Isparta’da kabak hasadı başladı
Isparta’da Meyve Ağaçları İklim Şartlari Dolayısıyla Zarar Gördükten Sonra Uzun Vadeli Tarımdan Vazgeçerek Sebze Üretimine Geçen Merkeze Bağlı Büyükgökçeli Köyü, Ürettiği Bin Tonluk Kabak Rekoltesiyle Marka Olmak İstiyor. Damak Tatlarının Vazgeçilmez Tatlılarının Başında Gelen Kabak Tatlısı Başta Olmak Üzere, Süs Eşyası Olarak Kullanımdan Bebek Maması İmalatina Kadar Birçok Alanda Değerlendirilen Kabak İçin Pazar Sıkıntısının Çözümü Sonrasında Tanıtım Ve Festival Gibi Çalişmalar Yapılması Hedefleniyor.
Abone olIsparta’da meyve ağaçları iklim şartları dolayısıyla zarar
gördükten sonra uzun vadeli tarımdan vazgeçerek sebze üretimine
geçen merkeze bağlı Büyükgökçeli köyü, ürettiği bin tonluk
kabak
rekoltesiyle marka olmak istiyor. Damak tatlarının vazgeçilmez
tatlılarının başında gelen kabak tatlısı başta olmak üzere, süs
eşyası olarak kullanımdan bebek maması imalatına kadar birçok
alanda değerlendirilen kabak için Pazar sıkıntısının çözümü
sonrasında tanıtım ve festival gibi çalışmalar yapılması
hedefleniyor.
Isparta’da sezonda yaklaşık bin ton üretim yapılan
Büyükgökçeli
Köyü’nde kabak hasadının başladığını belirten Ziraat Odası
Başkanı
Mustahattin Can Selçuk, “Bu bölgede uzun yıllardır kabak ve
havuç
yetişiyor ama bunları daha da marka haline getirmek lazım. Bu
köyümüzde, öncelikle tüm Türkiye için kabak yetiştirildiğini
duyurmak istiyoruz” dedi. Köy Muhtarı Selçuk Öztürk ise,
“Kaliteli
kabağımız var ama pazarlama konusunda eksiğimiz var. Pazar ve
pazarlama aşamasını aştıktan sonra ilerleyen yıllarda sahip
olduğumuz kabak ve şeftali gibi marka ürünlerin tanıtımını
ilerleyen yıllarda yapmak istiyoruz. Bu olay festivale
dönüşecek”
diye konuştu..
Selçuk: “Isparta’mız bir tarım memleketi, toprağından
bereket
fışkırıyor”
Isparta’nın gül, lavanta ve elma başta olmak üzere, hemen
her
çeşit ürün üretiminde Türkiye ve dünyada söz sahibi olduğuna
dikkat
çeken Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk,
İhlas
Haber Ajansı (İHA) Muhabiri’ne yaptığı açıklamada, “Isparta’mız
bir
tarım memleketi. Çiftçilerimizin sayesinde, her tarafından
Cenab-ı
Allah’ın da verdiği bereket fışkırıyor çok şükür, bin şükür.
Köyümüzde kabak üretimi yapıyoruz. Yaklaşık olarak, sezonda bin
ton
üretimimiz var. Üretilen bu ürün, özellikle Antalya’daki büyük
otellere, lokantalara, pazarlara, ayrıca bebek maması
fabrikalarına
gidiyor. Tabii ki, ilimizde bir ürün deseni olması lazım, kabak
da
desenin bir parçası” dedi.
“Marka haline getirmek lazım”
Kabağın araştırılıp, farklı alanlarda da
değerlendirilebileceğini anlatan Ziraat Odası Başkanı
Mustahattin
Can Selçuk, “Bizim çocukluğumuzdan beri bu bölgede kabak ve
havuç
yetişir. Ama bunları daha da marka haline getirmek lazım. Bu
köyümüzde, öncelikle tüm Türkiye için kabak yetiştirildiğini
duyurmak istiyoruz” diye konuştu.
“Kabak tatlısı, damak tadı olarak çok güzel bir tatlı”
Bal kabağından yapılan ve en çok bilinen mamuller arasında
yer
kabak tatlısını anlatan Ziraat Odası Başkanı Selçuk, “Kabak
tatlımız, damak tadı olarak çok güzel bir tatlı. Tabii ki, bu
tatlıyı kendi topraklarımızda yetişen pancarlarımızdan üretilen
şekerle, glikozsuz ve doğal bir şekilde yaparsak, daha sağlıklı
bir
beslenme yapmış oluruz. Hem de çiftçimizin ürettiği ürünü
ekonomiye
katmış oluruz. Bununla birlikte şeker hastası olan (diyabet),
glikoz ve böyle endüstriyel çeşitli zararlı ürünlerle
beslenmemiş
olur. Böyle bir rahatsızlığı bulunmayanlar da şeker hastalığına
yakalanmamış olur” şeklinde konuştu.
Kabak tatlısının sunumu ve damak tadına göre servis
edilebildiği
özelliklerinden bahseden Başkan Selçuk, şu görüşlerde bulundu;
“Kabak tatlısının üst tarafına damak tadına göre, tahin,
kaymak,
ceviz, dondurma ilave edilebilir. Biz, üretiyoruz, Türkiye’mize
afiyet olsun”.
İklimsel olumsuzluklardan dolayı sebze üretimine ağırlık
verdiler
Yaklaşık bin 700 nüfusu bulunan Büyük Gökçeli Köyü’nde,
geçimin
genellikle tarım ve hayvancılıkla sağlandığını ifade eden
Muhtar
Selçuk Öztürk, “Son yıllarda bizim bölgede üretimini yaptığımız
meyvelerimizi, soğuk iklim şartları dolayısıyla don ve dolu
olaylarının etkilemesi nedeniyle bölgemizdeki üreticilerimiz
kabak
ve sebze üretimi yapmaya başladı. Biz, kabakta bir marka haline
gelmiş durumdayız. Aroması, tadı ve şekeri bakımından bayağı
kaliteli, büyüklük ve tat yönünden güzel kabak yetiştiriyoruz.
Köyümüzün yarısından fazlası, yüzde 60-70 oranındaki bir kısmı
kabak üretimi yapıyor. Üretilen kabakların genellikle
Antalya’daki
oteller, lokantalar, manav arkadaşlar gelip alıyorlar.
İstanbul,
İzmir, Ankara ve Çanakkale gibi illere de kabak gönderiyoruz”
dedi.
“Kaliteli kabağımız var ama pazarlama konusunda biraz
eksiğimiz
var”
Üretilen kabakların kalitesine rağmen, Pazar bulma ve
pazarlanma
aşamasında sıkıntılar yaşandığını kaydeden Muhtar Öztürk, “Şu
aşamada, Pazar açısından biraz düşük kalıyoruz. Kaliteli
kabağımız
var ama pazarlama konusunda biraz eksiğimiz var. Bunu da
çözeceğiz
inşallah” görüşlerinde bulundu. Muhtar Öztürk, bu konuda Ziraat
Odası başta olmak üzere, bürokrat ve siyasilere de önemli
görevler
düştüğünü hatırlattı.
“Bu olay festivale dönüşecek”
Köyde, zaman zaman çeşitli festival, etkinlik ve şenlikler
düzenlediklerini kaydeden Öztürk, “Pazar ve pazarlama aşamasını
aştıktan sonra ilerleyen yıllarda sahip olduğumuz kabak ve
şeftali
gibi marka ürünlerin tanıtımını ilerleyen yıllarda yapmak
istiyoruz. Bu olay festivale dönüşecek. İlerleyen yıllarda
kabağımızın daha iyi tanıtımı, pazarlamada değerini bulması
için
değişik festival ve etkinlikler düzenleyeceğiz” ifadelerine yer
verdi.