KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, parti başkanlarıyla bir araya geldi
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lideri ile yapacağı görüşme öncesi siyasi parti genel başkanlarıyla bir araya geldi.
Abone olKKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lideri ile yapacağı
görüşme öncesi siyasi parti genel başkanlarıyla bir araya
geldi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, parti liderleriyle yaptığı
bilgilendirme toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Akıncı
açıklamasında, Doğu Akdeniz çevresindeki gelişmeler ve Lute’un
temasları hakkında konuşarak, “Peşin hükümle olaya bakılmamalı”
mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Meclis’te temsil edilen parti
liderleriyle bir araya gelerek BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel
Danışmanı Jane Holl Lute ile yapılan görüşmeler hakkında
bilgilendirdi. Bilgilendirme toplantısının ardından konuşan Akıncı,
Doğu Akdeniz’deki gelişmelere değinerek “Elimiz kolumuz bağlı bir
şekilde beklememiz mümkün değil” dedi.
Guterres’ten olumlu yönde bir mektup aldıklarını söyleyen
Akıncı, AB’nin mesajında Kıbrıs çevresindeki kaynakların her iki
tarafa da ait olduğu düşüncesinin olduğunu belirtti. Akıncı,
açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Önerinin kabul edilebilecek
bir yanı yok. Bu konuyla ilgili, ‘Rum tarafının Türk tarafına bilgi
verilmesi yönünde. Nüfus oranlarında paylaşım olabilir, ama bunun
bir ön şartı var’ söylentileri var. Doğu Akdeniz’deki gaz konusunda
3 tane yol izlenebilir. Ya Kıbrıs sorunun çözümünü tüm taraflar
bekler ya da bu işi birlikte yapar ya da ayrı ayrı yaparlar ki şu
anda yapılan da budur. Biz ikinciden yanayız. Nimetlerden birlikte
yararlanmadan yanayız. Ancak bu olamıyorsa, elimiz kolumuz bağlı
bir şekilde beklememiz mümkün değil. Bizim önerimiz yankı buldu.
Guterres’in mektubunda bu girişimin yararlı olduğu ima yollu olsa
da onaylayan cevap aldık. En azından AB’nin mesajında da
kaynakların her iki tarafa da ait olduğu düşüncesi var. BM Genel
Kurulu’nda önerilerimizi tüm üçüncü taraflara daha iyi bir şekilde
anlatmak için çabamızı sürdüreceğiz”.
Lute’un temasları hakkında konuşan Akıncı, konuyla ilgili en net
değerlendirmenin ‘peşin hükümle olaya bakılmaması’ olduğu vurgusunu
yaptı.
Müzakereler hakkındaki ilkelerinin net olduğunu ve herkes
tarafından bilindiğini söyleyen Akıncı, tekrar tekrar aynı şeyleri
konuşmaya gerek duymadığını aktardı.
BM Genel Sekreteri Guterres ile telefon görüşmesi yaptıklarını
ve Guterres’in New York’ta üçlü görüşme istediğini belirten Akıncı,
açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yapılmakta olan çaba tamamen altı boş bir çaba değil. Ancak
şimdiden sonuç hakkında yorum yapmak doğru olmaz. Konu oluşum
aşamasında olduğu için ayrıntılı bilgi veremeyeceğim. Oluşum
halinde iken neyin görüşüldüğü hakkında siyasi parti liderler ile
belli ölçüler içerisinde paylaştım. En tutarlı değerlendirme; peşin
hükümle olaya bakmamaktır. Kesin yargıda bulunmanın yanlış olacağı
kanaatindeyim. Belli ilkeleri gözeten tavır içerisinde olacağız.
İlkelerimizi bilmeyen kalmadı, bunları yeniden seslendirmeye gerek
duymuyorum. Bu yeni bir süreç olacak, netlik içerecek. Bizi ucu
açık bir sürece sürüklemeyecek. O yüzden biraz daha sabırla konunun
değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Metin ortaya çıkmadan,
kendi dünya görüşlerinde peşin yargılara haiz olan arkadaşlar
olabilir, bu yanlıştır. Bundan sonraki süreç bizim New York’ta
Guterres ile tekli olarak ayrı ayrı görüşmesi şeklinde gelişecek.
Guterres’in geçtiğimiz günlerde telefonu oldu, orada referans
kavramları hakkında konuştu. New York’ta 3’lü görüşme istediğini
söyledi. Bizim pozisyonumuz net. Yürüttüğümüz çalışmalardaki
tutumumuz net. Bizim bu süreçte ne istediğimizi bilmeyen kalmadı.
Kararlara etkin katılım zaten bir BM parametresidir, bu sürecin
artık eskisi gibi olmayacağı da BM görüşüdür. Guterres’in
raporlarına yansımış unsurlardır. Benim bu noktada her şey tam
kelimelendirilmediği için temkinli yaklaşıyorum. İlkeler noktasında
bir belirsizlik yok, ilkelerimiz zaten BM’nin de kabul edildiği
unsurlardır. Biz ne istediğimizi biliyoruz. Ortaya ortak bir metin
çıkarsa bundan sonraki süreç de başlamış olur. Bu çabayı sürdürmek
için yeterli gerekçeler var”.