Eski Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel: “PKK’yı 80’li, 90’lı ve 2000‘li yılların başlarındaki eylemlerinden tanıyoruz”

Eski Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Almanya’nın PKK’yı
80’li, 90’lı ve 2000‘li yılların başlarındaki eylemlerinden
tanıdığını belirterek, "Türkiye’deki iç savaşı finanse etmek için
burada zorla haraç toplayan, silah kaçakçılığı yapan, uyuşturucu
ticareti yapan bir örgütten bahsediyoruz. PKK’nın burada yasak
olmasının nedeni bu" dedi.

Eski Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, terör örgütü PKK
ve Suriye’deki iç savaş konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Alman devlet televizyonuna konuşan Gabriel, PKK’nın Almanya’da
yaptığı eylemlerden dolayı yasaklanmış bir örgüt olduğunun altını
çizdi. “PKK’yı 80’li, 90’lı ve 2000‘li yılların başlarındaki
eylemlerinden tanıyoruz” diyen eski bakan, “Otoyolları
kapamalarından, burada araba lastikleri yakmalarından tanıyoruz.
Hukukun üstünlüğünü sağlamaktan başka bir şey yapamayız. Burada
Kürtlerden bahsetmiyoruz, bu ülkede yasak olan bir organizasyondan
bahsediyoruz. Türkiye’deki iç savaşı finanse etmek için burada
zorla haraç toplayan, silah kaçakçılığı yapan, uyuşturucu ticareti
yapan bir örgütten bahsediyoruz. PKK’nın burada yasak olmasının
nedeni bu. Türkiye’deki eylemlerinden dolayı değil, buradaki
eylemlerinden dolayı yasaklar” ifadelerini kullandı.

Gabriel, Suriye iç savaşının başlarında Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın sözünü dinlememekle hata yaptıklarına işaret
etti. Batı bloğu olarak Suriye’ye girmek istemedikleri için
bölgedeki Kürtleri kullandıklarını söyleyen Gabriel, şu ifadelere
yer verdi:

“Kürtler bizim en iyi müttefikimizdi ve bizler onları kötüye
kullandık Batı olarak. Çünkü oraya kendimiz girmek istemedik. Bir
şeyi hatırlatmak isterim. Suriye’deki iç savaş başladığında
Türkiye’nin o zamanki başbakanı Erdoğan ‘Suriye üzerinde uçuşa
kapalı alan oluşturmalıyız, aksi takdirde Esad kendi halkını
bombalayacak’ demişti. İlk ‘Aman Tanrım bunu yapamayız’ diyenler
Avrupa ve Almanya olmuştu. Neden? Yeni bir Afganistan istemiyoruz,
buraya bulaşmak istemiyoruz diyorduk. Kısa bir süre sonra Esad
halkını bombaladı ve biz birkaç milyon mülteciyle uğraşmak zorunda
kaldık.”