Yaylaların geleceği tehlikede
Giresun Üniversitesi Giresun İli Uygulama Ve Araştırma Merkezi İle Türk Ocağı Giresun Şubesinin Ortaklaşa Düzenlediği "uluslararası Yaylacılık Ve Yayla Kültürü Sempozyumu’nun Sonuç Bildirgesi Açıklandı.
Abone olGiresun Üniversitesi Giresun İli Uygulama ve Araştırma
Merkezi
ile Türk Ocağı Giresun Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği
"Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu’nun sonuç
bildirgesi açıklandı.
Giresun Üniversitesi’nde 5 ülke, 25 üniversiteden 133
akademisyenin katılımıyla gerçekleştirilen Uluslararası
Yaylacılık
ve Yayla Kültürü Sempozyumu’nun sonuç bildirgesinde yaylaların
amaç
dışı kullanımı sonucunda çevresel sorunlar gittikçe arttığı ve
İmar
Barışı Kanunu’nun kaçak yapılaşmayı tetiklediğine dikkat
çekildi.
Sempozyumun sonuç bildirgesinde, “Konar-göçer hayat
Türklerin
hayat kaynağı ve Türk kültürünün en önemli unsurlarındandır.
Sosyokültürel ilişkilerin yoğun olarak yaşandığı tarihi
yerleşme
alanlarıdır. Yayla, küçük ve büyükbaş hayvan üretimiyle yerel
ve
ulusal ekonomiye katkı sağlama potansiyeline sahiptir. Küresel
iklim değişikliği nedeniyle gelecekte en çok tercih edilecek
yerler
arasındadır. Zengin flora ve faunaya sahip doğal alanlardır ve
yaylalar stratejik öneme sahiptir. Gezme ve dinlenme amacıyla
mera
arazileri üzerinde inşa edilen imarsız ve kaçak yapılaşma devam
etmektedir. Kamuoyunda İmar Barışı olarak da bilinen 7143
Sayılı
Kanun kaçak yapılaşmayı tetiklemiştir. Yürürlükteki mevzuat
yayla
yerleşmelerinin sorunlarını çözmekte yetersiz kalmaktadır.
Yaylaların amaç dışı kullanımı sonucunda çevresel sorunlar
gittikçe
artmaktadır. Büyükşehir sınırları içinde kalan yaylalarda statü
değişikliği ve yeni idari yapılanmalar sebebiyle yaylacılık
faaliyetlerini yürütmeye çalışan köylüler, ihtiyaç duyulan
hayvan
barınaklarını ve konutlarını inşa edemedikleri gibi iyileştirme
de
yapamamaktadırlar. Genç neslin yaylacılık faaliyetlerine olan
ilgisi gün geçtikçe azalmaktadır. Yaylacılık faaliyetlerindeki
azalma kültürel değerlerin yok olma tehlikesini doğurmaktadır.
Yaylacılık faaliyetlerindeki azalma ekonomik kayıplara neden
olmaktadır. Yaylacılık kültürünü temsil eden geleneksel evlerin
yapım maliyetlerinin yüksekliği, yaylacıları zor durumda
bırakmakta
beton yapılaşmanın önünü açmaktadır. Sosyal güvenceleri
olmadığı
için vasıflı çoban bulunamamakta, bunun yerine yabancı çoban
istihdam edilmektedir. Yabancı çobanlık ise Türk çobanlık
mesleğinin yok olmasına sebep olmaktadır. Günümüze kadar yayla
ve
yaylacılık konusunda yeterli bilimsel çalışmalar yapılmamıştır”
denildi.
Çözüm önerileri
Yaylalardaki üretim ve pazarlama faaliyetlerini yürütmek
üzere
kooperatifçiliğin teşvik edilmesi gerektiği ifade edilen çözüm
önerileriyle ilgili ise “Karar vericiler, uygulayıcılar,
akademisyenler, sektör temsilcileri ve yöre halkının
katılımıyla
birlikte kısa, orta ve uzun vadeli stratejik amaçlar ve bu
amaçlara
uygun hedefler belirlenmeli ve bunlar yetkililer tarafından
uygulanmalıdır. Yayla iskânı devletin kontrolünde olmalı, bu
iskânda çevre sorunlarına sebebiyet verilmemelidir. Yayla
yerleşmelerini Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun kapsamı dışında
tutulması, bu yerleşmelere özgü ve ihtiyaçlara cevap
verebilecek
yeni bir kanunun yapılması gerekir. Yaylalardaki üretim ve
pazarlama faaliyetlerini yürütmek üzere kooperatifçiliğin
teşvik
edilmesi gerekmektedir. Hayvan üretimine yönelik yaylacılık
faaliyetlerini yürüten köylüler teşvik edilmelidir. Üretim yapan
ya
da yapmak isteyen köylüler ile yaylayı amacının dışında
kullananlar
aynı kategoride değerlendirilmemelidir. Genç neslin yaylacılık
faaliyetlerine katılması teşvik edilmeli, bu yerleşmelerdeki
altyapı ve teknolojik imkânlar artırılmalıdır. Yeni yapılacak
meskenler devletin kontrolünde olmalı, bu meskenlerin mimarisi
yayla kültürünü yansıtmalı ve çevreyle uyumlu olmalıdır.
Hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olduğu illerdeki
üniversiteler,
çobanlık eğitimi konusunda inisiyatif almalı, çobanlık mesleği
teşvik edilmeli ve çobanlığa ait sosyal güvence sorunları
devlet
tarafından çözülmelidir. Yayla ve yaylacılık konusunda
üniversitelerin daha fazla araştırma yapması gerekmektedir.
Yaylalarda büyük oranda israf edilen yünün milli ekonomiye
kazandırılması gerekir“ açıklaması yapıldı.