Provokatörlerden rahatsız olan eylemciler çadır alanı terk ediyor
Çanakkale’nin Kirazlı Bölgesinde Sürdürülen Madencilik Faaliyetine Karşı İlk Çadirli Eylemi Başlatan, Böylelikle ‘su Ve Vicdan Nöbeti’nin De Öncüsü Olan Pikamp Grubu, Çadir Alanından Çekilme Kararı Aldı.
Abone olÇanakkale’nin Kirazlı bölgesinde sürdürülen madencilik
faaliyetine karşı ilk çadırlı eylemi başlatan PİKAMP grubu, çadır
alanından çekilme kararı aldı.
Grup adına yapılan yazılı açıklamada, “Halkı siyasi eylem ve
söylemlerle bölmeye çalışan, buradaki emekleri sömürüp ikinci Gezi
olaylarını başlatmak isteyen hiçbir kurum, kuruluş ve sivil toplum
kuruluşlarını (STK) tanımadığımızı bildiririz. Bugün itibariyle
güvenini kaybetmiş bir komiteyle, siyasi söylemlerle nöbeti bölmeye
çalışanlarla, kendini halk gibi gösteren provokatörlerle günlük
yaşam alanını paylaşmayacağımızı duyururuz” denildi.
Kirazlı bölgesindeki altın madeni çalışmalarına karşı başlatılan
nöbet eyleminin 22. gününde, bazı gruplar alandan ayrılmaya
başladı. Çadır eylemlerini başlatan Çanakkale merkezli PİKAMP
grubu, bugün çadır alanından ayrılacağını açıkladı. 4 çadırla
başlattıkları mücadelede 26 Temmuz’da su ve vicdan nöbetine dahil
olduklarını belirten grup üyeleri, yaptıkları yazılı açıklamada,
“Nöbetteki 3.günümüzde ilk astığımız afiş ’Biz halkız, siz?’
pankartıydı. Bu inançla çıktığımız nöbetin ikinci afişi ise ’Sivil
direniş’ oldu. Ve çığ gibi büyüdük. Bugün görüyoruz ki halkın
isteğine kulak asmayan, ihtiyaçları karşılayamayan, omuz omuza
mücadele ederken halka şeffaf olamayan bir komite ile karşı
karşıyayız. Öte yandan halkı siyasi eylem ve söylemlerle bölmeye
çalışan, buradaki emekleri sömürüp ikinci gezi olaylarını başlatmak
isteyen hiçbir kurum, kuruluş ve STK’yı tanımadığımızı bildirir,
amacımızın maden yasasının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine
dikkat çekmek olduğu, ağaç katliamının bir an önce durdurulması
gerektiği ve Kirazlı’daki bilinmezliklerin bir an önce ortaya
çıkarılması olduğunu tüm samimiyetimizle bildirmek isteriz.
Topraklarımızın, havamızın ve suyumuzun halk olarak sürekli
koruyucusu olacağımızın sözünü veriyoruz. Bugün itibariyle güvenini
kaybetmiş bir komiteyle, siyasi söylemlerle nöbeti bölmeye
çalışanlarla, kendini halk gibi gösteren provokatörlerle günlük
yaşam alanını paylaşmayacağımızı, bu en doğal hakkımız olan
direnişimizi legal yollarla dünyaya duyurmaya halk olarak devam
edeceğimizi duyuruyoruz. Bundan sonra da herhangi bir siyasi kurum,
kuruluşa bağlı olmayan, olsa bile bizi buna sonuna kadar
inandıracak, bizlerin de haklı bulduğu her yasal eylemin sonuna
kadar arkasındayız” denildi.