Anasayfa /  Güncel

“Senden tiksiniyorum” demek boşanma sebebi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eşine ’senden tiksiniyorum’ diyen kadını kusurlu buldu. Yüksek mahkeme, eşine "köpek, şerefsiz, çingene, mahalle karısı, kültürsüz, seviyesiz" ifadelerini kullanan kocaya da manevî tazminat ödemesi gerektiğine hükmetti.

Abone ol
Abone ol 09 Ekim 2019 11:29

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eşine ’senden tiksiniyorum’ diyen
kadını kusurlu buldu. Yüksek mahkeme, eşine "köpek, şerefsiz,
çingene, mahalle karısı, kültürsüz, seviyesiz" ifadelerini kullanan
kocaya da manevî tazminat ödemesi gerektiğine hükmetti.


Her hafta sonu alkol alan kocasının kendisine ve çocuklarına
hakaret ettiğini, kızgınlık anında eşyalara zarar verdiğini öne
süren Ş.A., Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açtı. Davacı kadın,
kocası N.A.’nın, "köpek, şerefsiz, çingene, mahalle karısı,
kültürsüz, seviyesiz" şeklinde sözler söyleyerek devamlı
aşağıladığı ve küfürlü sözler sarf ettiği, sık sık alkol alıp,
evdeki eşyalara zarar verdiğini dile getirdi. Davalı koca da
davacının ’senden tiksiniyorum.’ dediğini öne sürdü. Mahkeme,
kadının maddî ve manevî tazminat talebini geri çevirirken, davalı
kocayı nafaka ödemeye mahkûm etti. Karar temyiz edildi. Yargıtay 2.
Hukuk Dâiresi, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında
davalının, davacıya göre baskın kusurlu olduğunun kabulü
gerektiğine hükmedip kararı bozdu. Mahkeme ilk kararında direnince
devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi.


Davalı N.A.’nın, eşine ağır sözlerle hakaret ettiği, sık sık
alkol aldığı, alkol aldığında sehpayı duvara vurmak, televizyonu
kırmak gibi eylemlerde bulunarak evdeki eşyalara zarar verdiği
hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi: ’’Davacı kadının boşanmaya
sebebiyet veren kusurlu eylemleri değerlendirildiğinde ise eşinin
ameliyat olduğu bir süreçte onunla yeterince ilgilenmediği,
kızdığında çocuklarına karşı ’eşeğoğlu eşek’ sözleriyle bağırdığı
ortadadır. Davacı kadın da eşi için ’senden tiksiniyorum’ demiştir.
Bu durumda evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda
davacı kadının kusuru bulunmakla birlikte davalı erkeğin kadına
nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Hukuk
Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, tarafların birinin
kusurunu diğerinden baskın kabul etmek mümkün olmamıştır. Evlilik
birliğinin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu, buna bağlı
olarak mahkemece davacı kadının maddî ve manevî tazminat
taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, bu sebeple
direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de,
bu görüş kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. Hâl böyle olunca,
boşanmaya yol açan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu
gerekçesiyle davacı kadının talep ettiği maddî ve manevî tazminat
taleplerinin reddi yönünde direnme kararı verilmesi usul ve yasaya
aykırıdır. Bu sebeplerle direnme kararı oy çokluğu ile
bozulmuştur.’’ denildi.


Yorumlar