Cumhuriyet gazetesi davası başladı!
Gazeteciler Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Musa Kart''ın sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik 19 sanıklı dava başladı.
Abone olDURUŞMA ÖNCESİ YER KRİZİ...
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, İstanbul Adalet
Sarayı'nın C Blok zemin katta yer alan büyük salonlarından birine
alındı. Ancak duruşma öncesi, yaklaşık bin 100 avukatın vekalet
vermesi içeride izdihama neden oldu. Çok sayıda avukat ve izleyici,
salonda sanık sıralarına kadar oturdu. Bunun üzerine Mahkeme
Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, toplam 57 avukatın salona
alınabileneceğini belirterek duruşmanın başlayabilmesi için
sanıklara yer açılmasını istedi. Bunun üzerine bazı sanık
avukatları, sanıklar ve gazeteciler için yer açılmasını rica etti.
Bazı avukatlar ise duruşmanın daha büyük salona alınabileceğini
söyleyerek tepki gösterdiyse de salondan ayrılarak gazetecilere yer
açtılar.
MİLLETVEKİLLERİ VE YABANCI BASIN TEMSİLCİLERİ
CHP'li milletvekilleri İlhan Cihaner, Mahmut Tanal, Sezgin
Tanrıkulu, Onursal Adıgüzel, Oğuz Kaan Salıcı, Gürsel Tekin ve HDP
milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Garo Paylan ile Avrupa
Parlamentosu'ndan ve yabancı basından temsilciler de duruşmaya
izleyici olarak katıldı.
SANIKLAR İÇERİ GİRİNCE ALKIŞ KOPTU
Daha sonra Ahmet Şık'ın aralarında bulunduğu tutuklu 12 sanık içeri
alındı. Sanıklar içeri alınırken salonda dakikalarca alkış koptu.
Daha sonra sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme Başkanı Dağ,
sanıkların savunma hakkının kutsal olduğunu bu nedenle duruşma
düzeninin bozulmaması, görüntü ve ses kaydı alınmaması için
izleyicilere uyarıda bulunarak iddianamenin özetinin okunacağını
ifade etti. Başkan Dağ, duruşmanın Sesli ve Görüntülü Bilişim
(SEGBİS) ile kayda alınacağını da belirtti.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca
hazırlanan iddianamede, 1924'te Atatürk'ün talimatıyla kurulan
gazetenin son üç yıllık dönemde özellikle 15 Temmuz darbe
teşebbüsüne uzanan süreç ve sonrasında yayın politikası, Cumhuriyet
Vakfı Yönetim Kurulu'nda yaşanan değişiklikler ile eş zamanlı
olarak 90 yıllık geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönde
değişime uğradığı ileri sürüldü. Cumhuriyet gazetesine silahlı
terör örgütü FETÖ/PDY tarafından özellikle 2013 yılından itibaren
adeta el konulduğu kaydedilen iddianamede, "Şüpheli Can Dündar'ın
gazetenin başına geçmesi ile birlikte gazetenin, amaç ve
hedeflerinin dışına çıkarak farklı bir yörüngeye oturduğu
belirlenmişti" denildi. Gazete bu dönemde adeta FETÖ/PDY, PKK/KCK
ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğu
belirtilen iddianamede, "Basın özgürlüğü ve evrensel hukukun
sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok
ötesinde geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası
haline getirmek üzere yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır"
ifadelerine yer verildi.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, PKK terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık ile
Kandil'de yaptığı röportaj, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden
teröristlerle telefon görüşmesi yapması ve bu görüşmeyi
haberleştirmesi, MİT TIR'ları savcısının cezaevinden gönderdiği
yazıyı haberleştirmesi ve sosyal medya hesaplarından yaptığı
paylaşımları delil gösterilen gazeteci Ahmet Şık'ın "PKK ve DHKP/C
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek"
suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması
talep edildi. Halen yurtdışında olan Can Dündar ile birlikte Mehmet
Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve
Günseli Özaltay'ın da "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla
birlikte örgüte yardım etme" suçundan 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis
cezasına çarptırılması istendi.
Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve
Önder Çelik'in "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte
örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma"
suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına
çarptırılması talep edildi. Şüpheliler Bülent Utku, Hacı Musa Kart,
Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın
ise "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım
etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 9,5
yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi.
Şüpheliler Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "Silahlı terör örgütüne
üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle
güveni kötüye kullanma" suçlarından 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis
cezasına çarptırılması istendi. Twitter'daki "jeansbiri" hesabının
sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun da "Silahlı terör örgütünün
yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla; firari şüpheli
İlhan Tanır'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5
yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi.