Kişisel Verileri Koruma Kurumu’ndan gençlere sosyal medya uyarısı
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (kvkk), Veri Koruma Kültürünün Çocuk Yaşlardan İtibaren Yerleşmesi Amacıyla, Geleceğin Büyükleri Olan Çocuklar Ve Gençlere Yönelik Bilgilendirme Toplantıları Düzenledi.
Abone olKişisel Verileri Koruma Kurumu(KVKK), 600’den fazla ortaokul
ve
lise öğrencisiyle kişisel verilerini nasıl koruyacaklarını
anlatmak
amacıyla buluşmalar düzenledi. Kurum Başkanı Prof. Dr. Faruk
Bilir
gençlere kişisel verilerini bilinçsizce paylaşmamalarını
tavsiye
ederek, “Kişisel verilerin korunması, kişinin kendisinin
korunmasıdır. Dolayısıyla verilerimize sahip çıkmamız
gerekiyor”
dedi. Bilir sosyal medyanın bilinçsizce kullanımının
oluşturduğu
tehlikelere dikkat çekti.
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), veri koruma
kültürünün
çocuk yaşlardan itibaren yerleşmesi amacıyla, geleceğin
büyükleri
olan çocuklar ve gençlere yönelik bilgilendirme toplantıları
düzenledi. Kurumun Ankara’daki binasında geçtiğimiz günlerde
300’ü
aşkın lise öğrencisi ile öğretmenlerine yönelik yapılan
bilgilendirme toplantısından sonra bugün de Ankara’nın çeşitli
okullarından gelen 300’den fazla ortaokul öğrencisine kişisel
verilerin korunmasının önemi anlatıldı. Toplantılarda çocukların
ve
gençlerin gerçek hayatta karşılaşacakları olumsuz durumlardan
korunmak için kişisel verilerine neden ve nasıl sahip çıkmaları
gerektiği örneklerle anlatıldı. Kişisel Verileri Koruma
Kurumunun
hazırladığı ‘internet ortamında gençleri bekleyen tehlikeler’
konulu kısa filmler çocuklar ve gençler tarafından ilgiyle
izlendi.
Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk
Bilir,
kişisel verilerin korunmasının temelinde insan onuru ve değeri
olduğunu belirterek, “Kişisel verilere ulaşmak demek, aslında
kişinin kendisine ulaşmak demektir. Kişisel verilerimizin
hayatımızı nasıl etkilediğini anlamamız gerekiyor. Kişisel
verilerimiz hayatımızı yönlendirir ve şekillendirir. Son
yıllarda
teknolojinin hızla gelişmesi, kişisel verilerin işlenmesini
daha
kolay hale getirdi. Kişisel veriler elbette işlenecektir. Ancak
bu
verilerin kötüye kullanımının ve hukuka aykırı işlenmesinin
önlenmesi gerekir. Kişisel veri güvenliği kişinin kendisiyle
başlar. Dolayısıyla verilerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Bu
konuda bir bilinçlenmenin meydana gelmesi gerekiyor. Ülkemizde
son
zamanlarda bu farkındalığın önemli ölçüde arttığını ve daha da
artacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Her şeyin başlangıcı farkındalık
Kurumun Uzman Hukukçularından Cennet Alas Şekerbay ise
yaptığı
sunumda kişisel verilerin nasıl işlendiğine, bilgi paylaşırken
nelere dikkat edilmesi gerektiğine ve internet ortamındaki
tehlikelere dikkat çekti. Şekerbay sunumunda dijital çağda
insanların arkalarında sürekli ayak izi bıraktığını söyleyerek,
“Artık insanların geçmişte ne yaptıkları, nereden geldikleri ve
nereye gidecekleri çok kolay bir şekilde tespit edilebiliyor.
Bu
yüzden daha tedbirli olmamız gerekiyor. Kurum Başkanımızın da
ifade
ettiği gibi, kişisel verilerinizin korunmasını isteme hakkınız
sizin anayasal hak ve özgürlüğünüz. Bunun farkında olmanız
aslında
her şeyin başlangıcı” dedi.
Sizi ailenizden daha iyi tanıyorlar
Kişisel verilerin kontrolsüzce internet ortamında
paylaşılması
konusunda gençleri uyaran Şekerbay şöyle devam etti:
“Kontrolsüz ve bilinçsiz kişisel veri paylaşımının,
kullanıcıların tehdit ve taciz edilmesi, zamanının çalınması,
kişisel verilerin hukuka aykırı biçimde elde edilerek üçüncü
kişilere satılması, siber zorbalık, siber şiddet, ayrımcılık ve
manipülasyona maruz kalma gibi birçok kötü sonucu olabiliyor.
Siz,
birey olarak sosyal medya uygulamaları ya da çevrimiçi
aktivitelerinizde kendinizi çok özgür hissediyorsunuz.
İstediğiniz
şeyi paylaşıyorsunuz. Kimse sizi görmüyor ve fark etmiyor
zannediyorsunuz. Hatta normal hayatta paylaşmayacağınız şeyleri
dahi paylaşıyorsunuz. Bunun arkasında çok büyük sıkıntılar ve
riskler yatıyor. Bu özgürlük hissiyatınız biliniyor ve çeşitli
algoritmalar sayesinde sizi ailenizden ve arkadaşlarınızdan
bile
daha yakın bir şekilde tanımış oluyorlar.”