Zafer Bayramı’nda komutanın konuşması duygulandırdı
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında konuşmasıyla duygulandıran Bandırma 6. Ana Jet Üs ve Garnizon Komutanı Hava Pilot Kıdemli Albay Selahattin Akalp, alkış yağmuruna tutuldu.
Abone olBalıkesir’in Bandırma ilçesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
kutlamalarında konuşmasıyla duygulandıran Bandırma 6. Ana Jet Üs ve
Garnizon Komutanı Hava Pilot Kıdemli Albay Selahattin Akalp, alkış
yağmuruna tutuldu.
Büyük Taarruz’un 97’nci yıl dönümü ve Zafer Bayramı törenleri
Bandırma’da Cumhuriyet Meydanı’nda yapıldı. Saygı duruşu ve
İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törenlerde günün anlam ve
önemini belirten konuşmayı 6. Ana Jet Üs ve Garnizon Komutanı Hava
Pilot Kıdemli Albay Selahattin Akalp yaptı. Akalp’in konuşması sık
sık alkışlarla kesilirken, bazı vatandaşlar gözyaşlarına hakim
olamadı. Kıdemli Albay Selahattin Akalp, "Ey Mehmetçik 26
Ağustos’ta Kocatepe’den kasırga olup aydınlığa doğan, 30 Ağustos’ta
Dumlupınar’da zafer olup ümitsizliği boğan, 9 Eylül’de İzmir’in
dağlarında çiçek olup sonsuzluğa yağan Mehmetçik. Bu vatanı kuran,
sonuna kadar varolsun diye varlığı toprak olan, toprağa değil, koca
bir tarihi dolduran, düşman kurşununa yüreği ile meydan okuyan
Mehmetçik. Gövdesi toprakta yatan Mehmetçik. Üstünde biz yeşerelim
diye etini, kemiğini kara toprağa katan Mehmetçik. Varlığın
varlığımıza, hayatın hayatımıza armağan Mehmetçik. Ey Türk çocuğu,
şehit olur bedenimi söndürürüm. Senin gözlerinle ışık olur görürüm.
Toprağa vatan diye bürünürüm. Sen soluk aldıkça ben büyürüm.
Dağlarda türkülerin için yürürüm. Kefenimle değil, ümitlerimle
gömülürüm. Bayram sevincine armağandır ömrüm. Ben 23 Nisanlar
bayram olmazsa ölürüm. Ey Türk gençliği, mutluluğun için
mutluluğunu toprağa gömenler var. Eğitimin için dağlarda, ovalarda
gece gündüz yürüyenler var. Sen bağımsız, özgür yaşa diye yaşamını
senin yoluna serenler var. Sen onurlu yetiş diye, vatan sana canım
feda deyip sonsuzluğa yürüyenler var. Sevdalıysan aşkını,
yaşıyorsan ömrünü, soluk alıyorsan son nefesini bu kara toprağa
gömenler var. Sen fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir nesil ol
diye geleceğimizi çağdaş uygarlıkların üzerine koy diye dağlarda
çarpışan, denizlerde boğuşan, göklerde dalaşan birileri var. Ey
anacığım, bayrağın kızılına ana kuzusunu, ay yıldızın parıltısına
göz nuru yavrusunu, toprağın beşiğine yavrusunun son uykusunu
armağan eder bir ana. Bir ana kuzusu can verir, bir ulus övünsün,
çalışsın, güvensin diye. Yüreğinin derinliğine damla damla, alev
alev, ağlar bir ana binlercesi gülsün diye. Ey silah arkadaşım, bu
kutsal vatana armağınımız, bağımsızlık için akıttığımız kanımız,
özgürlük için döktüğümüz canımız, egemenlik adanmış sevdamız, son
nefeste vatan sağolsun diye halimizdir. Gecenin derininde gökleri
yırtarken, göğün koynunda şehidin soluğu ile dolar uçağımızın
köşkü. Bileklerimizde atalarımızın gücü, ellerimizde,
bacaklarımızda gazilerimizin dokunuşu. Göğsümüzde Mehmetçiğin yürek
atışı, ciğerlerimizde şehidin tükenmez son nefesi, bakışlarımızda
ay yıldızın ışığı, varlığımızda bütün ulusun varlığı, birlikte
gideriz gecenin karanlık hedefine, milletin egemenliğini imza yapıp
atarız, her hedefin merkezine. Ey vatan, her sabah küçük çocuk
ciğerlerinle, göğüs kafesime sığmayan yüreğimle bu topraklar için
yükselmek, ileriye gitmek dileğimle yüreğimden göklere taşan deli
kanımla, bu kutsal vatana adanmış canımla, yurdumu milletimi,
özümden çok sevdiğimi defalarca haykırmışsam bir kere her zaman ve
her yerde asker olup, vatan, cumhuriyet, vazife uğrunda seve seve
hayatımı feda eyleyeceğime, namusum üzerime asker andı içmişsem bir
kere 5 yılım, 10 yılım, onlarda yılım değil, ömrüm tümden feda
olsun sana, varlığım tümden armağan olsun bölünmez varlığına"
dedi.
Konuşmasının son bölümünü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ayıran
Albay Akalp, "Ey Atatürk, Başkomutan, Mareşal Gazi Mustafa Kemal
Atatürk. Emret başkomutanım, her 19 Mayıs’ta mavi gözlerinde deniz,
sarı saçlarında batmayan güneş olup Samsun’dan aydınlığa doğarız.
Emret başkomutanım, her 23 Temmuz’da manda ve himayeyi yıkar
Erzurum’dan bağımsızlık ateşini alev alev yakarız. Emret
başkomutanım her 4 Eylül’de ya istiklal ya ölüm olup Sivas’ta
bağımsızlık yoluna canımızı adarız. Emret başkomutanım, her 23
Nisan’da egemenlik olup, yıldız olup Ankara’dan gökyüzüne yağarız.
Emret başkomutanım her 13 Eylül’de umut olup, inanç olup, direnç
olup Sakarya’da yeniden doğarız. Emret başkomutanım her 30
Ağustos’ta şehit sancaktar olup, kanımızla bayrağımıza can katarız.
Vatan olup Dumlupınar’da toprağın yüreğine oluk oluk dolarız. Emret
başkomutanım her 9 Eylül’de İzmir’in dağlarında çiçek olup
sonsuzluğa yağarız. Emret başkomutanım son kurşun olup Bandırma’da
çelik kanatlarımızla istikbal imzasını, Atatürk imzasını gökyüzüne
nakış nakış yazarız. Emret başkomutanım, her 29 Ekim’de Cumhuriyet
ışığı olup güneşleri ışıl ışıl yakarız. Emret başkomutanım, her 10
Kasım’da hepiniz, hepimiz Mustafa Kemal olup sonsuzluğa akarız"
dedi.
Albay Akalp konuşmasının ardından alkış yağmuruna tutulurken,
tören okunan şiir ve halk oyunları gösterileri ile devam etti.
Törenlere Kaymakam Günhan Yazar, Garnizon Komutanı Hava Pilot
Kıdemli Albay Selahattin Akalp, Belediye Başkanı Tolga Tosun,
Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir, askeri ve mülki erkan ile STK ve
partilerin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Cumhuriyet
Meydanı’ndaki törenlerin ardından Kaymakam Günhan Yazar,
kaymakamlık makamında tebrikleri kabul etti.