Özkan; “Ahiliğin temel kuralı alın teriyle geçinmektir”
Milas Mesleki Eğitim Merkezi Tarafından Milas’ta ‘ahilik Haftası’ Etkinlikleri Düzenlendi. Etkinlik Kapsamında Ustalık Ve Kalfalık Belgesi Almaya Hak Kazananlara Belgeleri Verildi. Ahilik Şerbeti Ve Pilavı İkram Edilerek, Esnaf Ziyaretleri Gerçekleştirildi.
Abone olMilas Mesleki Eğitim Merkezi tarafından Milas’ta ‘Ahilik
Haftası’ etkinlikleri düzenlendi. Etkinlik kapsamında ustalık
ve
kalfalık belgesi almaya hak kazananlara belgeleri verildi.
Ahilik
şerbeti ve pilavı ikram edilerek, esnaf ziyaretleri
gerçekleştirildi.
Ahilik Haftası dolayısıyla Milas Mesleki Eğitim Merkezi
tarafından okul bahçesinde etkinlikler düzenlendi. Milas İlçe
Milli
Eğitim Müdürü İsa Bal ve İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Türker
Yurtsever’in de katılımıyla gerçekleşen etkinlik saygı
duruşunda
bulunulması ve istiklal marşımızın seslendirilmesiyle başladı.
Daha sonra günün önem ve anlamını belirten konuşma Mesleki
Eğitim Merkezi’nde görevli makine öğretmeni Sinan Erten Özkan
tarafından yapıldı.
“Ahilik, Anadolu Selçuklu Devleti’nin son dönemleriyle
Osmanlı
Devleti’nin kuruluş dönemi arasında güçlenen esnaf örgütüdür”
diyerek konuşmasına başlayan Özkan şöyle devam etti:
“Ahi adının ‘kardeşim’ anlamına gelen Arapça ‘ahi’ ya da
‘eli
açık’ anlamına gelen Türkçe ‘akı’ sözcüğünden geldiği
sanılmaktadır. Ahi teşkilatının kökenine yönelik çok sayıda
görüş
vardır. Bunlardan en çok kabul göreni, 13. yüzyılda yaşayan Ahi
Evren adlı kişinin, Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden, esnaf ve
zanaatkarları bir araya toplayarak örgütlemesidir. Ahilik
kurumunun
kurucusu olan ve ‘Ahi Evren’ ismiyle ünlenen Şeyh Nasireddin
Mahmut
El-Hoyı, ilk eğitimini Yeseviliğin yaygın olduğu Azerbaycan’da
aldı. Ona göre Ahiliğe girenlerin mutlaka bir sanat sahibi
olması
gerekir. Kitap yazmak yerine pratik hayata ağırlık veren Ahı
Evren’in düşünceleri Anadolu’da hızla yayılmıştır.
Ahi teşkilatının vizyonu ‘hep birlikte büyük hedeflere
yürümek’
mantığına dayanır. Bu vizyon, örgütü ileriye yönelten yol
gösterici
bir ışıktır. Dünyaya düzen ve hizmet verme iddiasında olan
Ahiler,
misyonlarını yerine getirebilmeleri için önce kendilerinin
mükemmel
olmaları gerektiğinin bilincindedirler. Ahi, önce kendisine
çeki
düzen vermelidir ki, inandırıcı olsun, hizmet edebilsin. Bu
bağlamda Ahi, şöyle nitelendirilmektedir.
‘Huyları güzel olan, zekatını veren, anne ve babasına ihsanda
ve
itaatte bulunan, komşusunu ağırlayan, eline geçeni veren,
işlerini
güzelleştiren, sözlerinde doğru olan, amellerini en güzel bir
hale
getirmeye çalışan, sınırlarını saklayan, ahdi koruyan, sevgiye
riayet eden, doğrulukta, arılıkta, muamelede bulunan, yalanı ve
riyayı atan, helal kazanca koyulan, ulaşmak için arılaşan,
haramı
bırakan, halka ihsan eden, kendisinden çekilenleri dolaşan, ona
vermeyene veren, zulmedeni bağışlayan, kötülük edene iyilik
eden,
hakikate giren, kardeşlerinin haklarını eda eden, komşularına
karşı
müsamahada bulunan, onlardan uzak olanı soran, yakındakini
dolaşan,
hastayı ziyaret edip halini, hatırını soruşturan kişidir.’
Ahiliğin temel kuralı alın teriyle geçinmektir. Yardımlaşma
ve
toplum düzenini koruma ilkeleridir. Ahiler, satın alma
işlerinde
birlikte davranır, kazançlarının bir bölümünü paylaşırlar.
Bozuk
veya hatalı mal satmazlar. Fiyatları hep birlikte belirlerler.
Meslek kurallarına uymayan üyeler, yalnızca teşkilattan
çıkarılmakla kalmaz, mesleklerini bulundukları bölgede bir daha
yapamazlar. Öteki lonca sistemlerinde olduğu gibi, herhangi bir
yerde çalışabilmek için Ahi teşkilatına üye olmak gerekir.
Meslekte yükselmek usta - çırak ilişkisiyle olur. Ahi
teşkilatının üyeleri, eğitimli kişilerden ya da bulundukları
yerdeki kadılardan okuma, yazma, müzik, tezhip, hat gibi genel
kültür dersleri alırlar. Ayrıca bazı üyeler ata binme, kılıç
kullanma gibi askerlikle ilgili alanlarda da eğitilir. Ahiler,
savaş dönemlerinde çoğunlukla yaya olarak savaşa katılır.
Zaman içinde değişime uğrayan Ahi teşkilatı, 17. Yüzyılda
loncalara dönüşmeye başladı. Osmanlı Devleti’nin gerileme
döneminde
tümüyle dağılarak loncaların içinde kayboldu. Daha sonra az
sayıda
kalan Ahi teşkilatları, 1925’te kapatıldı. Bununla birlikte
Ahilerin ticaretle ilgili kural ve ideallerinin etkisi,
kooperatif,
sigorta ve bankacılık sistemleri gibi alanlarda günümüze kadar
sürdü. Kırsal bölgelerde hala görülen imece gibi adetlerde de
Ahiliğin gönümüze kadar gelen etkisini görmek olanaklıdır.
Ahilik,
Trük illerinde yayılmış bulunan ‘mesleki’ karakterli
kurumlardır.
Bu birlikler, başta mensupları olmak üzere insanlar arasında
dayanışma ve yardımlaşma kurmaya çalışmışlardır. “
Özkan’ın yaptığı konuşmanın ardından ahilik ile ilgili
öğrenciler tarafından şiirler okundu, makine öğretmeni Orhan
Özbay
tarafından ahilik ile ilgili öğütler paylaşılıp, dualar edildi.
Mesleki Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen sınavlarda
başarılı
olarak kalfalık ve ustalık belgesi almaya hak kazananlara
etkinliğe
katılan İlçe Milli Eğitim Müdürü Bal ve Şube Müdürü Yurtsever
tarafından belgeleri verildi.
Etkinlik, katılımcılara Ahilik şerbeti ve pilavı ikramının
ardından esnaf ziyareti ile son buldu.