Anasayfa /  Güncel /  3 sayfa-cinayet-kaza

Şule Çet davasında adli tıp uzmanından cinsel saldırı iddiası

Şule Çet'in ölümü ile ilgili davada dinlenen Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Özdemir, "Düştükten sonra dar elbisenin yarıya kadar kıvrılması mümkün değil. Bu, bize Şule Çet'in atılmadan önce yarı çıplak olduğunu ve atılmadan önce cinsel saldırıya uğramış olabileceğini gösteriyor" dedi.

Abone ol
Abone ol 16 Ekim 2019 14:14

Şule Çet'in ölümü ile ilgili davada dinlenen Adli Tıp
Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Özdemir, "Düştükten sonra dar elbisenin
yarıya kadar kıvrılması mümkün değil. Bu, bize Şule Çet'in
atılmadan önce yarı çıplak olduğunu ve atılmadan önce cinsel
saldırıya uğramış olabileceğini gösteriyor" dedi.



Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in şüpheli ölümüne ilişkin
sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında "kasten öldürme",
"cinsel saldırı" ve "hürriyeti yoksun bırakma" suçlarından açılan
davanın görülmesine Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nce devam
edildi.


Davaya tutuklu sanıklar Aksu ve Berk, taraf avukatlarının yanı
sıra izleyici olarak çok sayıda kişi katıldı. Katılımın yoğun
olması nedeniyle yan yana bulunan iki mahkeme salonu birleştirildi.
Öğrencisi tarafından odasında öldürülen Çankaya Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel'in babası Mustafa
Damar da duruşmaya katıldı. Mustafa Damar'ın kızının fotoğrafının
basılı olduğu mezuniyet kepi taktığı görüldü.


Duruşma, Çet'in ev arkadaşı Lilia Thorin'in tanık olarak
tekrardan dinlenmesiyle başladı. Mahkeme başkanının "Şule Çet ile
aranda geçen mesajlaşmalar sırasında bir mesajı sildiğin iddia
ediliyor. Mesaj sildin mi?" sorusuna Thorin, "Tüm mesajlar aynı,
hiçbir şey silmedim. Tam hatırlamıyorum ama ilk mesajı galiba ben
çektim. 'Ne yapıyorsun?' gibi bir mesaj atmış olabilirim. Oraya
gitmeden önce 'Çağatay, bazen bana asılıyor' demişti" cevabını
verdi.


Çet'in avukatı Umur Yıldırım'ın talebi üzerine olay yerinde
yaptığı inceleme sonrası rapor hazırlayan Erciyes Üniversitesinde
görevli Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Özdemir de dinlendi. Olay
yerine ilişkin mütalaa verdiğini, hazırladığı raporun dosyaya
sunulduğunu kaydeden Özdemir, değerlendirmeleri sırasında olay yeri
canlandırması tekniğini uyguladığını söyledi. Özdemir, Çet'in
düştüğü iddia edilen odada ölçümler yaptığını belirterek, "Cam ve
sehpa ölçülmemiş. Aslında bu sanık anlatımları açısından önem
taşıyordu. Sanık Çağatay, Şule Çet'i atlarken yakalamaya
çalıştığını söylüyor. Sanığın Çet'i askı halde bulup müdahale etme
süresi bulamayacağı kanaatindeyim. Sehpanın üzerinde tavla var.
Eğer müdahale edilmiş olsaydı ayağı çarpar, sehpa arkaya gider ve
tavla düşerdi" diye konuştu.


"ATILMADAN ÖNCE CİNSEL SALDIRIYA UĞRAMIŞ OLABİLECEĞİNİ
GÖSTERİYOR"




Özdemir, şunları kaydetti:


"Çet'in düştüğü yerde bir serbest düşüş olmadığı görülüyor. Yere
düşme pozisyonu baş aşağı, sırtı binaya doğru. Kafası önce, vücudu
sonra düşmüş. Sağ ayakkabısı beyin dokularını geçmiş durumda. Bu,
ayakkabının daha sonra atıldığını, Şule Çet öldüğünde ayakkabının
ayağında olmadığını gösteriyor. Sanığın dediği gibi ayaklarından
tuttuğu sırada ayakkabı çıksa bile ayakkabının yönü sanığa doğru
olduğu için cesetten ileri gitmesi mümkün değil. Görüntülere göre
kıyafetleri yarısına kadar katlanmıştı. Kazağı içe doğruydu,
sutyeni bile gözüküyordu. Düştükten sonra dar elbisenin yarıya
kadar kıvrılması mümkün değil. Bu, bize Şule Çet'in atılmadan önce
yarı çıplak olduğunu ve atılmadan önce cinsel saldırıya uğramış
olabileceğini gösteriyor. Kazağın içe kıvrılması bunun bir cinsel
saldırı bileşeni olabilir mi? Bunu bileşen olarak değerlendirirken
tespit edilen diğer tüm unsurları bir bütün olarak değerlendirdik.
Cinsel bölgede tükürük ve noktasal kanamalar ile erkeğe ait PSA
var. Bunları da göz önünde bulundurduk. Düşme sonucu noktasal
kanamalar olmaz, ancak sıyrıklar olabilir."


Sanık Aksu, Özdemir'e "Şule'nin öldürülüp mü yoksa canlıyken mi
atıldığını düşünüyorsunuz?" diye sordu. Özdemir, "Bu konuda bir
tespitim yok" cevabını verdi.


Sanıklar ve taraf avukatlarının beyanlarının alınması, duruşma
savcısının mütalaasını vermesinin ardından mahkeme heyeti ara
kararını açıkladı. Mahkeme, olay sonrası sanıkların güvenlik
kameralarına yansıyan diyaloğunun tespitine yönelik hazırlanması
talep edilen dudak okuma sonucunun beklenmesine karar verdi.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme,
duruşmayı 20 Kasım'a erteledi.


Yorumlar