Anasayfa /  Güncel

Gelini kaynanayla aynı evde oturmaya zorlamak tazminat sebebi

Yargıtay emsal bir karara imza atarak, gelini kayınvalidesiyle aynı evde ikamet etmeye zorlamanın hem boşanma hem de manevi tazminat sebebi olduğuna hükmetti.

Abone ol
Abone ol 05 Ekim 2019 14:41

Kayınvalideyle aynı çatı altında yaşayan kadın, iddiaya göre
kaynananın baskısı ve şiddeti ile kocasının yaşanılanlara kayıtsız
kalması sebebiyle boşanma davası açtı.


Aile Mahkemesi'nin yolunu tutan kadın, kocasının kendisinden 10
yaş büyük olup ilk evliliğinden yetişkin 3 çocuğu olduğunu
söyledi.


Eşinin köyünde davalının annesi, davalının ilk eşinden olan 3
çocuğu, kardeşleriyle birlikte oturduklarını belirten davacı kadın,
kocasının inşaat işleriyle uğraştığından Ankara'da oturduğu,
davacının köyde kalabalık bir ortamda tarla, hayvancılık gibi
işlerde çalıştırıldığını öne sürdü.


Kocasının kendisini yanına almadığı, kaynanasının iyi
davranmadığını, kovduğunu anlatan davacı kadın, kaynanasının
kendisini oğluna şikayet edip davalıya dövdürdüğünü dile
getirdi.


Kocanın da savunmasını alan mahkeme, kocanın ağır kusurlu
olduğu, artık evliliğin devamında ne taraflar ne de toplum
açısından korunmaya değer yarar kalmadığı, evlilik birliğinin
temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne tarafların
boşanmalarına, 12 bin 500 TL maddi, 12 bin 500 TL manevi tazminatın
davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verdi.


Tarafların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 2.
Hukuk Dairesi, tazminat kararını bozdu.


Mahkemenin kararının tanık ifadelerine dayandığına dikkat çeken
Bölge Adliye Mahkemesi, davalı erkeğin boşanmaya sebep olan
kusurlarının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde
olmadığına dikkat çekerek, davacı kadının manevi tazminat istemini
reddine karar verdi. Kararı davacı kadın temyiz etti.


- Yargıtay, kadın yararına koşulları gözönünde
bulunduruldu 


Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Kararda,
"Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesince
belirtildiği üzere davalı erkeğin eşini annesi ile birlikte
yaşattığı, davalı erkeğin annesinin davacı kadına hakaret etmek ve
kovmak şeklindeki davranışlarına sessiz kaldığı anlaşılmaktadır.
Davalı kadının isteği dışında uzunca bir süre zor koşullar altında
tarım ve hayvancılık işlerinde çalıştırıldığı bu kusurlu
davranışların ise aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına
saldırı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Kadın yararına Türk
Medeni Kanunu'nun 174/2. madde koşulları oluşmuştur. Yanılgılı
değerlendirme sonucu yazılı şekilde davacı kadının manevi tazminat
isteminin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı
gerektirmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin
kararının bozulmasına oy birliğiyle karar verildi" denildi.


Etiketler aynı evde oturmak
Yorumlar