Bahçeli: "Ülkü Ocakları aklın, ahlakın, adanmışlığın, anıt gibi yükselen millet ve vatan sevdasının kaynağıdır"
Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim Ve Kültür Vakfı Yeni Genel Merkez Binası Açılış Törenine Katıldı.
Abone olANKARA (İHA) – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları
Eğitim ve Kültür Vakfı yeni Genel Merkez binası açılış törenine
katıldı. Bahçeli, "Ülkü Ocakları aklın, ahlakın, adanmışlığın, anıt
gibi yükselen millet ve vatan sevdasının kaynağıdır" dedi.
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı yeni Genel Merkez binası
açılış törenine Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan
Ateş, Başkanlık Divanı üyeleri, Merkez Yönetim Kurulu üyeleri,
Merkez Disiplin Kurulu üyeleri, milletvekilleri, MHP’li Belediye
Başkanları ve partililer katıldı. Kurdele ve kurban kesiminin
ardından konuşmasında vatan şairi Mehmet Akif Ersoy’un, “İhtiyar
amcanı dinler misin oğlum Nevruz? Ne çok söyle, ne büyük söyle;
yiğit işte gerek. Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme! Sözü
sağlam, özü sağlam adam ol, ırkına çek!” sözlerini hatırlatan
Bahçeli, "Allah’a şükürler olsun ki, ülkü ocakları sözü sağlam, özü
sağlam olan Türk gençliğinin yarım asırlık yadigarıdır. Ülkü
ocakları adam gibi adam olanların yarım asırlık bozkurt yuvasıdır.
Merhum Ziya Paşa’nın vurguladığı gibi; ’Ayinesi iştir kişinin lafa
bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde’ aklımızla,
anılarımızla pek çok badireyi atlatarak, pek çok belayı
savuşturarak bugünlere geldik. Zahmetlerden zafer çıkardık,
karanlığın kovuklarından aydınlığın kollarına akınlara katılan
akıncılar gibi atıldık. Kuşatmayı yardık, pusuları dağıttık,
varlığımızı güçlendirdik. Ülkücü ömürler çileyi adeta azık
yaptılar, çelikleşmiş iradeleriyle, çevikleşmiş ihlaslarıyla
zamanın müşkülatlarına, zalimlerin zulmüne kıyasıya direndiler.
Ülkücü olmanın zor, ülkücü kalmanın daha zor olduğu dönemlerde ülkü
ve ülke mücadelesini şerefle yaptılar" diye konuştu.
"Ülkü Ocakları aklın, ahlakın, adanmışlığın, anıt gibi yükselen
millet ve vatan sevdasının kaynağıdır"
"Ülkü Ocakları aklın, ahlakın, adanmışlığın, anıt gibi yükselen
millet ve vatan sevdasının ufuk ötesini görebilen, zamanlar üstüne
çıkabilen iman kaynağıdır" diyen Bahçeli, "Bu kaynak ki,
mukaddesatla buluşmanın, mukadderatla kucaklaşmanın adresi ve
aidiyet kavlidir. Ülkü Ocakları hepimizin yetiştiği irfan mektebi,
iffet ve irade menkıbesidir. Aynı zamanda Ülkü Ocakları şehitlerin
emaneti, gazilerin göz nuru, vatan ve millet sevgisinin onur
mihveridir. Ülkücü, kısaca bir ülküsü olan, bundan mülhem bir
davası bulunan fazilet ve fikir sahibi mümtaz bir kişidir. Ülkü ise
Türk-İslam değerlerinin ülkücünün ruh kökünde tecelli edip kalp ve
akıl ölçeğinde tezahür etmesiyle varlık bulmuştur. Ülkü ile ülkücü
arasındaki ilişki ve irtibat sürekli gelişen, sürekli zenginleşen,
sürekli yenilenen çok boyutlu ve muazzam bir oluş ve olgunluk
halidir. Ülkü varsa amaç vardır, arzu vardır, arayış vardır,
asırları kavrayış vardır, hem geçmişe hem bugüne hem de geleceğe
karşı ertelenemez sorumluluk bilinci var demektir" dedi.
"İddiayla ve inançla söylemek isterim ki; ülkü ocaklarından
haydut çıkmaz"
Ülkü Ocaklarında hain çıkmayacağını söyleyen MHP Lideri Bahçeli,
"İddiayla ve inançla söylemek isterim ki; ülkü ocaklarından haydut
çıkmaz, hain çıkmaz, haysiyetsiz çıkmaz, habis, harabi, hantal ve
haşarı emeller çıkmaz, çıkmamış, çıkmayacaktır. Yanılıp yenilip
aksi yönde açıklamada bulunanlar ülkü ocaklarında atsız kolu arayan
cehlin faili, ülkücüyü tanımayan, tanısa bile itiraf edemeyen
köhnemişliğin figüranıdır. Ülkü Ocaklarından çıksa çıksa dava adamı
çıkar, imanlı nesiller çıkar, şehitler çıkar, vatan için canını
seve seve vermeye hazır kahramanlar çıkar, cesur yürekler, akılla
bezenmiş gönüller çıkar. Ülkü Ocakları zoru görünce saklananların
harcı değildir. Ülkü Ocakları, dünyevi çıkarlara boyun eğmiş
kifayetsiz muhterislerin, makam ve para tutkusuna yenik düşerek kök
ve kimlik mutasyonuna uğramış kibir mumyalarının hamaset sığınağı
da değildir. Ülkücülük bir insan hayatının bütününü kesintisiz
şekilde kapsaması gereken, ömür çizgisinin farklı dönemlerinde
herhangi bir kopuş ve sapmaya bütünüyle kapalı olan bir inanç ve
irfan halidir. Bu hal ki, Türk ve İslam emanetlerinin bir fikir
kalıbına emek emek dökülüp zaman içinde serpilip büyümesiyle
kökleşir, dahası kuvveden fiile geçer" ifadelerini aktardı.
"Fitnenin salgını, fikirsizliğin kokusu, faziletsizliğin
korkuluğu Ülkü Ocakları’nın kapısından içeri asla
giremeyecektir"
Türkiye’deki karmaşıklaşan sorun alanlarına, sosyal dokudaki
bozulmalara, toplumsal bünyedeki çözülmelere Ülkü Ocakları’nın
müktesebatı, Ülkücü gençliğin asalet ve ahlaki muvaffakiyetinin son
vereceğini aktaran Bahçeli, "Fitnenin salgını, fikirsizliğin
kokusu, faziletsizliğin korkuluğu Ülkü Ocakları’nın kapısından
içeri asla giremeyecektir. Dedikodu, gıybet, tembellik,
sorumsuzluk, şuursuzluk, siyasi hesaplar, sinsi planlar,
hizipleşme, kutuplaşma, aile ve çevreyle uyumsuzluk Ülkü Ocaklı her
kardeşime tamamen uzak ve yabancıdır. Kaldı ki olması gereken
kesinlikle de budur. Hem kendinizi yetiştireceksiniz hem de ülke ve
milletiniz için dertlenip çıkış yolları arayacaksınız. Hem hayatın
içinde aktif bir şekilde varlığınızı göstereceksiniz, hem de
davanızın ve şahsiyetinizin vakarını titizlikle muhafaza
edeceksiniz" diye konuştu.
Ülkü Ocağı üyelerinin insana hürmet ve riayet eden saygın bir
karakter ve kişilik vasfına sahip olduğunu vurgulayan Bahçeli,
"Ahlaki temizlikle perçinlenmiş dürüst, sade, gösterişten uzak,
ancak mücadelesinde kararlı bir hayat çizgisine, çağı, çağın
imkanlarını, hadiselerin seyrini, küresel ve bölgesel gelişmelerin
çetrefilleşen yapısını analiz edip Türkçe yorumlayan bir fikri
enginliğe, bir zihni derinliğe, eğitim hayatını aksatmayan,
öğrenmeye ara vermeyen, öz değerlerimizle beslenen, sürekli okuma
ve araştırma çabasıyla feyizlenen bir idrak ve ilim seviyesine,
nereden gelip nereye gittiğimizi anlamaya ve anlamlandırmaya kafa
yoran, tarihsel ve kültürel kökümüzle bütünleşmiş aydınlanmış bir
çalışma ve çalışkanlık seciyesine, algı oyunlarına, anarşik
tuzaklara, sosyal medya komplolarına dikkat eden zeka ve sezgi
düzeyine, duygu ve inançlarımızı istismar eden karanlık odaklara
direnç ve uyanıklık gösteren vicdan ve feraset donanımına sahip
olmaları başlıca istek ve beklentimdir" açıklamalarında
bulundu.
"Çok çalışmalıyız, geleceğin Türkiyesi’nin hazırlığını mutlaka
yapmalıyız"
"Efendimiz Hz. Muhammed’in buyurduğu gibi, iki günü eşit olan
aldanmıştır" örneğini veren MHP Lideri Bahçeli, "Ülkücü geleceğin
mimarı, gelecek nesillerin mihmandarıdır. Ülkücü Türkiye ve Türk
milletinin son siperidir. Ülkü Ocakları bu siperin Çanakkale
savunma hattıdır. Bunun yanında, Ötüken’den Söğüt’e, Orhun’dan
Sakarya’ya, Malazgirt’ten Dumlupınar’a, kimi zaman acılarla
yoğrulan çok zaman da zaferlerle süslenen geçmişimizin her
sayfasının manen hatırası ve hafızasıdır. Tarih geç kalanları,
geriden bakanları, geriye düşenleri asla affetmemiştir. İhmalle
geçecek yılların faturası ağır olacaktır. Oyalanmaya hakkımızın
olmadığı açıktır. Çok çalışmalıyız, geleceğin Türkiyesi’nin
hazırlığını mutlaka yapmalıyız. Dün geçti, lazım gelen dersler
çıkarıldı. Önümüze bakacağız, tehditleri okuyup kaynağında etkisiz
hale getireceğiz. Bekamızı mutlaka koruyacağız. Vatanımızı ve
milletimizi her türlü mülahaza ve mütalaanın üzerinde tutacağız.
İnanmak başarmanın yarısıdır" ifadelerini aktardı.
"Buluşma yerimiz ne doğudur, ne batıdır, ne kuzeydir, ne
güneydir. Buluşma yerimiz büyük Türkiye’dir"
Milliyetçi Hareket Partisi kurucu Genel Başkanı merhum Başbuğ
Alparslan Türkeş’in, “Buluşma yerimiz ne doğudur, ne batıdır, ne
kuzeydir, ne güneydir. Buluşma yerimiz büyük Türkiye’dir. Buluşma
noktamız Türk’ün kafası, Türk’ün kalbi, Türk’ün cevher-i aslisidir”
sözlerini hatırlatan MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Hiçbir Ülkücü söz
konusu buluşmaya gecikmeyecek, geç kalmayacaktır. Bu itibarla ben
ülkücüyüm, davamın hizmetindeyim diyen herkes için gün buluşma
günüdür, gün birleşme günüdür, gün gönül seferberliğinde ben de
varım deme günüdür" diye konuştu.
"Türk milletinin ve hepinizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı
gönülden kutluyorum"
Konuşmasında katılımcıların, 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlayan
Bahçeli, "Bugün Türk milletinin bütün dünyaya meydan okuduğu
İstiklal Savaşımızın son adımı olan 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan
Muharebesi’nden zaferle çıkışın 97. yıl dönümüdür. Türk milletinin
ve hepinizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı gönülden kutluyorum.
Biliniz ki, tarihteki zaferlerimizin hepsi milli gönüllerin
birleşmesiyle gerçekleşmiştir. 26 Ağustosta da Türklüğe Anadolu’nun
kapılarını açan ve bu toprakları vatanlaştıran Malazgirt Zaferi’nin
948.yıl dönümünü kutladık. Bu savaşlardan biri vatan yapmış, diğeri
ise vatan kurtarmıştır. Bu iki kutlu zaferin zirve isimleri ise
şüphesiz Sultan Alparslan ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Aziz
Atatürk’le beraber kahraman şehit ve gazilerimizdir. Malazgirt’ten
Büyük Zafer’e kadar geçen 851 uzun yılda, millet hayatı, sayısız
gönül ve ülkü adamının omuzlarında taşınarak varlığını
sürdürmüştür. Hepsiyle övünüyor, hepsiyle gurur duyuyor, hepsini
tazimle anıyoruz. Dünyanın en zorlu coğrafyasında dağılmadan,
yıkılmadan devam etmenin sırrı, öncelikle aziz millet varlığının
içinden çıkabilmiş dava adamlarının varlığında aranmalıdır. Bu dava
adamlarının tecessüm edip tecelli ettiği bugünkü ana damar
öncelikle Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları’dır"
dedi.
"Ülkücülüğün çıkış noktası ve yegane dayanağı da millet sevgisi,
millet varlığıdır"
Geride kalan insanlığın izlerinin, dünü, bugünü ve yarını bir
bütün olarak yorumlayamamış milletlerin doğru zannettikleri yanlış
yollarda nasıl heba ve helak olduklarını düşündürücü misalleriyle
gösterdiğini ifade eden Bahçeli, "İftiharla söyleyebiliriz ki,
mensubu olmaktan gurur duyduğumuz büyük Türk milleti sadık
evlatları konusunda talihlidir. Bu sayede kutlu millet varlığı
asırlardır devam edegelmiştir. Milletinin geleceğine odaklanmış,
milli ülkülerle ülkülenmiş, dertleri ile dertlenmiş, zaferleriyle
gönenmiş sayısız gönül, dava ve inanç adamları tarihimizi feragatle
yapmış, fedakarlıklarla yazmıştır. Ne zaman bir buhran kapımızı
çalsa, yine millet içinden çıkan cesaret timsali şahsiyetler,
millet namına emaneti teslim alarak milli bekanın devamını bugüne
kadar sağlamışlardır. Türklüğü, silkinerek kendisine dönmesi için
uyaran Bilge Kağan’ın asırlar öncesinden bugünlere kadar gelen
seslenişi, kendisini öne çıkaran değil milletin geleceğini düşünen
gerçek bir ülkücünün en güçlü, en silinmez haykırışıdır. Ülkücü
kendinden vazgeçerek varlığını ve geleceğini bağlandığı milletinin
devamına ve yükselişine adamış şuur sahibinin unvanıdır. Bu nedenle
sorumluluğumuz çok fazladır. Ülkücülüğün çıkış noktası ve yegane
dayanağı da millet sevgisi, millet varlığıdır" şeklinde
konuştu.
"İşimiz çok, yükümüz ağır, hedeflerimiz büyüktür"
Ülkü Ocakları’nın coşkuyla, inançla, tutarlılıkla, samimiyetle,
sabırla, muhabbetle geleceğe uzanacağını, Türk milleti var oldukça
yaşayacağının altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Merhum Başbuğumuzun iki emaneti olan Milliyetçi Hareket
Partisi’yle Ülkü Ocakları her daim ayakta kalacak, milli ve tarihi
hizmetlerine devam edeceklerdir. Önümüze engeller çıkarsalar da, bu
engelleri birer birer aşacağız. Kızılelma hedefimizden, turan
ülkümüzden vazgeçmeyeceğiz. Dava adamlığının muazzam vasfından
taviz vermeyeceğiz. Sele kapılan kütük, rüzgarla savrulan yaprak,
kağıttan kaplan, kumdan kale, fırtınayla sürüklenen köksüz dal
değil, çağa yön veren, istikbalin çatısını ören, istiklalin
çehresine değer ve canlılık katan bir mücadelenin taraf ve
sahipleri olacağız. Çünkü, biz milliyetçi-ülkücü Hareketiz. İşimiz
çok, yükümüz ağır, hedeflerimiz büyüktür. Başarmaktan başka
seçeneğimiz de yoktur."