Opr. Dr. Gül: “Suni gözyaşı hastalar için artık bir çözüm”
Göz Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Adem Gül, Suni Gözyaşı Tedavisi İle Hastaların Büyük Bir Kısmının Rahat Ettiğini Belirterek, “rahat Etmeyen Hastalarda Kapaktaki Yağ Bezlerine Yönelik Tedavilere Başlamaktayız” Dedi.
Abone olGöz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Adem Gül, suni
gözyaşı tedavisi ile hastaların büyük bir kısmının rahat ettiğini
belirterek, “Rahat etmeyen hastalarda kapaktaki yağ bezlerine
yönelik tedavilere başlamaktayız” dedi.
Liv Hospital Samsun Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr.
Adem Gül, insanın ağladığında gelen gözyaşının depoda
biriktirildiğini söyledi. Bu deponun her iki kaşın dış kısımlarının
altında, gözün kemik yuvasının içinde fındık büyüklüğünde olduğunu
ifade eden Gül, “Duygulandığımızda, gözümüze bir şey değdiğinde,
aşırı ışık geldiğinde ve burnumuzun içine bir şey değdirildiğinde
bu depodan gözyaşı akıtılır. Görüldüğü üzere bu gözyaşı bezleri
beyinden, gözden ve burundan sinir iletileri alarak çalışan çok
orijinal yapılardır. Bazı kişilerde bu gözyaşı bezleri ya doğuştan
bulunmaz ya da bazı vücut hastalıklarına bağlı olarak çalışmaz.
Gözü besleyen gözyaşı ayrı bir yerden üretildiğinden dolayı bu
bezlerin olmaması veya çalışmaması göze bir zarar vermez. Fakat
birçok hastamızın da belirttiği gibi, cenazede ağlarken gözyaşı
gelmez ve maalesef kişi gülüyormuş gibi görünür” dedi.
“Yağ tabakası buharlaşmasını engelliyor”
Gözyaşının 3 görevi olduğu bilgisini veren Gül, “Gözün önünün
şeffaf olup ışığı içeriye aktarması gereken tabakasını (kornea)
beslemek, göz kapağımızın bu tabakada rahatça hareket etmesine
olanak sağlayacak kayganlığı sağlamak ve bu tabakadaki mikron
boyutundaki düzensizliklerin üzerini kaplayarak iyi çözünürlüklü
görüntüye olanak sağlamak. Gözyaşımız dışarıdan basit bir su gibi
görünse de üç kısımdan oluşmaktadır ve gözyaşı üretimi için bu üç
kısım da iyi çalışmalıdır. Bu kısımlar, göze temas eden
yapıştırıcı-tutucu kısım, bu tabakanın üstünde asıl gözyaşı ve en
dışta ise yağ tabaka. Gözyaşımızda yağ var. Gözyaşımız çabucak
buharlaşmasın diye. Gözyaşını üreten üç kısımdan birindeki sorunda
hafif, iki kısımdaki sorunda orta, tüm kısımlardaki sorunlarda ise
ciddi göz kuruluğu oluşmaktadır. Göz kuruluğunda, genelde standart
olarak suni gözyaşı reçete etsek de, sebebe de bakmaktayız. Çünkü
gözyaşının çabuk buharlaşmasını engelleyen yağ tabakası göz
kapaklarında üretilmektedir. Göz kapaklarındaki yağ salgılayan
bezlerde bir sorun var ise buna yönelik tedaviye yoğunlaşmaktayız”
diye konuştu.
“Suni gözyaşı ile hastalar rahat ediyor”
Suni gözyaşı tedavisi ile hastaların büyük bir kısmının rahat
ettiğini kaydeden Gül, “Rahat etmeyen hastalarda kapaktaki yağ
bezlerine yönelik tedavilere başlamaktayız. Buna rağmen sorun
yaşayan hastalarda üretimi arttırmaya yönelik bir tedavi ekleyip,
bu tedaviyi en az 6 ay sürdürüyoruz. Bu tedaviden de fayda görmeyen
hastalarda gözyaşının akıp gittiği yer olan gözyaşı kanalına
küvetlerin giderine takılan tıkaç gibi, gözyaşı kanalı tıkacı
takıyoruz” şeklinde konuştu.