Mevsimlik tarım işçileri insanca yaşamak istiyor
Evlerinden Kilometrelerce Uzaklardaki Şehirlerde Mevsimlik Olarak Çalişmaya Gelen Tarım İşçileri Yaşam Alanlarının İyileştirilmesini İstiyor. Mardin’den Ailesiyle Birlikte Manisa’ya Çalişmaya Gelen Fatma Yıldız, Helal Yoldan Para Kazanırken Yaşam Alanlarında Yaşadıkları Sıkıntıların Kendilerini Zorladığını Belirterek Bu Soruna Bir Çözüm Bulunmasını İstedi.
Abone olEvlerinden kilometrelerce uzaklardaki şehirlerde mevsimlik
olarak çalışmaya gelen tarım işçileri yaşam alanlarının
iyileştirilmesini istiyor. Mardin’den ailesiyle birlikte Manisa’ya
çalışmaya gelen Fatma Yıldız, helal yoldan para kazanırken yaşam
alanlarında yaşadıkları sıkıntıların kendilerini zorladığını
belirterek bu soruna bir çözüm bulunmasını istedi.
Özellikle yaz aylarında mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak
geldiği Manisa’da binlerce tarım işçisi elverişsiz şartlarda
barınmaya çalışıyor. Sabah erken saatlerden akşama kadar tarlalarda
çalışan ve iş çıkışı dinlenmek için gittikleri yaşam alanlarında
rahat etmek isteyen tarım işçileri yaşadıkları alanların elverişsiz
olduğunu ve daha iyi şartlarda yaşamak istediklerini
belirtti.
Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Hamzabeyli Mahallesinde
çiftçilik yaparak tarım işçisi çalıştıran Hamdullah Erol, “Bu
bölgedeki tarım işçisi genellikle çadırlarda kalmakta. Önceki
yıllarda çıkan yangınlarda çocuklar öldü. Yakın yerlere insanlar
traktörle gitsin deniyor, tamam çiftçi de zor durumda ama normalde
bu çalışanların kapalı araçlarda gitmesi gerekiyor. Kanun bunu
gerektiriyor. Biz söylüyoruz bunu sürekli olarak, işçilerin
sigortası yok, bir kaza oldu mu senin de başın yanar bizim de
başımız yanar ama dinleyen yok. Ayrıca işçilerin kaldığı yerler hiç
elverişli değil. Buradaki koğuşta 5 aile 20 kişi kalıyor. Tek
tuvalet tek banyo kullanıyor. İmkanlar ona elveriyor. Bu işçiler
1500-1700 kilometre yol geliyor. İlgilenen olmuyor. Bu kişilerin
elektriğini, suyunu, çalısını, bütün her şeyini kendim
karşılıyorum. 150-200 dönüm yeri olan bir arkadaş karşılayabiliyor
bunu ama 20 dönüm 50 dönüm yeri olan karşılayamıyor. Tarım işçisi
olarak zor şartlarda geçimimizi sağlıyoruz. Sosyal bir garantimiz
yok. Çalıştığımız işte paramızı almamızla ilgili bir garantimiz
yok, güvencemiz yok. Adam dese ki ‘ben parasını verdim’ bizim bir
hak talebimiz yok. Mahkemeye gitsek bile haksızız. Adam ödedim dese
bunun aksini ispatlayacak elimizde bir belge yok. Bu şartlar
iyileştirilirse yani kalma yerleri daha iyi olursa biz de
seviniriz, Biz de rahat ederiz, işverenler de rahat eder”
dedi.
“Tarım işçilerini duysunlar, görsünler”
Yaşam yerlerinin çok sıkıntılı olduğunu kaydeden Mardin’den
Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Hamzabeyli Mahallesine
mevsimlik tarım işçisi olarak ailesiyle birlikte gelen Fatma Yıldız
isimli vatandaş ise şunları söyledi: “Çocuklarımız çok perişan
halde. Bizim de hiç temizliğimiz yok. Artık hiçbir şey eskisi gibi
değil. Eskiden insanlar çadırlarda yaşıyordu, yoksulluk fazlaydı
ama şimdi öyle değil. İnsanlar temiz şartlar istiyor, bu şartlarda
yaşamak istemiyor. Çocuklarımız, bizler çok sağlıksız bir şekilde
yaşıyoruz. Ne mutfağımız ne temiz bir lavabomuz ne bir banyomuz
var. Hiçbir şeyimiz yok, sağlık güvencemiz yok. Tarlada arabadan
düşüyoruz, kayıyoruz, her türlü kaza gelebiliyor başımıza. Hiçbir
sağlık güvencemiz yok. Bizlere yardım edilmesini istiyoruz. Devlet
büyüklerimiz bizi duyuyorlarsa onlardan yardım bekliyoruz. Tarım
işçilerini duysunlar, görsünler. Dünyayı yaşatan tarım işçileridir.
Eğer tarım işçileri çalışmazsa bu mahsulleri yetiştirmezse büyük
şehirlerde yaşayan hiç kimse rahat bir şekilde yaşayamaz. Biraz
insanların kıymeti bilinsin. Bizler de insan gibi temiz bir şekilde
yaşamak istiyoruz. Geldiğimiz zaman temiz bir evimiz, bir oda bir
salon bir mutfağımız olsa yeter. Çocuklarımız temiz bir yerde
yaşar. Biz de eskisi gibi olmak istemiyoruz.”
30 yıldan beridir Manisa’ya gelip gittiğini ve Mardin’e gelin
gittiğini anlatan Yıldız, “Ben her yıl gidip geliyorum ama abimler
hala bu şartlarda yaşıyor. Çocukları hep bu şartlarda büyüdü. Ben
artık onları da bu şekilde görmek istemiyorum. Kötü bir şekilde
yaşıyorlar, durumları çok kötü. Yardım istiyoruz devlet
büyüklerinden bizi de duysunlar, görsünler. Ufacık bir ev yapsalar,
bir oda temiz bir salon başka bir şey istemiyoruz. Kendimiz
çalışıyoruz zaten kimseden para istemiyoruz. Kolumuzun gücüyle
alnımızın teriyle yaşıyoruz. Çalıştığımız domates tarlarında nasıl
çalıştığımızı nasıl ter akıttığımızı görürler. Helal bir şekilde
çalışıp helal bir lokma istiyoruz sadece.” dedi.