Anasayfa /  Güncel

Okuyacak Kur’an bulamıyorlar

Bursa İnegöl İhh İnegöllü Hayırseverlerin Katkıları İle Orta Afrika Mali’de İmam Hatip Lisesi-sağlık Ocağı Ve Cami Açıyor. İnşaati Tamamlanan Ve Açılışa Hazırlanan İmam Hatip Lisesinde Ve Camide Okunacak Kur’an-ı Kerim Bulunamıyor. Yokluk Ve Yoksulluktan Dolayı Sürekli Hıristiyanlaştırılan Milyonlarca Müslüman Var. Adı Muhammed-olan Papazlar Ayşe Olan Rahibeler Var. Defter Bulamadığı İçin Tahta Parçasına Kireçle Yazıp Hafızlık Çalişan Afrikalı I Çocuklarin, Evlerimizdeki Çok Sayıda Kur’an Dan Hakkı Var . Onlarla Biz Aynı Cennete Talibiz.

Abone ol
Abone ol 26 Eylül 2019 12:56

Bursa’nın İnegöl ilçesindeki hayırseverlerin katkıları ile Orta
Afrika ülkesi Mali’ye imam hatip lisesi, sağlık ocağı ve cami
yaptırılıyor. İnşaatı tamamlanan ve açılışa hazırlanan lise ve
camide okunacak Kur’an-ı kerim bulunamıyor.


Mali’de yoksulluktan dolayı sürekli Hıristiyanlaştırılan
milyonlarca Müslüman var. Adı Muhammed olan papazlar, Ayşe olan
rahibeler var. Defter bulamadığı için tahta parçasına kireçle yazıp
hafızlık çalışan Afrikalı çocuklar, okumak için mushaf
bekliyor.


İnegöl İHH Başkanı İlhan Tatlı yaptığı açıklamada, "Açılışını
yapacağımız imam hatip lisesinde ve camide okunacak Kur’an-ı kerim
yok. Bağışlayacağınız her bir Kur’an-ı Kerim ile çocuklarımızın
mukaddes kitabımızı daha kolay öğrenmelerine vesile olabilirsiniz.
23 TL bağışta bulunarak bir çocuğun Kur’an-ı kerimi ezberlemesine
yardımcı olabilirsiniz. Afrikalı Müslümanlar Kuran’ı öğrenirken
çeşitli imkansızlıklarla mücadele ediyor. Başta okul, cami ve
medreselere dağıtılmak üzere 1 Kur’an hediye ederek kalıcı bir
yardımda bulunabilirsiniz. Araç-gereç eksikliğinden dolayı insanlar
yazılı yerine sözlü anlatımla eğitim alıyorl. Ayet-i kerimeler luh
adı verilen tahtalara yazılıyor. Bu levhalar Afrika’da eğitim
alanında yaşanan imkansızlıklardan bir tanesi. Her öğrencinin ezber
yapacağı bir Kur’an’ı kerimi olmadığı için bu sistem halk
tarafından geliştirilmiş. Afrika kıtasında çocuklar okuma yazmayı
ve temel dinî bilgileri imkansızlıklar sebebiyle çok zor şartlarda
öğrenmek zorunda kalıyor. Sömürgeci devletler Müslüman Afrika
halklarını eğitim yolunda çok geri bırakmış. Müslüman Afrika halkı
medrese eğitimine büyük önem veriyor. Medreseler genellikle çeşitli
zorlukların bir gelenek olarak şekillendirdiği şifahi eğitim
sistemini uygulamakta. Hiçbir defter veya kalem kullanmaksızın,
sadece öğretmenin söylemesi, çocukların da tekrarlayarak öğrenmesi
ve ezberlemesi yöntemine dayanan eğitim sistemi, Afrika’nın her
ülkesinde imkansızlıklardan dolayı vazgeçilmez bir yöntemdir.
Sömürgeciler kâğıt üzerinde o topraklardan çıkıp gitmiş olsalar da
geride misyonerlerini bırakmışlardır. Afrika’da kol gezen
misyonerler ve sözüm ona çekip giden sömürgeci devletler, eğitim
sürecinde ilerlemeye çalışan, genelde Afrika devletlerinin, özelde
Müslüman halkın yakasını bırakmamıştır. Afrika’da hızla yayılan
Katolik okullar, bulundukları bölgelerin en iyi örneklerini teşkil
edince, kimse de devlet okulu yapmaya lüzum görmemiştir. Ayrıca
Avrupa devletleri tarafından Afrika’ya yapılan eğitim yardımları,
sadece bu Katolik okullara aktarılmıştır. Anlaşılacağı üzere,
uygulanmak istenen siyaset, ya çocukların okuyup Hristiyan
olmalarına ya da okumayıp cahil kalmalarına yönelik uygulanmıştır.
Hatta bazen öyle ileri gitmişler ki, çoğu Afrika ülkesinin tarihi
kayıtları değiştirilip yerine bol Hristiyanlık kokan sahte bir
tarih yazılmış ve okullarda da bu şekilde öğretilmiştir. Durum
böyle olunca Müslüman halk, çocuklarını bu okullara göndermek
yerine hâlen geleneksel eğitim sisteminin devam ettiği medreselere
göndermeyi tercih etmiştir" diye konuştu.


İlhan Tatlı, "verilere göre 50 sene önce Afrika ve Asya’da
Hıristiyanlar toplam nüfusun sadece yüzde 5’ini teşkil ediyordu.
Şimdi ise bu oran yüzde 50’yi geçmiş vaziyettedir. Luh adı verilen
tahta levhalar eğitim alanında yaşanan imkânsızlıkların nasıl
aşıldığına çok güzel bir örnektir. Luh üzerine yazılan her bilgi ve
ayet, ezberleninceye dek silinmeden bekletilir; ezber tamamlanınca
levha silinir ve yeni dersler lavhaya yazılır. Her öğrencinin ezber
yapacağı bir Kur’an-ı kerimi olmadığı için bu sistem halk
tarafından geliştirilmiştir. Müslüman fakit çocuklar mecburen
misyonerlerin eline düşüyor. İslamî şuurun yerleşmemiş olması ve
fakirlik en önemli faktör. Sadece bu değil; çocuğunuzu bu okula
göndermeniz hâlinde iş bulabiliyorsunuz, devlet dairelerinde adam
yerine konuluyorsunuz. Durum böyle iken, İnegöl halkına
sesleniyorum. Camilerde, okullarda ve evlerde çok değil sadece 23
lira bağışlayarak bir mushaf bağışlayabilirsiniz" dedi.


Yorumlar