Polonya’da İkinci Dünya Savaşı anma töreni
İkinci Dünya Savaşı’nın 80’inci yıl dönümü anma törenleri kapsamında 40’a yakın lider Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen törende bir araya geldi. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda törende yaptığı konuşmada, yeni soykırımlar, savaşların yaşanmaması için insanlığın 2. Dünya Savaşı’nı hep hatırlaması gerektiğini söyledi.
Abone olİkinci Dünya Savaşı’nın 80’inci yıl dönümü anma törenleri
kapsamında 40’a yakın lider Polonya’nın başkenti Varşova’da
düzenlenen törende bir araya geldi. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej
Duda törende yaptığı konuşmada, yeni soykırımlar, savaşların
yaşanmaması için insanlığın 2. Dünya Savaşı’nı hep hatırlaması
gerektiğini söyledi.
İkinci Dünya Savaşı’nın 80’inci yıl dönümü savaşın başladığı
ülke Polonya’da düzenlenen bir dizi törenle anılıyor. Başkent
Varşova’nın odağını oluşturduğu anma törenleri Türkiye saatiyle
13.30’da Pilsudski Meydanı’nda başladı. 40’a yakın cumhurbaşkanı ve
başbakanın yanı sıra parlamento başkanları, dışişleri bakanları,
savunma bakanları ve kraliyet aileleri temsilcisi 250’ye yakın
kişinin katıldığı tören misafirlerin karşılanmasının ardından
Polonya milli marşının çalınmasıyla devam etti. Türkiye’yi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın temsil ettiği törenlere
Rusya davet edilmezken, Dorian Kasırgası nedeniyle ziyaretini iptal
eden ABD Başkanı Donald Trump’ı ise Başkan Yardımcısı Mike Pence
temsil etti.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda törende yaptığı konuşmada,
insanlığın bugün bile boyutlarını tahayyül etmenin çok zor olduğu
2. Dünya Savaşı afetini hep hatırlamak zorunda olduğunu söyledi.
İnsanların özgür yaşaması için Nazizme, faşizme karşı savaşan,
özgür dünya için canlarını verenler ve gaziler karşısında saygıyla
başını eğdiğini belirten Andrzej Duda, bu trajediyi yeni
trajedilerin yaşanmaması için unutmamak zorunda olduklarını
söyledi.
“Topraklarımızda Auschwitz’i inşa ederek bizleri
aşağıladılar”
“İnsanlık maalesef yeterli dersi almadığı için çok da uzak
olmayan bir zamanda Yugoslavya’da, Ruanda’da etnik temizlik,
soykırım olayları yaşandı. Böylesi acıların yaşanmaması için,
böylesi zalimliğin olmaması için 2. Dünya Savaşı’nı hatırlamalı ve
harekete geçmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Duda, 2. Dünya Savaşı’nın
ülkesi Polonya’ya bıraktığı korkunç mirasa ve aynı zamanda korkunç
travmaya şu sözlerle değindi:
“Şehirlerimiz yerle bir edildi, milyonlarca vatandaşımız
hayatını kaybetti. Polonya Nazi Almanyası’nın batıdan, 17 Eylül’de
Sovyetler Birliği’nin doğudan saldırmasıyla haritadan silindi. On
binlerce Polonyalı asker, Alman ve Sovyet ordularına esir düştü.
Yalnızca 22 bin Polonyalı subay Sovyetler tarafından Katyn’de
kafalarına kurşun sıkılarak öldürüldü. Halk çalışma kamplarına
yollandı, aileler katledildi, çocuklar öldürüldü, milyonlar
gettolara kapatıldı, damgalandı, insanlık dışı muamelelere maruz
bırakıldı. En meşhur ölüm kampı Auschwitz’de 1 milyon 100 bin
Yahudi, 140 bin Polonyalı, 22 bin Roman ve Sinti, 20 bin esir
Sovyet askeri ve tüm Avrupa’dan getirilen binlerce insan öldürüldü.
Hitler Almanyası bizim toprağımızda Auschwitz gibi ölüm makineleri
bırakarak bizleri aşağıladı. Bizler bu ölüm makinesinin
mirasçısıyız, bu ölüm makinelerinin ne anlama geldiğini tüm
dünyadan gelen ziyaretçilerimize gösteriyoruz, bu anı sürsün diye,
sürmek zorunda olduğu için.”
“Yaşasın özgür dünya, yaşasın NATO, yaşasın demokrasi”
Savaşın sona ermesinin ardından zafere sevinemediklerini, çünkü
bu kez Sovyetler Birliği’nin işgali altına girdiklerini aktaran
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, işgalin 1989 yılına kadar
sürdüğünü söyledi. “Eğer gerçekten egemen, bağımsız bir ülkede
yaşamıyorsanız bu özgürlük değildir, bu durum 1989 yılına kadar
sürdü, özgürlüğümüzü kazanmamızda bizlerle dayanışan tüm
dostlarımıza, Atlantik ötesindeki müttefiklerimize teşekkür
ediyoruz” diyen Duda konuşmasında isim vermeden Rusya’yı eleştirdi.
İkinci Dünya Savaşı gibi korkunç derse, tüm teknik ilerlemelere
rağmen son dönemde hala Avrupa’da ülkelerin sınırlarının ihlal
edilmeye çalışıldığını, başka ülkelerin topraklarının koparılmaya,
vatandaşlarının esaret altına alınma çabalarının sürdüğünü ifade
eden Duda, “Bu durum bugün Avrupa Birliği ve NATO için, Avrupa’nın,
dünyanın liderleri olarak bizler için büyük bir ders, bu açıdan her
türlü saldırganlık kararlı bir şekilde karşılık bulmalı, ambargolar
devam etmeli” şeklinde konuştu.
Özgür Polonya ve özgür Avrupa için hayatını kaybedenlere başını
eğerek saygılarını, olağanüstü teşekkürlerini sunduğunu belirten
Duda konuşmasını “Yaşasın özgür dünya, yaşasın NATO, yaşasın
demokrasi, özgürlük, yaşasın adalet ve özgürlüğün insanları”
şeklinde tamamladı.
“Almanya’nın tarihi suçu için af diliyorum”
Duda’nın ardından kürsüye gelen Almanya Cumhurbaşkanı
Frank-Walter Steinmeier ise 80 yıl önce ülkesinin komşu ülkeye
saldırarak 50 milyon insanın hayatına mal olan bir savaşı
başlattığını, bu savaşın Almanya’nın suçu olduğunu söyledi.
“Çekilen acıları ölçmek mümkün değil, geçmiş kapanmış, sona ermiş
değil, bu miras acı verici ancak biz Almanlar bu acı mirası kabul
ediyor ve geleceğe taşıyoruz, Almanların Polonyalılara yaşattığı
acıları asla unutmayacağız. Hiçbir eylem yitirilenleri geri
getirmeyecek, hiçbir söz acıyı hafifletmeyecek. Ancak buna rağmen
bugün burada Polonya ulusunun önünde çıplak ayaklarla duruyor,
Polonya ulusunun mücadelesine müteşekkirlikle bakıyor, Almanya’nın
tarihi suçu için af diliyorum” şeklinde konuşan Almanya
Cumhurbaşkanı Steinmeier, bugün Avrupa’nın bir insanın görebileceği
en büyük kötülüğü yaşamasına rağmen birlik olmayı başarabildiğini
söyledi. Almanya’nın Avrupa’nın güvenliğine daha fazla katkı
sunması, Avrupa’daki tüm devletlere kulak vermesi gerektiğini
bildiğini ifade eden Steinmeier, Avrupa’nın ABD’nin partnerliğine
duyduğu ihtiyacı ise şu sözlerle dile getirdi:
“ABD, Avrupa’nın özgürlüğe ve demokrasiye kapalı olan gözlerini
açtı. Biz Avrupalılar olarak ABD’nin ileri görüşlülüğüne,
büyüklüğüne şaşırdık. Bugün Avrupa daha güçlü olmalı, kendine daha
bir güvenmeli ama bunun ABD’siz olmayacağını biliyoruz. Avrupa
partnere ihtiyaç duyuyor, biliyoruz ki ABD’nin de partnere ihtiyacı
var.”
Almanya Cumhurbaşkanı konuşmasını, “Nasyonalizme hayır, bir
ulusun kendini diğer uluslar, ırk ve dinlerin üzerinde tutmasına
bir daha asla” sözleriyle tamamladı.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in ardından kürsüye gelen ABD
Başkan Yardımcısı Mike Pence, Polonyalıların savaş süresince asla
umutlarını kaybetmeyip çaresizliğe kapılmadıklarını belirterek,
"Polonyalıların karakter, inanç ve kararlılıkları fark oluşturdu"
dedi.
Pilsudski Meydanı’ndaki tören liderlerin daha sonra Polonya
Cumhurbaşkanlığı tarafından özel olarak yaptırılan, daha sonra Nazi
Almanyası’nın ilk saldırdığı Polonya kenti Wielun’a hediye edilecek
olan ve üzerinde “Bellek ve Uyarı” (Pamiec i Przestroga) yazan çana
sembolik olarak vurmasıyla sona erdi. Anma törenleri saat 17.00’da
Cumhurbaşkanı Duda’nın Kraliyet Sarayı’nda davetlilere vereceği
öğle yemeği ve akşam Büyük Tiyatro’daki Polonyalı ve Alman opera
sanatçılarının Polonyalı besteci Krzysztof Penderecki’nin Polonya
Requiemi eserini seslendireceği konserle devam edecek.