Anasayfa /  Politika

Fahrettin Altun: “Dünya, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusu için hazırladığı planı desteklemeli”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yapan ABD Başkanı Trump, DEAŞ ile mücadele operasyonunun liderliğini Türkiye’ye devretmeyi kabul etti. Türk Silahlı Kuvvetleri, Özgür Suriye Ordusu’yla birlikte, yakında Türkiye-Suriye sınırını geçecek. Dünya, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusu için hazırladığı planı desteklemeli" dedi.

Abone ol
Abone ol 09 Ekim 2019 09:44

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun,
"Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yapan ABD Başkanı
Trump, DEAŞ ile mücadele operasyonunun liderliğini Türkiye’ye
devretmeyi kabul etti. Türk Silahlı Kuvvetleri, Özgür Suriye
Ordusu’yla birlikte, yakında Türkiye-Suriye sınırını geçecek.
Dünya, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusu için hazırladığı planı
desteklemeli" dedi.


İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Washington Post gazetesine,
“Dünya, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusu için hazırladığı planı
desteklemeli” başlıklı bir makale kaleme aldı. Altun makalesinde,
George Washington’un ABD’nin "kalıcı ittifaklardan uzak durması"
gerektiği sözlerine değinerek, "George Washington, Amerika’nın
“kalıcı ittifaklardan uzak durması” gerektiğini söylemişti. ABD’li
yetkililer, yıllardır terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG ile DEAŞ
terör örgütüne karşı kurdukları ortaklığın ’taktiksel’ olduğunu
savunuyordu. Başkan Trump’ın son kararı, bu görüşü
desteklemektedir. Türkiye, tıpkı Amerika Birleşik Devletleri gibi,
’dışarıda yok edilecek canavarlar aramaz.’ Ancak canavarlar
kapılarımızı kırıp, vatandaşlarımıza zarar vermeye kalkışırsa
cevabını vermek durumunda kalırız. Genç kadın ve erkekleri
muharebeye göndermek hiçbir zaman kolay bir karar olmamıştır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği
gibi ’ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş cinayettir.’ Ancak
maalesef bugün kendimizi böyle bir durumda buluyoruz" dedi.


"Türkiye, Suriye’ye teröristlerle mücadele etmek için muharip
güç gönderen ilk ülke olmuştur"


Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeydoğusunda, Türk vatandaşlarına uzun
zamandır yönelen bir tehdidi ortadan kaldırmak ve yerel halkı,
silahlı haydutların elinden kurtarmak dışında bir hedefi olmadığını
belirten Altun, "DEAŞ saldırılarında onlarca vatandaşını kaybeden
Türkiye, Suriye’ye teröristlerle mücadele etmek için muharip güç
gönderen ilk ülke olmuştur. Ülkemiz, ayrıca Özgür Suriye Ordusu’na
binlerce DEAŞ militanının demir parmaklıklar ardında tutulması için
destek vermiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Suriye’nin
kuzeydoğusundan çekilmesinin DEAŞ’ı ayağa kaldırmamasını sağlamak,
Suriye’nin komşusu olan Türkiye’nin çıkarınadır. Amerika Birleşik
Devletleri’nin kazanımlarını korumak ve tarihin tekerrür etmemesini
sağlamak bizim çıkarımızadır. YPG militanlarının bu lider
değişikliğini nasıl karşılayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Elbette iki seçenekleri bulunuyor: Eğer gerçekten DEAŞ ile mücadele
etmek istiyorlarsa, gecikmeden teslim olacaklar veya Türk
askerleriyle çatışacaklarını söyleyen sözde komutanlarını
dinleyecekler - ki bu durumda DEAŞ ile mücadele faaliyetlerimizi
sekteye uğratmalarına engel olacağız" ifadelerini kullandı.


"DEAŞ ile mücadelede Türkiye’nin liderlik ettiği operasyonun
başarısı, tüm dünyanın çıkarınadır"


DEAŞ ile mücadelede Türkiye’nin liderlik ettiği operasyonun
başarısının tüm dünyanın çıkarına olduğunu vurgulayan Altun,
"Yıllardır sahada olan Amerikan askerleri evlerine dönecektir. YPG
tarafından sürgün edilen yerel halk yeniden atalarının topraklarına
yerleşecektir. Güvenli bölge, Avrupa için de iyidir. Zira yasadışı
göç ve radikalleşmenin kökeninde yatan şiddet ve istikrarsızlık
sorunlarını çözecektir. Son olarak bu plan, Türkiye’nin masum
insanları bir terör örgütünden korumasını mümkün kılacaktır"
dedi.


"Güvenli bölge kurulması halinde 2 milyon Suriyeli sığınmacı
ülkelerine döner"


Güvenli bölgenin kurulmasıyla 2 milyon Suriyeli mültecinin
ülkelerine gönüllü olarak döneceğini belirten Altun,
"Cumhurbaşkanımız, Türkiye’nin ‘güvenli bölge’ planının detaylarını
geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda açıklamıştı.
Fırat Nehri ile Suriye-Irak sınırı arasında 32 kilometre
derinliğinde bir güvenli bölge kurulması halinde 2 milyon Suriyeli
sığınmacının ülkelerine gönüllü olarak döneceğini tahmin ediyoruz.
Eğer güvenli bölgenin güney sınırı, Deyr ez Zor-Rakka hattına
çekilirse, bu sayı Avrupa’dan gelecek sığınmacılarla birlikte 3
milyona ulaşabilir. Güvenli bölgede asayiş ve istikrarın sağlanması
için Suriye’nin kuzeyinde elde ettiğimiz deneyimlerden
faydalanacağız. Suriye halkının, seçimle belirlenen yerel konseyler
aracılığıyla kendi kendini yönetmesinin en iyi çözüm olduğuna
inanıyoruz" dedi.


"Türkiye, liderliği devralarak süreci sonuçlandırmaya ve
milyonlarca sığınmacıyı evlerine döndürmeye hazır"


Türkiye’nin liderliği devralarak süreci sonuçlandırmaya hazır
olduğunu aktaran Altun, makalesini şu sözlerle sonlandırdı:


"DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkmasını engellemek için yerel siyasi
temsilin desteklenmesi ve güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Nitekim Afrin gibi Kürtlerin çoğunlukta olduğu yerlerde Kürtlerin
çoğunlukta olduğu yerel yönetimlerin kurulmasını sağladık. Bu
durum, Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürtlerin çoğunlukta olduğu
yerlerde değişmeyecektir. Hedefimiz, bu adımların uluslararası
altyapı yatırımlarıyla kurulacak okullar, hastaneler ve konut
projeleriyle taçlandırılmasıdır. Amerika DEAŞ ile mücadele
operasyonunun sorumluluğunu uzun zamandır sırtında taşıyordu.
NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye, liderliği
devralarak süreci sonuçlandırmaya ve milyonlarca sığınmacıyı
evlerine döndürmeye hazır ve muktedirdir. Bu kritik süreçte
uluslararası toplum, Türkiye’nin yeniden inşa ve istikrarı artırma
çabalarına destek vermelidir."


Yorumlar