Bakan Soylu’dan asker selamı soruşturmasına tepki
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “bugün Futbolcularımızın Verdiği Asker Selamını Soruşturuyorlar. Çok Alınmışlar, Çokta Paniklemişler. Acaba Ne İçin Yaptılar Diye Soruşturmalar, Manşetler Ve Tartışmalar. Biz 16 Nisan Referandumu Sırasında Avrupa’da Açılan Kafasına Silah Dayanmış Erdoğan Posterlerini Unuttuk Mu?” Dedi.
Abone olİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Futbolcularımızın verdiği
asker
selamını soruşturuyorlar. Çok alınmışlar, çok da paniklemişler.
Acaba ne için yaptılar diye soruşturmalar, manşetler ve
tartışmalar. Biz 16 Nisan Referandumu sırasında Avrupa’da
açılan,
kafasına silah dayanmış Erdoğan posterlerini unuttuk mu” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya’nın Alanya ilçesinde
14
ve 18 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Mülkiye Teftiş Kurulu
Başkanı 2019 Yılı İnceme-Araştırma programına katıldı.
Toplantıya
Soylu’nun yanı sıra Teftiş Kurulu Başkanı Mehmet Alparslan
Işık,
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Mülkiye Teftiş Kurulu
müfettişleri
de katıldı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan
Soylu, Barış Pınarı Harekatı kapsamında barış ve güvenlik
koridoru
oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti. Türkiye’nin yaklaşık 40
yıldır terör örgütüne karşı çok önemli bir hamle içerisinde
olduğunu dile getiren Soylu, "Neredeyse her gün sivil, asker,
çocuk, genç, yaşlı şehitle yaralanıyoruz ve yaklaşık 40 yıldır
bu
ülkenin kardeşliğine, terörle fitne sokulmaya çalışılmaktadır.
Bugün birileri ‘Türkiye Kürtler ile çatışıyor’ diyor. Bunun
dedikodusunu, fitnesini yapmaya çalışıyor. Ben şu salonda,
‘Kürt
kökenli kardeşlerim elini kaldırsın’ desem, herhalde salonun
bir
bölümü elini kaldıracaktır. Biz iç içeyiz, binlerce yıldır iç
içeyiz ve yıllardır bizi birbirimize düşürmeye çalışanlar
medeniyetimizin büyüklüğü ve köklülüğü karşısında başarısız
olmaktadırlar. Bizim çatıştığımız PKK’dır. Yani şimdi ne
yapalım?
Amerika’da veya dünyanın başka bir ülkesinde herhangi bir
teröriste
müdahale edildiğinde, o ülke için teröriste müdahale edenin
rengi,
etnik kökeni, inancı ortaya koyularak bunlarla çatışıyor mu
deniliyor. İçinde kim olursa olsun terör örgütü, terör
örgütüdür.
İster etnik temele yaslanmaya çalışsın, ister dini temele
yaslanmaya çalışsın terörist teröristtir. Bunun başka bir
tanımı
söz konusu değildir” şeklinde konuştu.
Fransa’daki gol sevinci soruşturması
Türkiye Milli Futbol Takımı’nın 2020 Dünya Kupası eleme
maçında
Fransa’ya attığı golün ardından futbolcuların asker selamıyla
gol
sevincinin bazı ülkeler tarafından eleştirilmesi ve UEFA
tarafından
açılan soruşturmayı değerlendiren Soylu, “Bugün
futbolcularımızın
verdiği asker selamını soruşturuyorlar. Çok alınmışlar, çok da
paniklemişler. Acaba ne için yaptılar diye soruşturmalar,
manşetler
ve tartışmalar. Biz 16 Nisan Referandumu sırasında Avrupa’da
açılan, kafasına silah dayanmış Erdoğan posterlerini unuttuk
mu?
Tepkimizi dile getirdik, soruyorum buradan Avrupa’ya, kime
soruşturma açtılar. O pankarttan panik oldular mı, rahatsız
oldular
mı? Kırmızı bültenle aradığımız teröristleri panellerde
konuşturdular. Meydanlarında video wall ile meydan mitingi
yapmaya
çalıştılar. Hangisine soruşturma açtılar, hangisine tepki
gösterdiler. Şimdi sahada 2-3 tane sporcumuz asker selamı
verince
mi şiddet karşıtlığınız aklınıza geldi. Biz 40 yıldır Batı’ya
bir
şeyler anlatmaya çalışıyoruz fakat gözler kör kulaklar sağır.
Şimdi
kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye çalışıyoruz, maşallah hepsi
ayakta. Tehdidin, kınamanın bini bir para” ifadelerine yer
verdi.
“Bugün kendi silahını yapan bir Türkiye, bilinmelidir ki o
tehditlere asla aldırmaz”
Kıbrıs Barış Harekatına değinen ve bugün Türkiye’ye benzer
yaptırımların yapılmaya çalışıldığını ifade eden Soylu,
"Geçmişte
dünyada silah yardımı ve mali yardım adı altında bir kölelik
düzeni
kurulmuştur. Parasını verdiğimiz silahların tetiğini çekmemize
izin
vermeyen notalar alıyorduk. Bugün de aynı şekilde bizi ekonomik
yardımla, silah satmamakla tehdit etmeye kalkanlar var ve
burada
söylemek isterim hataları şu; dün bugünden 10 kat zayıf Türkiye
o
tehditlere aldırmamıştı. Bugün kendi silahını yapan bir
Türkiye,
bilinmelidir ki o tehditlere asla aldırmaz, hatta duymaz bile.
Bugün olanları savaş diye nitelendiren, bizim için savaşıyor
diyenlere sesleniyorum, siz daha bu milleti savaşırken
görmemişsiniz, inşallah da görmezsiniz. Bizim savaşmamızın
yanında
bugünkü harekatı savaşmamızı gördüğünüzde ölçersiniz. Bunu
bütün
dünya, bütün tarih kaydetmiştir ve tecrübe etmiştir”
ifadelerini
kullandı.
“Teröristler paçavra durumuna düşmüşler”
Terörle mücadelenin yanı sıra Türk savunma sanayinde de
önemli
yol katledildiğini hatırlatan Soylu, “Bugün yapılan iş terörün
tüm
unsurlarıyla PKK, PYG, DEAŞ olsun bütün terör kimlikleriyle
mücadele etmekteyiz. Mücadelemiz birkaç yıllık politika değil,
bir
süreç olarak görülmüştür. Türkiye’nin 21’inci yüzyılından beri
ortaya koyduğu alt yapı yatırımı da bu adımın bir parçası ve
zeminidir. Bugün savunma sanayinde yaşanılan gelişmeler ve elde
ettiği ihracat rakamları da bu adımın bir parçası ve zeminidir.
Kimse kusura bakmasın. Sayın Cumhurbaşkanımız 2002 yılından
itibaren savunma sanayine bu desteği vermemiş olsaydı bugün ne
silahlı insansız hava aracımız nede akıllı mühimmatlarımız
olurdu.
Zeytin Dalı Harekatı’nda akıllı mühimmatlarımız bitecek diye
ürktük
ve korktuk. Acaba Amerika bize verir mi, vermez diye. Şimdi
Amerika
ister versin, ister vermesin. Bizim mühendislerimiz yaptı
Allah’ımıza şükürler olsun. Bugün yurt içindeki terörist sayısı
600’lerin altına düşmüşse bu vermiş olduğumuz mücadeleden
dolayıdır. Biraz önce gelirken Kandil’de bulunan bir terörist
başının son talimatlarını ve son değerlendirmelerini okudum.
Paçavra durumuna düşmüşler. Zihinleri kalbur ve altüst olmuş.
Bu
iyi günleri daha da olacak, bunu çok net söylüyorum. Bu ülkeye
ödettikleri maliyeti Allah’ın izniyle evlatlarımız
burunlarından
fitil fitil getiriyor ve getirmeye devam ediyorlar” şeklinde
konuştu.
“Bunu çok net söylüyorum işimizi yapıp çıkacağız”
Teftiş kurulunun işini yaparken büyük özen göstermesi
gerektiğine dikkat çeken Soylu, “Özellikle yerel yönetimlerle
ilgili yolsuzluğa tahammül edemeyiz. Çocuklarımızın ve fakir
fukaralarının rızkını bir takım deccallara teslim edemeyiz. Bu
ülkenin kaynaklarını heba edilmesini, har vurup harman
savrulmasına
müsaade edemeyiz. Eğer denetimi yapmazsak ya davulcuya gider ya
da
zurnacıya. Denetim yaparsak herkes kendine çeki düzen verir.
Kimse
kusura bakmasın biraz dönüp kabahati kendimizde bulalım.
Teftişlerimizde hiç acımak yok. Bunu çok net söylüyorum işimizi
yapıp çıkacağız. Bunu yaptığımız andan itibaren Türkiye
ekonomisine, büyümesine, zenginleşmesine ve kamu hayatına da
yapacağımız en büyük katkıyı ortaya koşmuş oluruz" diye
konuştu.