Muharrem İnce: "Benim ülkücülerle sorunum yok"
CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, ilk mitingini memleketi Yalova’da gerçekleştirdi. Burada yaptığı konuşmada MHP'ye gönderme yapan İnce, "Benim MHP’ye ya da ülkücülere hiç bir husumetim yoktur. Tam tersine Yalova’da ikinci seçimlerde bize oy verdiler; görüşmeleri de ben yaptım. Ama Sayın Bahçeli, sen partiyi şehitlere kelle diyen, milliyetçiliği ayaklar altına alan birine yaslıyorsun, itirazım sanadır” diye konuştu.
Abone olCHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, ilk mitingini memleketi Yalova’da gerçekleştirdi. Yalova Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalığa hitabeden İnce, “Küçükken teyzem sormuştu, büyüyünce ne olacaksın diye. Milletvekili olacağım, başbakan olacağım dedim. O zamanlar cumhurbaşkanı sembolikti, böyle olacağını bilseydim cumhurbaşkanı olacağım derdim” dedi. Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklandığı toplantıdan sonra Ankara’dan Yalova’nın Elmalık köyündeki evine geldiğinde eşiyle arasında geçen diyaloğu da aktaran İnce, “Eşim sordu, nasıl hissediyorsun kendini, heyecanlı mısın diye. Biraz heyecanlı olduğumu söyledim. Korkuyor musun dedi, hayır dedim. Kazanacağına inanıyor musun dedi, evet dedim. Peki tanımlasan kendini nasıl tanımlarsın dedi. Ben de ‘80 milyonun yükü omuzlarımda öyle bir sorumluluk hissediyorum’ diye tanımlarım dedim” diye konuştu.
İLK MİTİNG YALOVA’DA
TBMM’de grubu olmayan siyasi partilerin cumhurbaşkanlığına aday
gösterebilmek için 100 bin imza toplamak zorunda olduğuna değinen
Muharrem İnce, “Niye? Zorlaştırmak için. Kendisi devletin
uçağına, helikopterine binecek, örtülü ödeneceği kullanacak. Meral
Akşener’e imza vermek isteyenlere FETÖ’cü diyecek. Saadet
Partisi’ni karalayacak, CHP’ye iftira atacak, Selahattin Demirtaş’ı
hapse atacak. Böyle yarış olur mu? Buradan ilan ediyorum, CHP
üyelerine talimat veriyorum, vatandaşlarımızdan da rica ediyorum.
Sayın Akşener’e, Perinçek’e kim aday olmak istiyorsa gidin imza
verin, demokrasi budur. HDP’nin dünya görüşüyle benim görüşüm
bağdaşmaz, ben İYİ Partili de değilim, ben Saadet Partili de
değilim, ben sapına kadar CHP’liyim. Ama HDP’liler de, MHP’liler
de, AKP’liler de, CHP’liler de, İYİ Partililer de bu memleketin
evladıdır. Adil yarış yapacaksak, Meral Akşener’in imzasıyla, Doğu
Perinçek’in imzasıyla uğraşma, Muharrem İnce’ye iftira atma; gel
erkekça yarışalım, erkekçe. Demokrasi kendin için bir şey istemek
değildir, demokrasi karşıdaki için bir şey istemektir. Ben
dokunulmazlık konusunda ‘hayır’ oyu verdim, bugün olsa yine ‘hayır’
oyu veririm. Bunu yaparken Kürtlerin hoşuna gitsin diye yapmadım,
bunu oy için yapmadım; bunu inandığım için yaptım. Ben hepinizin
cumhurbaşkanı olacağım, 80 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Buradan
ilan ediyorum; Aleviler, benim cumhurbaşkanlığımda haksızlığa
uğramayacaksınız. Neden? Aleviler şehit oluyor, askere gidiyor,
vergi veriyor. Devlet ise Alevilere yardım etmiyor. Olmaz
böyle kardeşlik. Bir memleket adaletle yönetilir.
Dolmabahçe’deki imam ‘Ben görmedim, yalan söylüyorlar’
dediğinde o imamı da savunmak bizim görevimizdir”
dedi.
‘KENDİN İÇİN İSTEDİĞİNİ BAŞKASI İÇİN DE İSTEYECEKSİN’
Göreve gelmesi halinde önce içeride birliği sağlayacağını, Türklerle Kürtleri kol kola getireceğini, ülkücelerle de hiçbir husumetinin olmadığını söyleyen İnce, “Türk ile Kürt kol kola girecek. Çanakkale’de olduğu gibi yapacağım. Beraber olacağız. Biz Yalova’da ikinci belediye seçimlerini ülkücülerin katkılarıyla aldık. Onlar destek oldular bize. Benim MHP’ye ya da ülkücülere hiç bir husumetim yoktur. Tam tersine Yalova’da ikinci seçimlerde bize oy verdiler; görüşmeleri de ben yaptım. Ama Sayın Bahçeli, sen partiyi şehitlere kelle diyen, milliyetçiliği ayaklar altına alan birine yaslıyorsun, itirazım sanadır” diye konuştu.
‘TARİH 100 YIL SONRA TEKERRÜR EDİYOR’
İnce, şöyle devam etti
“Tarih 100 yıl sonra tekerrür edecek, Yalova yeniden Cumhuriyet’in yazlık başkenti olacaktır. Dün Yalova sokaklarında, rahmetli İsmail Cem’in, bizim milletekilimizdi, o zaman ilçeydik, onların milletvekili olduğu dönemlerde ben de genç öğretmen olarak onların broşürlerini dağıttığımı hatırlıyorum. 15 yaşından beri CHP’ye sevdalı biri olarak dün ilk kez rozetimi çıkardım. O rozeti Allah’ın izni ile 80 milyonu kucaklamak için çıkardım. Tek olan şey herkesindir, bayrak tektir, bayrak Diyarbakırlınındır, Edirnelinindir, 80 milyonundur. Vatan tektir, Atatürk hepimizin kurtarıcısıdır. Tektir. Cumhurbaşkanı da tektir. Partinin cumhurbaşkanı olmaz. Cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı olur. Beni seçtiğinizde en kısa sürede parlamenter sisteme döneceğiz. O sarayda asla oturmayacağım. Orayı ben aslında iyi bir emlakçı arıyordum satacaktım, ama milletvekilleri karşı çıktı, orayı bu ülkenin en yüksek puanı almış zeki çocuklarına üniversite yapacağım. Ben de cumhurbaşkanı olarak, Atatürk’ün oturduğu Çankaya Köşkü’nde oturacağım. Bu ülkede Cumhuriyet kurulduğunda demiryolunu CHP başlattı, fabrikaların temellerini CHP attı, kadına seçme hakkını CHP verdi, demokrasinin temellerini attı. Koalisyon kültürü beraber yaşamadır. Bu ülkede uzlaşmanın beraber olmanın ilk temellerini CHP attı. Hep birlikte bu milleti barıştıracağız, uzlaştıracağız; huzur gelecek.
‘YARIM DA OLSA HEMŞERİYİZ‘
Erdoğan diyor ki, kendisiyle yarım da olsa hemşehri oluruz,
‘Meydanlarda kapışacağız’. Baba tarafından Selanikli ana tarafından
Rizeli bir ailenin çocuğuyum. Tek derdimiz memleket. Ben şuna
bakıyorum, seni indirirsek dolar iner. Seni indirirsek euro iner.
Seni indirirsek enflasyon iner, benzin fiyatı iner, mazot fiyatı
iner, gübre fiyatı iner. Vallahi indirelim seni, ne olacak? Dünyada
kavga etmediğin insan kalmamış. Herkesle kavga etmişsin, kimseyle
bir araya gelemiyorsun. Yeni bir cumhurbaşkanı olsun, ben gideyim
Putin’i karşısına sıfırlayalım, yeniden başlayalım. 3 Kasım 2002’de
milletvekili oldum. Sayın Erdoğan milletvekili değildi. Ben ondan
kıdemliyim, artı Mart 2003’te milletvekili oldu, bir gün bile
milletvekilliği yapmadan başbakan oldu. Ben 16 senelik
milletvekiliyim, benim diplomam da var. Daha ne olsun? O sarayı
diyorum, en yüksek puanı alan çocuklara vereceğim diyorum, neden?
Aziz milletim, bu ülkeyi zeki çocuklar geliştirir. Ben bu şehirde
fizik anlattım, mekanik anlattım, sizin çocuklarınıza iş bulmak
için yetki istiyorum, aş bulmak için yetki istiyorum. Bu zeki
çocukların neyine güveniyorum biliyor musunuz? Zekalarına,
mizahlarına. Müthiş. Sosyal medyada bir şey gördüm süper, hani ev
sahibi kiracıyı çıkarmak istediği zaman ‘Almanya’dan oğlum gelecek
evi boşalt’ der ya, sosyal medyada şöyle yazmış; Yalova’dan
ağabeyim gelecek sarayı boşalt. Böyle giderse, bu 50 günde ince
hastalığa tutulur bunlar. Benim derdim bu milletin yüzünü
güldürmek, bu milleti barıştırmak, bu milletin refahını yükseltmek.
Benim derdim sizsiniz. Size 2 sözüm olsun. Allah’ın izniyle
cumhurbaşkanı olduğumda, nereden gelirse gelsin, terörle kararlı,
emin adımlarla en kararlı şekilde mücadele edeceğim kuşkunuz
olmasın. İkincisi yolsuzluklarla mücadele. Pazartesi günü mal
varlığımı Yalova basınına göndereceğim. 3 Kasım’da neyim vardı, 16
yıllık milletvekillim sonrası neyim vardı görün. Bir iki artış var,
onlar da rahmetli babamdan kalan, yanlış anlamayın onları. Yetimin
hakkını çaldırmayacağız.
NE YAPACAKSIN YALOVA’YA?
"Seni 5 kere milletvekili seçtik, hep muhalefetteydin, Yalova’ya da
hizmet edemedin. Ne yapacaksın Yalova’ya diyeceksiniz şimdi" diyen
İnce, "2018 bitmeden Taşköprü’de askeri havalimanını sivil
ulaşıma açacağım. Tıp fakültemiz olacak. Bursa’ya gitmekten
bıktınız, Yalova’da 2018’de olacak fakülte. Bunu başaracağız"
dedi.
DEĞİŞİME HAZIR MISINIZ?
"Hep birlikte bir büyük değişime hazır mısınız?" diye soran İnce
şöyle devam etti:
"Bu meydanlarda size bir şey söylettim. Ben ne diyorum, bana büyük
adamlar lazım değil, bana büyük davaya inanmış insanlar lazım.
Cumhuriyet tarihinde hiçbir siyasetçi bu kadar kalabalığa hitap
etmedi. Haydi şimdi hep birlikte söyleyelim: Bir çivi, bir nalı
kurtarır. Bir nal, bir atı kurtarır. Bir at, bir yiğidi kurtarır.
Bir yiğit, memleketi kurtarır. Helal olsun sana Yalova.”
Mitinge katılım gösteren kalabalığa teşekkür eden Muharrem İnce,
toplulukla birlikte ‘İzmir Marşı’nı söyledikten sonra alandan
ayrıldı. Muharrem İnce'nin alandan ayrılırken, halkı selamladığı
sırada elinin bozkurt işareti şekli aldığı görüldü.