Yakalandığı meme kanserini yetiştirdiği mor çilekle yendi
Aksaray’da Meme Kanserine Yakalanan 41 Yaşındaki Kadın, Organik Olarak Ürettiği Mor Çilek Bitkisi İle Kanseri Yenmeyi Başardı.
Abone olAksaray’da meme kanserine yakalanan ve daha sonra organik
tıbbi
aromatik bitki üreticiliğine yönelen kadın, organik olarak
ürettiği
mor çilek bitkisiyle kendisini tedavi ederek kanseri yenmeyi
başardı.
Aksaray’ın Eskil ilçesinde yaşayan 41 yaşındaki Havva İnanç,
yakalandığı meme kanseri sonrası tıbbi aromatik ve şifalı
bitkiler
yetiştirme kararı aldı. Bir süre tohumları biriktiren İnanç,
ilçede
bulunan tarlasında ilk olarak safran bitkisi üreterek çöl
toprakları olarak adlandırılan bölgede yetiştiricilik
yapılabildiğini görünce daha sonra enginar yetiştiriciliğine
geçti.
Meme kanseri olan ve mücadelesinden hiç vazgeçmeyen İnanç,
internette yaptığı araştırmalar ile kansere, şeker hastalığına
ve
sedef hastalığına iyi gelen mor çilek yetiştiriciliği yapmaya
karar
verdi. Tarlasına mor çilek üretimine başlayan İnanç, mor çilek
üretimini de başarırken, aynı zamanda kendi tedavisi için de
kullandı. Meme Kanserinin dördüncü evresinde olan İnanç,
organik
olarak yetiştirdiği mor çilek ile kendini tedavi ederek meme
kanserini yenmeyi başardı. Daha sonra organik mor çilek
yetiştiriciliğini daha da geliştiren İnanç, şimdi Türkiye’nin
yanı
sıra Rusya ve Çin’e ihracat yapıyor.
“Göğüs aldırmaktansa sağlıklı bir vücudum oldu”
Havva İnanç, yaptığı mücadele ve çalışmaları, tedavi sürecini
ve
yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Aksaray’ın Eskil ilçesinde çöl topraklarında organik tarım,
tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği yapıyorum. 2005 yılında
kanser
rahatsızlığına yakalandım. İnternette yaptığım araştırmalar
üzerine
tıbbi aromatik bitkilerden ziyade daha şifalı bitkiler neler diye
o
ürünlerin tohumlarını biriktirmeye başladım organik olarak. İlk
başta safran ile başladım ve Eskil ilçesinde gerçekten verim
aldım,
başarı elde ettim. Arkasından enginara girdim, enginardan sonra
da
mor çilek. İstanbul’da tanıştığım Çinli amcamızın bir tohum
vermesiyle beraber mor çilek ile tanıştım. Ben meme kanseri son
evresindeydim. Atlattım. Bu bitki ile atlatmam şöyle: ilk
aşamada
kanser rahatsızlığı olan bayanlarda, kadınların korkulu rüyası
göğüs kanseridir. Ele gelen bir kitledir. Bu fındık, ceviz
büyüklüğünde geliyor. Bunlar geldiği zaman ben dedim ki, bunu
ne
yapayım, bu şekil elime aldım, açtım, içerisindeki özü. Bu
şekilde
göğüsteki yara bölgesine süre süre o kitleyi küçülttüm. Yemekle
beraber, yediğim zaman aynı şekilde küçüldü kitle. Sonra tekrar
doktoruma kontrole gittiğim zaman ‘Kızım ne yaptın?’ diye
sordu.
Dedim böyle böyle, ‘Benim bir yetiştirdiğim ürün var, onu
deniyorum’ dedim. ‘Çok büyük başarı’ dedi. Kanseri yendim, şu
anda
gayet iyiyim. Yani göğüs aldırmaktansa şu an sağlıklı bir
vücuda
sahip oldum. Gerçekten de kendi çevremdeki kanser hastalığı,
şeker
hastalığı, sedef hastalığı gibi etrafımdaki insanlara bunu
tavsiye
ettim. Ücretsiz denemelerini yaptım. Gerçekten çok fazla
insanda
insülini attılar, insülin kullanmıyorlar. Vücutlardaki sedef
hastalığında yüzde 70 oranında azalma var. Şuan halen
kullanılıyor.
Bunun gibi birçok hastalıkta şifa olan gerçekten güzel kaliteli
bir
ürün. Yemelerini tavsiye ediyorum.”
“Olmazsa olmaz değil, ne ekersek olur, yeter ki isteyelim”
Olmaz denilen topraklarda yetiştiricilik yaptığını ifade
eden
Havva İnanç, “Gerçekten bir başarı elde edeceğime ben de
inanamıyordum. Bu işe girdiğimde internetten araştırma yaptım.
‘Ben
organik tarımı nasıl yapabilirim’ diye. Kendim sertifika aldım,
eğitimlerini de gördüm ama yetmiyor. İl tarım müdürlüğü ile il
tarım müdürümüz ile tanıştım. Daha önceki müdürümüz ve şimdiki
müdürümüz olsun beni Ankara’ya Cumhurbaşkanımızın yanına
götürdüler. Safranı gösterdim, ‘çok güzel’ dediler. ‘Eskil gibi
bir
yerde çöl toprağında çok güzel’ dediler. Enginar dedim. ‘Ege’de
olan bir bitki, gerçekten dünya üçüncüsü olan o da bir
güzellik.
Ben dedim mor çilek yetiştiriyorum müdürüm bana yardımcı olun
dedim. Beni organik tarım bölümüne yönlendirdiler. Gerçekten
destekleri ile ürünlerin gübreleme aşamasından tutun her şeyini
tecrübemi kazandım. Her konuda da 7-24 destekleri oldu. Başarı
elde
ettiysem resmi kurumların sayesinde, kendi azmimle ve ailemin
desteği ile oldu. Bu topraklarda gördüğünüz gibi çöl toprağı,
beyaz
bir toprakta olmazsa olmaz değil. Ne ekersek olur, yeter ki
isteyelim. Ürünlerimizi şu anda gönderdiğimiz Rusya ve Çin. Son
1
aydır güzel bir rakam oluştu. Elimdeki ürün tahminimizin
üzerinde
oldu o kadar olacağını beklemiyorduk. 2 ton kadar ürünüm var şu
an
elimde. 2 tondan kalan üründe yaklaşık 500 kilo civarında. 4
kilosu
100 TL” dedi.
“Tüm çiftçilerimize her türlü desteği veriyoruz”
İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav ise bakanlık olarak
üreticilerin doğduğu yerde doymalarını amaçladıklarını
belirterek,
çeşitli çalışmalar yaptığını söyledi. Saklav, “Burada çiftçimiz
organik tarım çerçevesinde mor çilek üretiyor. İlimizde 15 adet
çiftçimiz 135 dekar alanda organik tarım yapıyor. Organik
tarımdaki
amacımız ilaç kullanmayarak hem ürün çeşidini artırmak, hem de
ihracata yönelmek. Bunu da çiftçimiz bu mor çileği Rusya ve
Çin’e
ihraç ediyor. Üretim de iyi, verim de iyi. İnşallah amacımız
ilimizdeki organik tarım yapan çiftçi sayımızı artırarak hem
Aksaray’ımızın hem çiftçilerimizin hem de milli ekonomiye katkı
sağlamak istiyoruz. Bizim amacımız çiftçilerimizi doğduğu yerde
doyurmak. Amacımız bu olduğu için çiftçilerimize bu konuda her
türlü desteği sunuyoruz. Organik tarım, iyi tarım yapan
çiftçilerimize ve tüm çiftçilerimize her türlü teknik desteği
veriyoruz. Bu teknik destek sonucunda da çiftçilerimiz burada
örnekte görüldüğü gibi Rusya ve Çin’e mor çilek ihracatı
yapıyorlar
şu anda. Çok güzel bir olay, ilimizden bir ihracat yapılması.
Bunu
da artırmayı düşünüyoruz. Hem ilimizin hem de çiftçimizin
ekonomisine katkı sağlamak için” şeklinde konuştu.