İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi
Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Afet Ve Acil Durum Hallerinde Alınacak Önlemleri Değerlendirmek, Kamu Kurum-kuruluşları İle Sivil Toplum Örgütleri Arasındaki Koordinasyonu Sağlamak Amacıyla Düzenlenen İl Afet Ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu Toplantısına Başkanlık Etti.
Abone olSakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, afet ve acil durum
hallerinde
alınacak önlemleri değerlendirmek, kamu kurum-kuruluşları ile
sivil
toplum örgütleri arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla
düzenlenen İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu
Toplantısına
başkanlık etti.
AFAD Hizmet binasında gerçekleştirilen toplantıya Vali Ahmet
Hamdi Nayir’in yanı sıra; İl Garnizon Komutan Vekili P. Alb.
Salih
Üstündağ, Vali Yardımcıları Erdoğan Ülker, Abdul Rauf Ulusoy,
Halil
Serdar Cevheroğlu, Mehmet Fatih Çiçekli, İl Emniyet Müdürü
Fatih
Kaya, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Cengiz Yiğit, Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Furkan Beşel, İl
Afet
ve Acil Durum Müdürü Hüseyin Kaşkaş ve koordinasyon kurulu
üyeleri
katıldı.
Toplantıya katılan herkese başarılar dileyerek konuşmasına
başlayan Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Afetler yönünden
düşündüğümüzde
hem ülkemiz hem de İlimiz riskli sayılabilecek bir bölgede yer
alıyor. Deprem, sel ve heyelan gibi birçok afete maruz kalacak
bir
coğrafyada yaşadığımız için bu durumun bilinci ile yaşamayı
öğrenmemiz gerekiyor. Daha önceki yıllarda İlimizin yaşamış
olduğu
depremlerden de çıkarılan derslerle, ülkemizin yaşamış olduğu
afetlerden çıkarılan derslerle yeni bir yönetim yapısı
oluşturuldu.
Bu yönetim yapısı içerisinde hem ülke genelinde bir afet
müdahale
planımız var hem de 81 il ile birlikte İlimizi ilgilendiren
afet
müdahale planlarımız var” dedi.
Deprem eğitimini önemsemeliyiz
Vali Nayir, “Afet konusu sürekli gündemimizde bulunmalı,
deprem
de bizim gündemimizde mutlaka yer almalıdır. Konumuz eğitim ile
ilgili olabilir, ancak yine de bir deprem başlığımız mutlaka
olmalıdır. Okullarımız ve öğrencilerimizin toplu olarak kaldığı
yerler depreme ne kadar dayanıklı diye düşünmeliyiz veya eğitim
amacıyla bize teslim edilmiş olan çocuklarımıza, yavrularımıza
deprem eğitimini ne derecede verebildiğimize odaklanmalıyız.
Konumuz sağlık olabilir, ancak yine de depremi mutlaka gündem
içerisinde yer alacak şekilde düşünmeliyiz. Binalarımız depreme
ne
kadar dayanıklı diye hesabını yapmalıyız, deprem anında
vereceğimiz
sağlık hizmetlerinin nelerden oluştuğunu, eksiklerimizin neler
olduğu hususunda da yine bir gündem maddemiz olmalıdır. Konumuz
altyapı olabilir, işte o zaman yine depremi baz alarak
altyapımızı,
depreme dayanıklı olarak imal edilecek, inşa edilecek şekilde
tasarlamalıyız. Konu imar olabilir, şehirleşme olabilir, yine
bizim
gündemimizde mutlaka bir deprem başlığımız olmalıdır.
Dolayısıyla
depremden uzak bir gündemde olmamız düşünülemez, mutlaka her
bir
birimin kendi yapısı ile ilgili olarak bir deprem gündeminin
olduğunu bilmemizde fayda vardır” diye konuştu.
Haberleşmenin aksamaması için önlemler almalıyız
Genel bir afette haberleşme sisteminin de çalışmayacağını
düşünerek önlemlerin ona göre alınması gerektiğini söyleyen
Vali
Ahmet Hamdi Nayir, “Bu yapı içerisindeki afet müdahale
planlarında
her bir kurum ve kuruluşumuza düşen önemli görevler var.
Öncelikle
koordinasyon kurulu üyeleri olarak herhangi bir afette, depremde
bu
salonda toplanmak durumundayız. Bir deprem anında özellikle
haberleşme konusunda sıkıntılar yaşanabilir. En son 5.8
büyüklüğündeki Marmara depreminde olduğu gibi, alternatif
yollar
olarak gördüğümüz sosyal medyanın yer aldığı internet
bağlantılı
programlarla haberleşmeye çalışıldığına şahit olduk. Allah
beterinden saklasın, lokal afet durumlarında; bir sel, bir
heyelan
olduğunda belki haberleşme sistemlerimiz zarar görmeyebilir,
ancak
genel bir afette haberleşme sistemimizin de çalışmayacağını
düşünerek önlemimizi ona göre almalıyız. Önemli bir depremde,
önemli bir afette kurul üyelerimizin nerede, nasıl, hangi
görevleri
olduğunu iyi bilmesi gerekiyor. Özellikle olası bir afette
kurul
üyeleri ile haberleşme sorunu yaşanmaması için ve yapılacak
çalışmaların paylaşılması amacıyla kurulan Whatsapp grubunu
önemsiyoruz. Herhangi bir acil durumda mesajları alamayan
kişileri
anında görüp onları da bir şekilde haberdar edebilme imkanımız
var”
şeklinde konuştu.
Sahada yer alacak personel donanımlı olmalıdır
1999 depreminden bugüne birçok açıdan daha iyi bir noktaya
gelindiğini belirten Nayir, “Bu koordinasyon kurulundaki hizmet
gruplarımızın görevlerine yeterince hakim olduklarına
inanıyorum.
Her birim afetlerle ilgili yerini ve görevini en önemli
konulardan
birisi olarak görmeli, yapılacak hazırlıkları da yine aynı
şekilde
o önem derecesine göre yönlendirmeli, bu alanda
görevlendireceği
personeli de bu konuda becerikli, bu konuya faydası olacak,
katkısı
olabilecek kişilerden seçmelidir. Çünkü alanda görevli
personellere
daha çok iş düşecek, onların çalışmalarını buradaki
temsilcileri
olarak sizler aktaracaksınız. Ancak bu masa etrafındaki
koordinasyon kurulu üyelerinin de herhangi bir bilgi eksikliği
bulunmamalıdır. Geçmişe baktığımızda, 1999 depreminden bugüne
birçok açıdan çok daha iyi durumda olduğumuzu söyleyebiliriz.
Donanımlı araç-gereç olarak, kurtarma malzemeleri olarak,
eğitimli
personel olarak çok daha iyi bir noktadayız. Geçmişe nazaran
bina
kütlemizde de büyük iyileşmeler olduğunu görüyoruz, ancak
binalarımızın tamamını depreme dayanıklı hale getirdiğimizi ya
da
mevzuatın gerektirdiği güvenlik şartlarını sağladığımızı
söyleyemeyiz, eksikliklerimiz mutlaka bulunuyordur, onları da
gidermek için çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda kat
etmemiz
gereken mesafeleri işin içerisine katarak, Sakarya Afet
Müdahale
Planında bize düşen görevleri tam ve eksiksiz bir şekilde
bilip,
yerine getirme görevimiz bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Hafızamızı taze tutmalıyız
Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, “Bu konuda yapmış
olduğumuz
önemli faaliyetlerden birisi de, bilgilendirme çalışması ve
hafızayı taze tutma çalışmasıdır. 5.8 büyüklüğündeki Marmara
depremi önemli bir uyarı olarak karşımızda duruyor. Biz
depremleri
İllerin adıyla anmıyoruz, fay hatları tüm İlleri kapsıyor.
Mesela
Silivri depremi değil, Marmara depremi diyoruz, 7 tane İlimizin
etkilendiği 1999 depremini de bir bölge depremi olarak
tanımlıyoruz. Böylesi depremler bölgenin tamamını
ilgilendirdiğinden bizler, Sakarya’da hissedilse de,
hissedilmese
de bu olayı bölgenin tamamını etkileyecek bir afet olarak
düşünerek, tedbirlerimizi ona göre alıp işin ciddiyetine de ona
göre sahip çıkmamız lazım. Bugünkü toplantımızda afet ve acil
durumlarla birinci derecede alakalı olan İl Afet Koordinasyon
Kurulunun üyelerimiz ile birlikte 26 hizmet biriminin
temsilcilerini de çağırdık. Özellikle afet müdahale planı
hakkında
genel bir bilgiler alırken, bundan önceki masa başı
tatbikatlarımızda yapılanlarla ilgili eksiklikler ya da
eklenmesi
gereken hususları da değerlendirip gündemimize alacağız” dedi.
İl Afet ve Acil Durum Müdürü Hüseyin Kaşkaş’ın olası
afetlere
karşı yapılan hazırlıklar ve 1999 depreminden bugüne
gerçekleştirilen faaliyetler hakkında sunum yaptığı toplantıda,
İlimizde meydana gelebilecek her türlü afet ve acil durumlar
karşısında uygulamaya konulacak olan planlar ve afet yönetimini
ilgilendiren konular masaya yatırılırken, ana ve destek çözüm
ortağı kurumlar tarafından afet öncesi, esnası ve sonrasında
yürütülmesi gereken faaliyetler, İlin afet risk ve tehlikeleri
de
ele alındı.