Anasayfa /  Güncel

(Özel) ESOGÜ’de üretilen tıbbi aromatik bitkilerin hasadı yapıldı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (esogü) Ziraat Fakültesi’nde Son Yıllarda Üretilmeye Başlayan Tıbbi Aromatik Bitkiler, Hem Sanayi Alanında Hem De Doğal Olarak Bazı Hastalıkların Tedavisinde Kullanılıyor

Abone ol
Abone ol 25 Ekim 2019 10:06

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi’nde
son yıllarda üretilmeye başlayan ve hasadı yapılan tıbbi aromatik
bitkiler, hem sanayi alanında hem de doğal olarak bazı
hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.


ESOGÜ’de 4 yıl önce yetiştirilmeye başlayan çeşitli tıbbi
aromatik bitkiler farklı sektörlerin bir çok fayda sağlıyor. Doğal
olması sebebiyle insanlar için tercih edilmeye başlayan bu
bitkiler, sentetik ürünlerin olumsuz etkilerini de azaltıyor.
ESOGÜ’de Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Duran Katar
öncülüğünde öğrenciler tarafından yetiştirilen adaçayı ve baharat
nanesinin de hasadı yapılmaya başladı. 20 çeşit bitkinin ıslah
çalışmalarının yürütüldüğü Eskişehir’de ise hedef en az 50 tıbbi
aromatik bitkilerin yetiştirilerek incelenmesi.


“Tıbbi aromatik bitkiler üzerine araştırmamızı 3-4 yıldır yoğun
bir şekilde devam ettiriyoruz”


Doç Dr. Katar, 3-4 yıldır yoğun bir şekilde tıbbi aromatik
bitkiler üzerine çalışmalarını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Sentetik ürünlerin yerine kullanılmaya başlayan tıbbi aromatik
bitkiler, Son yıllarda dünyada yaklaşık 150-200 yıldır devam eden
sentetik ürünlerden hem çevre olumsuz yönde, hem de insan sağlığı
hızlı bir şekilde etkilenmeye başladıktan sonra bunların yerine
daha doğal ürün arayışları hız kazandı. Bu çerçevede tıbbi aromatik
bitkiler başta olmak üzere bir çok doğal ürün insanların gündemine
taşındı. Bununla birlikte ziraat fakültesi olarak biz tarla
bitkilerinde tıbbi aromatik bitkiler üzerine araştırmamızı 3-4
yıldır yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. Bunlardan en önemlisi
ada çayı ve nanelerimiz var burada. İki farklı ada çayı ve 2 farklı
nane türümüz var. Bunların bugün gördüğünüz gibi tam çiçeklenme
dönemi. Aynı şekilde ada çayının da hasat zamanı. Bunları ayrı ayrı
hasat ederek uygun bir şekilde kurutup kullanılmak üzere hem
karşılaştırma amaçlı verilerimizi alıyoruz, hem de kullanmak üzere
yine ürünlerimizi değerlendiriyoruz” dedi.


“Bölgenin iklimine uygun olan tıbbi aromatik bitkiler
yetiştirilmesi lazım”


Yetiştirilen tıbbi aromatik bitkiler hakkında bilgiler veren Doç
Dr. Katar, tıbbi ada çayının sadece tedavi amaçlı ve bir süre
kullanılması gerektiğini ifade ederek, fazla kullanılmasının
olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Sanayi alanında
kullanılmaya başlayan bitkiler hakkında da bilgi veren Katar,
“Buradaki nane, baharat nanesi olarak bildiğimiz türdür. Bir de
onun yanında mentol oranı yüksek sanayide en çok tercih edilen ve
kullanılan mentol sanayinin önemli bir ürünü. Bunlar aynı zamanda
herbal çay olarak da önemli ve mutlaka insanlarımız bunların herbal
çaylarından faydalanarak özellikle sonbahar ve ilkbahar döneminde
soğuk kaynaklı hastalıklara karşı kendilerini korumaları gerekiyor.
İki tür de ada çayımız var. Birincisi tıbbi adaçayı dediğimiz
Salvia officinalis. Salvia officinalis tüjon etkisinden dolayı
antibiyotik etkili bir ada çayı ve yine boğaz iltihaplanmaları ve
üst solunum yolu hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılan bir ada
çayıdır. Ama Salvia officinalis normal herbal çay olarak
kullanılmaması gerekiyor. Çünkü yoğun bir şekilde kullanıldığında
zararlı olabiliyor. Sadece tedavi amaçlı bir süre kullanılıp
kesilmesi lazım. Özellikle bu bölgenin iklimine uygun olan tıbbi
aromatik bitkilerin yetiştirilebilirliğinin, kültür koşullarının ne
olduğunu araştırıp da bunlarla ilgili bilgi üretirken, ya da
üretici ve sanayicilerle bu bitkileri tanıştırırken, bir taraftan
da bu bitkilerin ıslahı gerekiyor. Çünkü bu bitkilerin kullanıcı
olan, özellikle sanayiye dönük üretim yapacağımız için önümüzdeki
dönemde, sanayi belli bir kalitede, belli bir ürün garantisi
istiyor. Bu belli kalitede ve miktardaki ürünü ancak ıslah edilmiş,
üzerinde çalışılmış ve geliştirilmiş bitkilerle sağlanabilir”
şeklinde konuştu.


“Eskişehir’in iklimi, toprağı bu işleri yapmaya uygun”


Eskişehir ikliminin tıbbi bitkilerin yetiştirilmesi konusunda
avantajlı olduğunu aktaran Doç. Dr. Katar, “Bizim bu konuda en
önemli çalışmalarımızdan biri de ıslah, yeni bitki çeşitleri
geliştirmek ve yüksek kalitede, yüksek verimdeki yeni ürünleri
üreticilerimize ve çiftçilerimize ulaştırmak için de bu çalışmaları
yürütüyoruz. 20’ye yakın tıbbi aromatik bitki türünü Eskişehir’de
hem kültür çalışmalarını hem de ıslah çalışmalarını yürütmeye
başladık. Zaman içerisinde bu sayının 40’a, 50’ye ulaşması
gerekiyor. Çünkü Eskişehir’in iklimi, toprağı bu işleri yapmaya
uygun. Artı olarak Eskişehir’in en büyük avantajlarından birisi de
bu bitkilerin, ürünlerin tüketildiği bu şehirlere yakın olması,
ulaşımın yakın olması da Eskişehir’i bu konuda avantajlı kılıyor”
diye konuştu.


Yorumlar