan
uyuşmazlığından dolayı vermediler. ‘Sağ olsunlar, kısmet değilmiş’
dedik. 2 ay sonra tekrar geldim. Önce İzmir’de kan testlerimi
yaptırdım, buraya son 10 dakika kala yetiştim. Nakilden 2 hafta
önce de dedemi rüyamda görmüştüm. ‘Torunum, sabrettin. Çok az
kaldı. Güzel günler yakında. Artık sen de gençler gibi
eğlenebileceksin, tatile gidebileceksin. Ölü gibi yaşamayacaksın’
dedi bana. Buraya çağırdılar. Buraya geldim. Böbreğin uygun
olduğunu söylediler. Doktorlarım, hemşirelerim sağ olsun, bana çok
yardımcı oldular. Böbreği taktılar. Şuan gayet iyiyim. Hastane
beklediğimden kat kat iyi. İçimde çok korku vardı. ‘İstanbul’da
çıkmayan böbrek niye Çanakkale’de çıksın?’ dedim. İlgilenecekler
mi, ilgilenmeyecekler mi bilmiyordum. Ama gerçekten burası aile
ortamı gibi. Bence burası İstanbul’dan daha iyi. Hem hastane olsun,
hem doktorlar olsun, hem hemşireler olsun. Ağabey-kardeş gibiyiz.
Herhangi bir sıkıntı yaşamadım”.