Anasayfa /  Ekonomi

Gül üreticilerinden, Gülbirlik’e fiyat tepkisi

Dünya Gülyağı Üretiminin Yüzde 65’ini Tek Başına Karşılayan Ve Türkiye’nin Gül Bahçesi Olarak Nitelendirilen Isparta’da, Gül Üreticisi, Gülbirlik Tarafından Öngörülen 7.80 Tutarındaki Taban Fiyatına Tepki Gösterdi. Girdi Fiyatlarının Artması, Ancak Gül Fiyatının Geçen Yıla Göre 1.20 Lira Daha Ucuza Alınmasına Karşı Çikan Gönen İlçesine Bağlı Güneykent Kasabası’ndaki Üreticiler, Soğuk Havaya Rağmen Akşam Vakti Toplanarak Durumu Protesto Ettiler. Emekli İmam Ve Gül Üreticisinin Duası İle Başlayan Protesto Da Daha Sonra Üreticiler Sıkıntılarını Ortaya Koydular. Kentte, En Verimli Güllerin Üretildiği Bölgelerin Başında Gelen Ve 2 Binin Üzerindeki Nüfusunun Yüzde 95’lik Kısmının Gülcülük İle Uğraştığı Güneykent’te Üreticiler, Gülbirlik'in Daha Önce Açıkladığı 7.80’lik Taban Fiyatına Tepki Göstererek, “biz, Gülbirlik Ve Özel Tüccardan Bu Paraları Almayacağız” Dediler.

Abone ol
Abone ol 28 Ekim 2019 15:10

Dünya gülyağı üretiminin yüzde 65’ini tek başına karşılayan ve
Türkiye’nin gül bahçesi olarak nitelendirilen Isparta’da, gül
üreticisi, Gülbirlik tarafından öngörülen 7.80 tutarındaki taban
fiyatına tepki gösterdi. Girdi fiyatlarının artması, ancak gül
fiyatının geçen yıla göre 1.20 lira daha ucuza alınmasına karşı
çıkan Gönen ilçesine bağlı Güneykent Kasabası’ndaki üreticiler,
soğuk havaya rağmen akşam vakti toplanarak durumu protesto ettiler.
Emekli imam ve gül üreticisinin duası ile başlayan protestoda daha
sonra üreticiler sıkıntılarını ortaya koydular.


Kentte, en verimli güllerin üretildiği bölgelerin başında gelen
ve 2 binin üzerindeki nüfusunun yüzde 95’lik kısmının gülcülük ile
uğraştığı Güneykent’te üreticiler, Gülbirlik’in daha önce
açıkladığı 7.80’lik taban fiyatına tepki göstererek, “Biz,
Gülbirlik ve özel tüccardan bu paraları almayacağız” dediler.


Isparta’daki gül üretiminde, yüzde 30’luk kısmın alımını yapan
Gülbirlik ve özel firmaların kendilerini ‘köle gibi’ gördüğünü öne
süren üreticiler, bu durumun devam etmesi halinde önümüzdeki hasat
sezonunda kendi kurdukları fabrikada üretim yapmayı
hedeflediklerini açıkladılar.


Güneykent Kasabası Belediyesi önündeki Gül Anıtı yanında bir aya
gelen yaklaşık 200 kişilik grup, aralarından seçtikleri temsilciler
vasıtasıyla gazetecilere açıklamalarda bulundu.


Çarkçı: “Girdiler artarken, verilen bu fiyatlar 2004’ün
fiyatları”


İhlas Haber Ajansı’na (İHA) konuşan Güneykentli üreticilerden
Gürkan Çarkçı, “Bu fiyattan memnun değiliz. Zaten bizim gül
çiçeğini toplatma ücretimiz kiloda 3 lira, bunun 3 lira da
masrafına gidiyor 6 lira. Bizim fazla bir kazancımız yok burada, bu
fiyatlar 2004’ün fiyatları. Ürettiğimiz mahsulün karşılığını
alamıyoruz. Şu enflasyona göre bizim güllerimizin fiyatı en az 9 -
10 lira olması lazımdı. Biz, Güneykentliler olarak emeğimizin
karşılığını istiyoruz. Gül çiçeği fiyatında düşüş varken, gübre
zaten aldı başını gidiyor, mazot zaten öyle. Masrafımız 6 lira iken
kazancımız 1 lira. Acaba 1 liraya bu emek çekilir mi? Biz,
emeğimizin karşılığını istiyoruz” dedi.


“Bu gidişle gül üreticisi geriye çekilmek durumunda kalacak”


Güneykent’te düzenlenen toplantı ve tepki birlikteliğinde, Gönen
ilçesini temsilen bulunduğunu dile getiren üreticilerden Halil
Dursun Gezgin ise, “Gülün, 9 liradan aşağı düşmesi zaten yanlış.
Geçen yıldan bu yıla kadar mazot, gübre ve ilaç fiyatları arttı,
girdiler fazlalaştı. Bunlar fazlalaşırken fiyat aşağı düşüyor. Bu
gidişle gül üreticisi geriye çekilmek durumunda kalacak. Zarar
ettiği zaman insanlar bırakır. Bunun, zamanında ayarlanması lazım”
diye konuştu.


Güzel: “Maliyet zaten 7 lira tutuyor, kendi çalışmalarımız ve
ürünümüz bedavaya gidiyor”


Toplantının başında üreticiler adına dua ile başlangıç yapan
emekli imam ve gül üreticisi Davut Güzel ise, “1 kilogram gülün
fiyatını hesap ettiğiniz zaman bugün kilo başına 7.80 lira gibi bir
para verildi. Bunun hesabını yapalım; 3 liraya bunu toplatıyoruz,
yedirdiğimiz - içirdiğimiz ve toplayıcıların nakli ücretleri ile bu
4 lira oluyor. Gübreyi eklediğimizde 5 lira ediyor. Tarlayı sürme
ve bakım giderine 1 lira daha eklersek etti 6 lira. Bunu, senede 4
defa çapalatıyoruz, 1 işçinin günlük maliyeti 80 lira, 10 kişi
götürünce bu maliyet 800, 4 ile çarpınca 3 bin 200 lira yapıyor.
Hesapladığımız bu maliyete 1 lira daha ekleyince zaten 7 lira
yapıyor. Benim kendi çalışmam, tarlaya gitmem - gelmem, yaktığım
mazot zaten sıfır. İlacı zaten hiç saymadık bile” şeklinde
konuştu.


“Bu fiyat bize, ‘Arkadaşlar, siz bize köle olun, biz sizi
sömürelim, köle gibi çalışın’ demektir”


Üreticinin gül alımı yapan birlik ve özel kuruluş tarafından
‘köle’ ve ‘sömürülmek istenen kişiler’ olarak görüldüğünü savunan
Güzel ayrıca, “Bu fiyat bize, ‘Arkadaşlar, siz bize köle olun, biz
sizi sömürelim, köle gibi çalışın’ demektir, bundan başka bir şey
değildir. Gül üretimi oldukça yayıldı. Bu arz -talep meselesine
göre gül fiyatları değişiyor ama devletin buna el atması gerekiyor.
İlahi sistemin bir kuralı var. Cenab-ı Allah tarafından, ‘Uluborlu
İleydağı’na kiraz ile, Eğirdir’e elma ile, Konya’ya Buğday ile,
Güneykent’e de gül ile geçin’ denilmiş. Devlet yöneticilerimiz, bu
gül üretimi konusunda, en azından yöresi dışındaki farklı üretime
bir sınırlama koyarlarsa, gül üreticilerinin yeri belli olur. Bu
gibi tedbirlerin alınması bizleri memnun eder.


Ben, Gülbirlik üyesiyim. Gülbirlik, burada bizim elimize küçük
küçük poşetler verdi. İçerisinde gül suyu ve gül kremi gibi
üretilen birçok mamul var. O kendi verdiğimiz güllere, ürünleri
Rosense markasıyla almaya kalktığımız zaman gülsuyunun litresi 100
lira. Bize, 100 lira değil, suyunun suyunun suyunun parasını bari
versin. Biz, yağının parasını istemiyoruz, alsınlar yağ onların
olsun, bize suyunu sıksalar onun parasını verseler yine yetecek.
Bizi, bu millete artık köle gibi yapmaktan ve çalıştırmaktan da
utansınlar, başka diyeceğim bir şey yok” ifadelerini kullandı.


Kozluca: “Artık, tüccarlara köle olmaktan kurtulmak istiyoruz,
fabrikamızı çalıştıracağız”


Güneykent’teki üreticiler başta olmak üzere, hiç kimsenin
verilen 7.80 liralık fiyattan memnun olmadığını vurgulayan üretici
Onur Kozluca da, “Maliyetler görüldüğü üzere, mazot - gübre -ilaç -
işçi ve buna benzer masraflar çok yüksek. Buna bir çözüm bulacağız.
Zaten, Güneykentliler olarak günlerdir toplantı halindeyiz. Bizim,
burada bir fabrikamız var, artık orada gül yağımızı kendimiz
çıkarmayı düşünüyoruz. Artık, tüccarlara köle olmaktan kurtulmak
istiyoruz. Fabrikamızı çalıştıracağız, bu fiyatlar böyle giderse,
kendi yağımızı kendimiz çıkaracağız artık, başka yapacak bir şey
yok” dedi.


“Bizi ahmak yerine koyuyorlar”


“Bu fiyatlarla Gülbrlik’e veya diğer tüccarlara gül vermeyi
düşünmüyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Kozluca, “Çünkü, bırakın
yağı, bize suyunun parasını bile vermiyorlar. Bizi ahmak yerine
koyuyorlar, biz bunun derdindeyiz. Biz, kendimiz ürettiğimiz ürünü
kendimiz işlemeyi düşünüyoruz. Şimdi, birde şu var; güldeki yağ ve
verim oranı bölgeye göre değişiyor. Keçiborlu ilçesine bağlı Senir
Kasabası ve Kılıç Köyü gibi bölgelerde 6 ton gülden 1 litre gülyağı
çıkıyor ama bizim burada yer yer 3 tondan 1 litre yağ çıkıyor.
Bizler, bölgeler farklı olmasına rağmen aynı ücretin verilmesini de
kabul etmiyoruz zaten. Tüccarın verdiği parayı kabul etmeyeceğimiz
gibi kantarcılardan da bu paraları almayacağız. Aslında burada
alınacak tedbir çok basit, çiftçinin elinden tutsalar yetecek. Gülü
almadan önce fiyat verilmesi gerekiyor. Bizden gülü aldıktan 6 ay
sonra fiyat açıklanıyor. Biz, daha kantara gülümüzü koymadan, bize
9 lira- 10 lira, fiyat budur demeleri gerekiyor. Bizden gülü
alıyorlar, 6 ay sonra ‘Gülünüz şu fiyat’ diyorlar. Çok yanlış bir
şey bu. Tüccar, şimdi kalkıp ‘Gülünüz 5 lira’ dese, yapacak bir
şeyimiz kalmıyor bu saatten sonra. Gül, kantara girmeden fiyatın
belli olması lazım. Emeklerimizin karşılığını alamıyoruz”
görüşlerinde bulundu.


Kaya: “Gül, Isparta’mızın şah damarıdır, şah damarımız
kurumasın”


‘Gülbirlik, bu fiyatlarla kendi ayağına kurşun sıkmaktadır’
ifadeleriyle konuşmasına başlayan üretici Durmuş Kaya, “Gül,
Isparta’mızın şah damarıdır. Bir siyasetçi, geçenlerde bu ürünün 50
bin kişinin yiyeceği olduğunu söylemiş, hayır. Gül, 250 bin, hatta
300 bin Ispartalının şah damarıdır. Bu durumda, şah damarı
kurutulmak isteniyor” şeklinde konuştu.


Isparta’da üretildikten sonra çıkarılan gülyağının farklı
ülkelerdeki gül yağlarıyla harmanlanmasına da tepki gösteren
üreticiler, “Bizim burada ürettiğimiz güllerden çıkan gül yağını
alıp, Bulgaristan’ın gülyağı ile paça yapıyorlar. Buna da şiddetle
karşı çıkıyoruz. Bizim Isparta’mızın gülyağı, bu durumda marka
olmaktan çıkıyor. Aslında, yetkililerimizin buna da el atmaları
lazım. Gülün desteklenmesi lazım. İhracatı destekleme fonundan
Gülbirlik’in de desteklenmesi lazım. Gülbirlik’in de böyle fiyat
açıklayarak, kendi ayağına kurşun sıkmaması lazım. Şah damarımız
kurumasın” ifadelerini kullandı.


Yorumlar