Bursa’da çevre katliamı, dereler zehir akıyor
Bursa’nın dereleri simsiyah akan görüntüleriyle vatandaşları korkutuyor. Uludağ’ın güney yamaçlarından doğup Bursa ovasını suladıktan sonra Uluabat Gölayağına dökülen Nilüfer çayının havadan görüntüleri tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Panayır bölgesinde birleşip Nilüfer deresini oluşturan iki çaydan biri temiz akarken fabrikaların zehirli atık bıraktığı diğer çay ise zivt gibi akıyor.
Abone olUludağ’ın güney yamaçlarındaki Baraklı ve Aras suyuyla
doğup Bursa ovasının büyük bir bölümünü suladıktan sonra Uluabat
Gölayağına dökülen Nilüfer çayı 103 kilometre uzunluğa
sahip.
Antik çağ kaynaklarında adı geçen "Odrys" çayı Yörede yaşayanlarca
"Olofer" veya "Ülüfer/Ülfer" adlarıyla da biliniyor. Geçmişte
içinde balıklarının yaşadığı Nilüfer deresinde çevre katliamı
yaşanıyor. Fabrikalardan atılan zehirli atıklarla boğuşan Çay’da
neredeyse hiç balık kalmadı.
Özellikle Bursa ovasında geniş bir yay çizip buradan batıya doğru
akan çayın büyük bir bölümünü fabrikalar zehirli atıklarını
bırakarak kirletiyor. Simsiyah akarak Panayır bölgesinde temiz akan
diğer kolla birleşen dere ilginç bir görüntü oluşturuyor. İhlas
Haber Ajansı tarafından havadan görüntülenen “Y” yeklindeki çayın
kollarından biri simsiyah görülürken temiz akan diğer kolda pis
suyla birleşip kirleniyor.
Mahalleli misafir kabul edemiyor
Panayır Mahallesi sakinlerinden Mustafa Esen dereyi fabrikaların
kirlettiğini belirterek kirlilik yüzünden bir tek balığın bile
kalmadığını söyledi. 15 yıldır Panayır Mahallesinde oturduğunu ve
15 yıldır derenin kirli aktığını belirten Ufuk Çelik, ise yaz
aylarında deredeki kirlilik yüzünden evlerinin lavabo ve musluk
giderlerinden pis koku geldiğini bu nedenle misafir bile
ağırlayamadıklarını söyledi. Çelik misafir geleceği zaman parfüm
sıkıyorum, camların hepsini açıyorum ama boş koku bir türlü
gitmiyor. Daha önce derede balıkların yaşadığını belirten bazı
vatandaşlarda bayram gibi fabrikaların çalışmadığı tatil günlerinde
derenin temiz aktığını belirtti.
Konuyla ilgili bölgede açıklama yapan Doğader Başkanı Caner
Gökbayrak, Temmuz va Ağustos aylarında yer altı sularının
çekilmesine rağmen Nilüfer çayının akmaya devam ettiğini bunun
nedeninin ise fabrikalardan bırakılan kirli su atıkları olduğunu
söyledi. Gökbayrak, "Vatandaşlarımızın şunu çok iyi bilmesi
gerekiyor. Türkiye'de bulunan bütün fabrikalarda ÇET raporu almak
zorundasınız. Bütün fabrikaların ÇET raporu var. Raporlara rağmen
derelerimiz hala kirli akıyorsa o zaman bunun iki sebebi vardır.
Bunlardan birincisi ya sizin ÇET raporlarınızda kullandığınız sınır
değerlerinin çok üzerinde. Ya da bu ÇET raporlarının
gerekliliklerini şirketler yerine getirmiyor ihlal ediyorlar,
kirletmeyeceğim dedikleri şeyleri kirletiyorlar, havayı
kirletiyorlar ve sonuç ortaya bu şekilde çıkıyor ve bunun denetimi
yapılmıyor" dedi.
Bursa çevresinde var olan 250 tane kaçak sanayi tesisinin
bulunduğunu, Bu kadar kaçak tesisin olmasına anlam veremediklerini
belirten Gökbayrak,"Yabancı dostlarımızla konuştuğumuz zaman
yurtdışında onlara da bunu anlatamıyoruz. Çünkü kaçak sanayi nasıl
olabilir. Fabrikalar nasıl vergi veriyor? Eleman çalıştırıyor?
Bunları kaçak nasıl yapıyorlar? Anlayamıyoruz. Ova üzerinde dere
kenarlarında çok sayıda kaçak sanayi fabrikaları yapılmıştır ve
bunlar korunuyor. Hatta bunları korumak için plan değişikliği
yapılıyor. Sonuç ortada Nilüfer çayı şu anda zehir akıyor içinde 1
tane deniz canlısı yaşamıyor bu net olarak biliniyor. Her yıl
deniyor ki biz bunu iki sene içerisinde temizleyeceğiz. Fakat sonuç
hala ortada. Siz kirletilmesine izin verdiğiniz sürece hiçbir zaman
temizleyemezsiniz. Denetimleri yapmadıkça hiçbir zaman bu dereler
temiz akmayacak. Biz vatandaş olarak bu kirliliği çekmek zorunda
kalırız. Biz bunu hak etmiyoruz gerekeni yapılmasını bekliyoruz"
dedi.