Anasayfa /  Sağlık

Tüp Bebek Tedavisi Nedir? Başarı Nasıl Yakalanır?

Tüp Bebek Tedavisi Nedir? Başarı Nasıl Yakalanır?

Abone ol
Abone ol 06 Ocak 2016 22:31

Tüp Bebek Tedavisi Nedir? Başarı Nasıl Yakalanır?...Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin evliliklerinin ilk dönemlerinde üreme sağlıkları ile ilgili kontrolden geçmeleri gerektiğini vurgulayan yardımcı üreme teknikleri Uzmanı Dr Engin Enginsu; başarılı bir tüp bebek uygulaması için yapılması gerekenleri anlattı.

Tüp Bebek uygulamaları öncesinde hem kadın hem de erkek partnerin üreme yetilerinin çok iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Kadınlarda başarıyı etkileyen en önemli faktör yaş ve yumurtalıklardaki yumurta hücresi sayısıdır. Bunun yanında, polikistik over, tubal faktörler, rahim içi faktörler v.b. gibi, kadınların üreme fonksiyonlarını etkileyebilecek pek çok neden bulunmaktadır. Erkeklerde ise sperme ait faktörlerin yanı sıra, spermin meni ya da testisten alınması da başarı şansını etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Bu nedenle çiftlerin evliliklerinin ilk dönemlerinde üreme sağlıkları ile ilgili kontrolden geçmeleri gerekmektedir. Bu bilgiler ışığında çiftlerin çocuk sahibi olmak ile ilgili planlamaları daha sağlıklı yapılabilecektir. Üreme sağlığı ile ilgili bilgisi olan çiftler de ise çocuk planlamalarına kadar geçen süre içerisinde kendilerine en uygun doğum kontrol yöntemlerinin saptanabilmesi ya da hemen çocuk sahibi olmalarını gerektirebilecek durumlarda tedaviye geç kalmamalarını sağlayacaktır Tüp Bebek Uygulamasında başarıyı etkileyen en önemli faktör ekip çalışmasıdır. Tüp bebek laboratuarları her ne kadar işin mutfağı olsa da hasta hazırlanması sırasında yapılacak hatalar sonuçta laboratuara gelecek yumurta (oosit) ve sperm hücrelerini etkileyecektir. Bu nedenle klinisyenler ile embriyologlar arasındaki uyum başarının altında yatan en önemli faktördür. Hasta hazırlığı ise, sadece kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının değil, ürologların, dahiliye uzmanlarının hatta psikiyatristlerin de katılımı ile bir bütünü oluşturmaktadır. Ancak bu işbirliği sonucunda doğru teşhis ve doğru stimülasyon (hormonal uyarma) protokollerinin seçilmesi ile çiftlere en iyi tedaviyi uygulamak mümkün olacaktır. Başarılı bir hazırlanma dönemini tamamlayan hastada, sonuca gitmekteki en önemli adım, güncel teknolojik donanımlarının yanı sıra bilgi ve tecrübesi ile zenginleştirilmiş tüp bebek laboratuarlarıdır. Özellikle tekrarlayan başarısız tedavilerde laboratuar aşamasından önce çiftin klinik incelenmesinin tamamlanmış ve embriyonun rahime yerleştirilmesi için optimal ortamın sağlanmış olması gerekmektedir. Laboratuarda çiftlerin embriyolarına uygulanan embriyo kültürü (embriyo gelişimini sağlayan sıvılar içerisinde bekletme) için alternatiflerin araştırılması ve uygulanması ise başarıyı etkileyen en önemli faktörlerdendir. Özellikle son yıllarda sadece tüp bebek hastaları için değil, daha önceden gebelik yaşamış ancak canlı bebek sahibi olamadan kaybetmiş çiftler için de çözüm üretmeye yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Tüp bebek tedavisi ilk kez uygulandığı 1978 yılından beri süreç içerisinde hem klinik uygulamalar hem de laboratuar çalışmalarında önemli gelişmeler olmuştur. Sperm ile ilgili çalışmalar yoğunlaşmış ve spermin sadece sayı, hareket ve şekil bozukluklarının değerlendirilmesinin yetmediği ortaya konmuştur. Bunun üzerine özelikle sperm DNA sı ile ilgili bozuklukların saptanabilmesi için HBA (hyaluronan binding assay) gibi pratik ve kolay değerlendirilebilir yöntemler ile sperm dölleme özelliklerinin daha iyi değerlendirilmesi mümkün olmuştur. Sağlık uygulamalarındaki en önemli nokta, tanısı konulan bir özelliğin tedavisinin de mümkün olabilmesidir. HBA testi sonucu bozuk olan hastalarda ise mikroenjeksiyon sırasında DNA sın da kırıkların olmadığını bildiğimiz spermlerin seçilmesine yönelik tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Bu uygulamalar ile döllenme, embriyo gelişimi problemleri ya da sperme bağlı erken gebelik kayıplarının da önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Tüp bebek tedavisi son yıllarda giderek daha olumlu sonuçlar vermektedir. Özellikle son yıllarda embriyoların içinde geliştirildiği kültür sıvılarındaki katkı maddeleri ise hem daha yüksek gebelik oranlarının sağlanması hem de oluşan gebeliklerin canlı doğuma kadar gidebilmesini sağlayacak niteliktedir. 90 lı yılların sonlarında gündeme gelen embriyoların genetik yapılarının araştırılmasına yönelik çalışmalar her ne kadar ümit verse de, başarı oranları ne yazık ki beklenenin altında kalmıştır. O yıllarda, genetik yapısının normal olduğu bilinen embriyoların rahim içerisine transferi incelenebilen 5 ila 9 kromozom nedeni ile sınırlı oranda sağlıklı bilgi vermekte idi. Ancak son yıllarda geliştirilen ‘micro array CGH’ yöntemi ile çiftlere ait embriyolardaki tüm kromozomları incelenebilmektedir. Micro array CGH’ ile önemli adımlar atılmıştır. Tüp bebek tedavisi sürecinde laboratuar konusunda en önemli yenilik ise; embriyoların geliştirildiği ortamların doğal ortamlara yakınlaştırılmasına yöneliktir. Rahim içerisinde embriyolar karanlık, belli oranda nemi olan, oksijen ve karbondiyoksit oranlarının stabil olduğu ortamda gelişmektedir. Tüp bebek uygulamalarında da ortam suni olarak inkübatörlerde sağlanmaktadır. Ancak özellikle embriyo kontrolünün yapıldığı zamanlarda embriyolar kısa süreliğine dışarıya çıkarılarak değerlendirilmekte ve laboratuar stresine maruz bırakılmaktadır. Bu konudaki en yeni gelişme; yumurtaların dölleme işlemi yapıldıktan rahime transferine kadar geçirdiği sürenin kesintisiz olarak inkübatör içerisinde kalarak sürdürülmesine olanak sağlayacak sistemlerin varlığıdır. Embriyo gelişimi 2 dakikalık aralıklar ile tek tek fotoğraflanabilmekte, bu fotoğrafların birleştirilmesi ile bir film oluşturulabilmekte ve bu gelişimin izlenmesi sayesinde en sağlıklı gelişmeyi gösteren embriyonun seçilmesi sağlanabilmektedir. Bu sistem bilgisayar ortamında 24 saat, her yerde takip edilebilmekte ve zamanında doğru müdahalenin yapılabilmesi mümkün olmaktadır.

Yorumlar
Çok Okunanlar