Anasayfa /  Yerel

Sarımsağın kolesterol ve glikoza etkisi

Fitoterapi Bilim Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, Besin Değeri Çok Yüksek, Tam Bir Şifa Kaynağı Olan Sarımsağın Kolesterol Ve Glikoza Olumlu Bir Etkisinin Olduğunu Söyledi.

Abone ol
Abone ol 30 Ekim 2019 16:04

Fitoterapi Bilim Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, besin değeri çok
yüksek, tam bir şifa kaynağı olan sarımsağın kolesterol ve glikoza
olumlu bir etkisinin olduğunu söyledi.


Büyük Anadolu Hastaneleri Fitoterapi Bilim Uzmanı Dr. Mehmet
Emin Erdem, "Vücut için sağlıklı olan kolesterol, yükseldiğinde
kalbe zarar veriyor. Toplumda sık görülen hastalıklardan birisi
olan kolesterol, hayati fonksiyonları yerine getirmede büyük rol
üstleniyor. Glikoz da vücudun temel enerji kaynaklarından
birisidir; unlu gıdalar ve meyveler gibi karbonhidratlı besinlerden
sağlanan doğal bir tür şeker türüdür. Glikoz değerleri dengeli ise
vücut normal işleyişini sürdürür. Ancak kandaki glikoz miktarı
düşer ya da yükselirse ciddi sağlık sorunları gelişebilir. Yapılan
araştırmalara göre sarımsağın bu sağlık sorunlarının dengede
tuttuğu görünmüştür” dedi.


Sarımsağın önemi


Sarımsağın, eski çağlardan beri çok yaygın kullanılan şifalı
bitkilerden biri olduğunu belirten Dr. Erdem, “Özellikle
antibakteriyal etkisi nedeniyle pek çok hastalığın tedavisinde
kullanılmaktadır. Besin değeri çok yüksek ve tam bir şifa
kaynağıdır. A, C, P ve B grubu vitaminleri ile kalsiyum, magnezyum,
potasyum, selenyum, çinko, fosfor ve demir mineralleri açısından
son derece zengindir ve vücuda güç ve enerji verir. Yapılan
araştırmalarda günde 1 adet sarımsak dişi 40-50 yaş arası bir grup
erkek gönüllüye 16 hafta boyunca verilmiştir. Süre sonunda
tromboksan B2, kolesterol ve glikoz değerlerine bakılmış, süre
sonunda serum kolesterol düzeyinde yüzde 20, serum tromboksan
düzeyinde ise yüzde 80’lik bir azalma gözlenmiştir. Bu çalışmada
serum glikoz düzeylerinde ise bir değişim gözlenmemiş olup, çalışma
sonucuna göre uzun sürede ve küçük miktarda taze sarımsak
tüketilmiş olup, sarımsağın tromboz yani kan damarlarında
oluşabilen, ancak en sık olarak bacak ve kalça bölgesindeki derin
venlerde (derin toplardamarlarda) meydana gelebilen kan pıhtısı
oluşumunu önleyebileceği yönünde bir sonuca varılmıştır" diye
konuştu.


Yorumlar